Yüksel; “Dinlenmemek Üzere Yola Çıktık, Asla Yılmayacağız”

0
106

CHP Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Dinlenmemek Üzere Yola Çıktık, Asla Yılmayacağız”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, aylık basın toplantısını önceki gün parti binasında, partililerin yoğun katılımıyla gerçekleştirdi.

Hatay’ın tüm ilçelerinde delege seçimlerinin tamamlandığını kaydeden Başkan Yüksel, önümüzdeki hafta sonu da ilçe kongrelerini gerçekleştireceklerini duyurarak; “Partimiz Hatay’ın 15 ilçesinde delege seçimlerini tamamladı. Bu delege seçimleri, 3 üyenin olduğu 1 delegenin çıktığı mahallede dahil olarak tespit edildi. Demokratik bir şekilde, sandıklara üyelerin katılımıyla delege listemizi seçerek tespit ettik. 21 Ekim 2017 Cumartesi günü de Belen tarihi kervansarayda kongremizi yapacağız. Cumhuriyet Halk Partisi ailesine yakışan bir kongre olacağına inancım tamdır. Biz bu gücü sizlerden alıyoruz. Sizlerin verdiği destekle de kongremizin bir bayram havasında geçeceğine tüm kalbimle inanıyorum. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi dinlenmemek üzere yola çıktık, asla yılmayacağız. Ülkemize, bayrağımıza, vatanımıza, yeni yetişen neslimize, çocuklarımıza sahip çıkmak için görev yapıyoruz. Allah güç verdiği müddetçe de bu görevi yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Sözcü Gazetesi’nden Elini Çek!

Ülke gündemine yönelik açıklamalarda da bulunan Başkan Yüksel, Sözcü Gazetesinin susturulmaya çalışıldığını ifade ederek, Sözcü Gazetesine, belgelerle doğruları söylediği, ülkesine, bayrağına, cumhuriyetine sahip çıktığı için kumpas kurulduğunu öne sürdü. Başkan Yüksel; “Sözcü gazetesi güya FETÖ’cüymüş. Kurulduğu günden bu yana FETÖ’cülerin ipliğini pazara çıkaran Sözcü Gazetesi, FETÖ’nün 30 defa dava açtığı gazete Sözcü Gazetesi. Yani şimdi akıl var vicdan var. Sen bu gazeteyi nasıl FETÖ’cülükle suçlarsın? Sözcü Gazetesi’nden elini çek” dedi.

Son günlerde yapılan zamlara da değinen Başkan Yüksel; “Zamlar ve vurgun devam ediyor. Ülkede izlenen ekonomik politika, herkesle kavga eden bir politika, herkese düşman olan bir politika, duvara tırmandırdı doları. Doların tırmandığı günden itibaren de iğneden ipliğe her şeye bir zam furyası başladı. Ne yapsalar yüzlerine gözlerine bulaştırıyor. Onlar bir köprü yaptılar, taahhütlü bir köprü. Günde 40 bin aracın geçmesi gerekirdi, şimdi 20 bin araç geçiyor, 20 bin aracın parasını bu köprüyü görmediğimiz halde, geçmediğimiz halde biz oturduğumuz yerde veriyoruz. Rakamlar yalan söylemez. 2002 yılında iktidara geldiklerinde Türkiye’nin borcu 136 milyar dolardı. Şimdi ise 486 milyar dolara çıktı. Gemi karaya oturdu. Bu borcu ödeyemiyoruz sadece faizini ödüyoruz. Ülke bir kıskaç altında, ekonomik bağımsızlığımız bir kıskaç altında” şeklinde konuştu.

Sınır dışında olan Türk Askerine başarılar dileyen Başkan Yüksel; “Türk askeri sınırı dışında, Allah yardımcıları olsun, Allah’ım onları korusun. Ama ülkemiz bu duruma nasıl geldi, ülkemiz nasıl bir bataklığa saplandı bunu kongre konuşmasında delilleri ile aktaracağım. Milli birlikten bahsediyorsun, vatandan bahsediyorsun. Senin 18 tane adan Türk toprağı Adası, Yunanistan tarafından işgal edilmiş, Yunanistan bayrağı çekilmiş, ağır silahlarla askeri tatbikatlar yapılıyor. Sen hangi milli birlikten bahsediyorsun. Sen kendi toprağını koruyamayacak aciz bir duruma düşmüşsün” dedi.

