Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, 1 Kasım Genel Seçimleri sonrası bir değerlendirme yaptı.
Seçim sürecinin adaletsiz bir şekilde geçtiğini savunan Yarayıcı; “Çatışmasızlık ortamının yerini savaşa bıraktığı, IŞİD terörünün Ankara’nın göbeğine indiği, üç ayda 800’e yakın insanımızın hayatını kaybettiği bir ortamda 1 Kasım seçimleri gerçekleştirildi. Eşitlikten yoksun ve son derece adaletsiz bir şekilde yürütülen kampanya boyunca; kamunun tüm olanakları tek bir partinin hizmetine sunulmuş, başta TRT olmak üzere, havuz medyasının tamamı, basının temel ilkelerini ve seçim kanunlarını yok sayarak, kapılarını muhalefete kapatmış, seçmen adeta tek taraflı bir propaganda etkisinde bırakılmış, muhalefet partilerine ise sadece miting yapma yolu açık bırakılmıştır. Ancak Ankara katliamı sonrası bu mitinglerin de sekteye uğramasıyla, muhalefet partileri yeteri kadar çalışma yapamamıştır. Ülke “ya biz ya kaos” söylemiyle korku ikliminin altında seçime götürülmüştür” dedi.
Bu koşullarda hedefledikleri oy oranına ulaşamadıklarını kaydeden Yarayıcı, Cumhuriyet Halk Partisinin yarım puanlık artışına karşın, AKP’nin tek başına hükümet oluşturacak bir çoğunluk elde ettiğini ifade ederek; “Elbette bu adaletsiz ortamı, tek başına mazeret olarak görmeden, eksikliklerimizi tespit edip, bunların üzerine gidecek, daha inançlı ve daha kararlı bir şekilde yürümeye devam edeceğiz.
Halkımızın partimize ve bana yüklediği sorumluluğun bilinciyle; bugüne kadar okullarda, fabrikalarda, alanlarda, sahnede nasıl demokrasi mücadelesinin ortasında yer aldıysam, bundan sonra da, daha gür bir biçimde ezilenlerin, emekçilerin, yoksulların, öğrencilerin, ötekileştirilenlerin, yok sayılanların sesi olmaya, onlarla aynı mücadelenin parçası olmaya devam edeceğim. Demokrasi güçlerinin ve mücadelesinin yarattığı değerleri sahiplenmenin coşkusuyla, Meclis kürsüsüyle sınırlı kalmadan, bundan sonra da, nerede bir hak gaspı, nerede bir adaletsizlik, nerede bir hukuksuzluk varsa orada olmaya devam edeceğim. Demokrasi, barış ve emek mücadelesinin uzun soluklu bir mücadele olacağının bilinciyle, önümüze çıkacak her türlü engeli aşacak bir güce ve geleneğe sahip olduğumuza inanıyorum. Bundan sonra 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarını doğru okuyarak; emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten, halktan ve haklıdan yana olan güçlerin farklılıklarını bir yana bırakarak, muhalefetin tüm renkleriyle ortak bir payda etrafında birleşerek, demokrasi ve emek mücadelesini daha da ileriye taşıma sorumluluğu, ertelenemeyecek bir görev olarak önümüzde duruyor. Seçim sonuçlarının yanı sıra bu görevi ve sorumluluğu bizlere Suruç’tan Ankara’ya demokrasi şehitlerimiz, Gezi direnişimiz, Ali İsmail’lerimiz, Ethem’lerimiz, Berkin’lerimiz Ceylan’larımız yüklemektedir.
Yaratılan karanlığın, içimizde umutsuzluğa ve yılgınlığa yol açmasına izin vermeyeceğiz. Umut bu topraklarda vardır ve her zaman var olmaya devam edecektir” dedi.
