Ve Hal Böyle Olunca!

0
99

“Veya değişimi, ‘Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak’ yargısı üzerinden, ‘Eski hal muhal, Ya yeni hal, ya izmihlal!’ hükmüyle değerlendiren, ‘diyalektiğin’ bütünlüğünden kopuk ‘eyyamcı’ yorumcuların, her flaş haberle ‘zamanın ruhuna’ uygun sürekli değişen veya değişmeyen hallerine atfen bir fıkra ve iki şiir!” Bu cümle de başlığa dahildi..

Başlıkta geçen ve, veya, ya bağlaçlarının anlamları ise şöyleydi.. ‘Ve’ bağlacı; farklı olduğu bilinen kavramların (hallerin) arasında, anlamsal devamlılık yönüyle bağ olduğunu belirtmekteydi.. ‘Veya’ bağlacı, ayrı olmakla birlikte, ‘fark etmez ha o, ha bu’ şeklinde aynı değerde tutulan kavramlar (haller) arasında kullanılmaktaydı..  ‘Ya’ bağlacının anlamı ise kullanıldığı yerin “icabı haline” göre” değişiyordu.. Mesela, “ya o, ya bu” şeklinde birinden birini seçme icabı halinde gereklilik bildiriyordu.. Mesela, bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins öğelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde, o öğe cümle dışına alınıyor ve başına bir ‘ya’ bağlacı getirilerek ‘hele, özellikle’ anlamında kullanılıyordu.. Cevabi cümlenin sonuna getirildiğinde, asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirtiyordu..

Yevm; Arapça gün demekti, eyyam; günler.. Eyyamcı ise, yorumlarında; “Dün dündür, bugün bugün! Giden paşam, gelen ağam” ilkesizliğini ilkeleyenlere deniyordu..

Diyalektiği bir düşünme yöntemi olarak tarihte ilk kez, “Bir nehirde iki kez yıkanılmaz!”  tezi üzerinden Heraklit kullanmıştı.. “Bir nehirde iki kez yıkanılmaz! Sular akıp gider çünkü değişir nehir! Sular başka sular, nehir başka nehir olur!”

“Zamanın ruhu” kavramının sahibi Hegel, diyalektiği tanımlarken; “insanlık tarihi, diyalektik bir konuşma sanatı gibidir. Bu konuşma; tez, anti tez, sentez içinde ilerler ve sentez yeni bir tez olarak yeni konuşmanın çekirdeği olur. Böylece karşıtların birliği içinde gelişerek değişir insanlık tarihi” diyor ve ekliyordu: “Bütün büyük olaylar tarihte iki kez yinelenir! Halkların tarihten aldıkları ders, tarihten hiç ders almadıklarıdır!”

“Tarihte belirleyici etken gerçek yaşamın üretimi ve yeniden üretimidir” ilkesel yargılı Marks, ‘diyalektiğin’ tarihsel bütünlüğünden kopuk ‘zamanın ruhuna’ uygun ‘yorumcularını’ eleştirirken, “yorumlamak yetmez, sorun onu değiştirmektir” diyor ve “Tarihte olaylar en çok iki kez yaşanır” yargısına atfen ekliyordu: “İlk hali genellikle trajedidir, ikinci kez ise komedi!”

“Zamanın ruhunu” iyi okumayı bir geçim kuralı olarak benimseyen eyyamcı yorumculara “Makyevelist” de deniyordu.. Zira yazdığı Prens adlı kitabında, prenslere, “amaca giden her yol meşrudur” ilkesizliğini ilke edinmelerini öğütleyen Makyevel, tüm eyyamcıların ilham kaynağı oluyordu..

Artık, “hal böyle olunca” diyerek ‘eyyamcı yorumcuların’ trajikomik hallerine atfen söz konusu fıkra ve şiirlere geçebiliriz.. “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözünü diline pelesenk eden bir eyyamcı, her şey değişse de kendisinin halinde değişen bir şey olmadığını söyleyen bencileyin yoksula güya eğlenerek diyalektiği anlatıyor! “Bak şimdi, sen doğdun, değişip büyüdün. Sonra öleceksin, çürüyüp toprağa karışacaksın, toprağında otlar büyüyecek, o otları bir inek yiyecek, sonra da çıkaracak. Ben de tezeğe bakıp, ne kadar değiştiğini artık anlamış olmalısın diyeceğim.” Bencileyin yoksul da “bakalım anlamış mıyım?” diyerek eyyamcıya söylediklerini tekrar ediyor: “Şimdi sen doğdun, değişip büyüdün. Sonra öleceksin, çürüyüp toprağa karışacaksın, toprağında otlar büyüyecek, o otları bir inek yiyecek, sonra da çıkaracak. Ben de tezeğe bakıp, sen hiç değişmemişsin diyeceğim!”

Mehmet Akif, “Kıssadan Hisse” başlıklı şiirinde; “Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? ‘Tarih’i tekerrür’ diye tarif ediyorlar, Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” diyordu..

“Her gün bir yerden göçmek ne iyi, Her gün bir yere konmak.. Bulanmadan donmadan akmak ne güzel!” diyordu ünlü rübasinde C. Rumi de.. Ve ekliyordu: “Dünle beraber gitti cancağızım, Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım!”

Selam ve saygılar… ozdemirgurcan23@gmail.com

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here