Ayrıştırma ve Bölücülük ile Karşı Karşıyayız

Müftülere nikah yetkisi verilmesiyle ilgili yasa tasarısına da değinen Başkan Yüksel; “Müftülere nikah kıyma yetkisi. Böyle bir ihtiyaç var mı şu anda? Resmi nikahı belediyeler kıyıyor, belediyelerde bir kuyruk mu var? Bu nereden çıktı? Çünkü ekonomi kötüye gidiyor, Dış İlişkiler kötü, vatandaş dayanamayacak güçte, ızdırap içinde, ne yapacak gündemi değiştirecek. Dinimizle, kötü gidişi durdurmak için halkın gözünü boyayacak.

Bu olayın diğer bir boyutu da bu şekilde bir bölücülük daha başlatacak. Müftüye, Hoca’ya nikah kıydıranlar, Resmi nikah kıydıranlar… Al sana bir bölücülük daha. Şehitler arasında bölücülük yapıldı Şimdi nikah kıyma da bir bölücülük ile karşı karşıyayız. Yarın bir vatandaş sınava girecek, sözlü mülakata girecek, soracaklar nikahı nerede kaydırdın belediyede mi, yoksa Hoca Efendi mi kıydı? Her yerde toplum bu şekilde ayrılacak, bölüşecek, sonra da milli birlik diyeceksin. Önce böleceksin sonra da milli birlikte bahsedeceksin. Medeni kanunla, anayasa ile geleceğimiz ile oynuyor, ülkemizi biraz daha karabasan içine sürüklüyor. Vatandaş gider resmi nikahını kıyar ondan sonra gider hoca nikahı kıyar, herkes rahatlıkla gidip Hoca nikahını da kıydırmıyor mu? Buna ne gerek vardı?” şeklinde teki gösterdi.

Sırbistan’dan et ithal edilecek olmasını da sert bir şekilde eleştiren Başkan Yüksel; “Binlerce Müslüman’ı katleden, çocukların dahi ırzına geçen, toplu mezarda Müslümanları gömen ülke Sırbistan. Biz Sırbistan’dan bu yıl et ithal edeceğiz. bu nasıl bir şeydir? Bunu halkımızın takdirine sunuyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Külliyesinin aylık giderlerinden ve rahmetli Bülent Ecevit’in mütevazılığından söz eden Başkan Yüksel; “Sarayın aylık sabit giderleri 21 trilyon. Dinimiz ne der; kul hakkı da israf da en büyük günahtır. Bu parayla her ay bir hastane, 5 tane okul yapılır ve 70 bin öğrenciye burs verilir. Şu şatafata, şu saltanata bakın. Rahmetli Bülent Ecevit’i minnet ve saygıyla anıyorum. Gerçek Türk milliyetçisini saygı ile anıyorum. Rahmetli Bülent Ecevit, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra Türkiye’ye toprak kazandıran tek liderdir. Şimdikiler vatan toprağını terk eden, ona bunu bırakan kişilerdir. Ecevit ABD’ye kafa tutan, ABD emperyalizmine de dur diyen liderdir. ‘Ben tarımıma seni karıştırmam, istediğimi ekerim’ diye meydan okuyan tek liderdir. Sen şu anda saman ithal eden ve Amerika’ya giremeyensin. Ecevit kul hakkı yemedi, Ecevit öldüğünde 3 odalı bir evde oturuyordu. Şimdikilere saray yetmiyor. Ecevit yerli bir makam aracı kullandı. Şu anda ülkeyi yönetenlerin 5 uçağı, iki tane limuzini, 28 tane jeepi, 268 tane de son model aracı var.

Uyuyan milletler ya ölür ya da köle olarak uyanır. Uyuyanların bir an önce o derin uykudan uyanıp silkelenmesi ve kendilerine gelmesini, Allah’ın verdiği aklı, fikri, gözü kullanmasını talep ediyorum. Böyle bir çağrı yapıyorum. Vatan tehlikededir, geleceğimiz tehlikededir, herkesin sahip çıkması, güç birliği yapması gerekir” diyerek konuşmasını sonlandırdı. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here