Vekil Ertem; “AKP Halk İçin Değil, Maden Tekelleri İçin Çalışıyor”

0
107

CHP’li Vekil Ertem, Maden Yasasındaki Düzenlemeyi Eleştirdi…

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Dr. Birol Ertem, Maden Yasası’nda değişiklik yapılarak ÇED raporunun ve diğer izin başvurularının 3 ay içinde tamamlanmaması durumunda ‘olumlu karar verilmiş sayılacağı’na ilişkin düzenleme hakkında eleştirilerde bulundu.

ÇED ile ilgili düzenlemenin suiistimallere açık olduğunu savunan Milletvekili Ertem, kamu görevlilerinin, tehdit ya da rüşvet karşılığı izin başvurularını çok kolay bir şekilde 3 ay bekletebileceğini, bunun da maden şirketlerinin lehine bir tablo oluşturup çok büyük doğa katliamlarına neden olacağını savundu. CHP’li Vekil Ertem; “Bu madde, Maden Kanunu’nda çok vahim bir değişiklik yapıyor. Çevresel Etki Değerlendirmesine (ÇED) dair bütün işlemlerinin en geç 3 ay içinde bitirilmesi koşulunu getiriyor. Eğer sorumlu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer ilgili bütün bakanlıklar, ÇED raporu ve diğer izin işlemlerini üç ayda bitirmez ise; “Çevresel etki değerlendirmesi ve diğer izin başvuruları ile ilgili olumlu karar verilmiş sayılır ve genel müdürlük tarafından buna göre işlem yapılır” deniliyor. ÇED ile ilgili düzenleme suiistimallere açıktır. Kamu görevlileri, tehdit ya da rüşvet karşılığı izin başvurularını çok kolay bir şekilde 3 ay bekletebilir. Bu da maden şirketlerin lehine bir tablo oluşturur ve çok büyük doğa katliamlarına neden olur” dedi.

“ÇED’i Kaldırmak Doğaya Savaş Açmak Demektir”

Bir faaliyet için eğer ÇED raporu hazırlanıyorsa bunun 3 ay içerisinde bitmeyeceğini kaydeden Milletvekili Ertem; “Rapor hazırlanıp içeriye verilecek, tüm komisyon üyelerine dağıtılacak, birinci toplantı yapılacak, orada belirli bir süre var, ikinci toplantı yapılacak, halk toplantısı yapılacak, ondan sonra yeniden bir değerlendirme yapılacak, belki ilave analizler istenecek, yani minimum 6 ay gerekir.

Çevresel faaliyetlerde süre kavramı olur mu? AKP hükümetinin rant ve para hırsı adeta gözünü kör etmiş. 3 aylık süre sınırlaması maden şirketleri için özellikle hazırlanmış bir kıyaktır. AKP halk için değil, maden tekelleri için çalışıyor. Kamu görevlisinin insafına kalmış bir düzenleme getiriliyor. Görevli raporu hazırlamadığı ya da imzalamadığı takdirde; ÇED ve diğer izin başvuruları ile ilgili olumlu karar verilmiş sayılacak. Böyle saçma sapan şey olur mu? Bunun anlamı, ÇED’in fiilen kaldırılması ve doğa katliamının önünün açılmasıdır. ÇED, doğayı ve çevreyi koruyan en önemli etkenlerden biridir. Bunu kaldırmak, doğaya savaş açmak demektir” dedi.

Ormanlarımız Tehlike Altında

Bir konu üzerinde uzlaşı yoksa olumlu sayılmasının hukuk devletine aykırı olduğunu kaydeden Ertem; “Zeytinliklerimiz, ormanlarımız tehlike altında. Bir konu üzerinde uzlaşı yoksa bu olumludur diye algılamak hukuk devletine aykırıdır. 3 ay içinde uzlaşı sağlanamazsa tam tersine bu CED olumsuz sayılmalı, onaylanmadan geri gönderilmelidir.

Ayrıca Meclise sunulan Vergi Kanun Tasarısının 61’inci maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 30’uncu maddesinde değişiklik yapılarak endüstri, organize sanayi, teknoloji ve serbest bölgeler ile sanayi sitesi ve bunların ilave alanları için ihtiyaç duyulan alanlar için mera vasfının değiştirilmesi halinde ödenecek olan ot bedelinden muafiyet sağlanması amaçlanmaktadır. Böylelikle sürdürülebilir bir hayvancılık politikasının olmazsa olmazlarından birisi olan meralar, endüstri ve teknolojiye kurban edilecek. Bu yasaya karşı çıkalım, çocuklarınızın geleceğini koruyalım” diyerek sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here