Sevinç ve Hüzün Yan Yana!

0
93

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllar… Kaç gündür dilimizde bu dizeler dolaşıyor. Dört yıl göz açıp kapayana dek geçip gitti. 18’inde başlayan 22’sinde büyük bir başarı ile sona eren üniversite hayatı. Kalbimin sevinci, bakışlarımın ışığı, hayatımın neşesi, yüzümün gülümseyen hali, boylu poslu, yakışıklı, centilmen, entelektüel canım Berke’nin.

Kardeşim, abisi ve babası İstanbul’dan geldi hep birlikte mezuniyet törenine katılmak üzere ve dün hep birlikte MKÜ mezuniyet törenindeydik. Hüzün ve sevinç yan yanaydı. Kendi mezuniyetlerim geldi aklıma pek farkı yokmuş. Bendenizde ağlamıştım diplomamı alırken. Dün törende de ağlayan çok öğrenci vardı.  Hüzünlüydüm o zamanlarda, şimdide hüzünlü öğrenciler, ne de olsa okulunuz ikinci eviniz hatta o kadar alışıyorsunuz ki geçek evinizden daha çok yuvanız oluyor. Ve kendinizi bir anda dışarıda algılıyorsunuz! Geleceğe dair planlarınız olduğu halde.

Bendenizin hüznü çok fazlaydı. Çünkü yüzümün gülümseyen hali kalbimin neşesinin bendenizle olan okul serüveni de sona erdi. Yani ikimizde mezun oluyorduk dört yıllık beraberliğimizden. Abisi odasını topladı, kitaplarını, ders notlarını, eşyalarını teker-teker valizlere kutulara doldurdu.

Hiç o tarafa bakmadım bile o bu işleri yaparken. Sonunda çantalar valizler hazır. İstanbul’la dönmeden mezuniyetti tam kutlamayı düşünüyorduk ki. Aniden gelen bir haberle hepimiz fena olduk. Berke’nin babaannesi bendenizin sevgili anne yarısı teyzeciğim yoğun bakıma kaldırılmış. Ve cumartesi sabah vefat haberi geldi. Hepimiz çok üzgünüz. Ve darmadağınız. Mezuniyet sevinci yarım kaldı ama tesellimiz en azından babaannesi  torunun diplomasını gördü.

Ve sevgili okuyucularım bu yazıyı Perşembe günü yazmaya başladım sonra yarım bırakıp hastaneye koştum. Sonra yazacak zamanım olmadı bu sabah  tamamlarım dedim. Ama teyzemin vefat  haberi geldi yazıyı cenaze evine gitmeden tamamlamak istedim.

Şu an yastayım, hüzünlüyüm, kırgınım ve bunu doya-doya yaşamak istiyorum, teyzem canım benim bunu hakkediyor çünkü nur içinde uyusun. Ve sevgili okuyucularım sağlıkla sevgiyle kalalım hep birlikte her zaman ayrımsız gayrımsız. Yase

Yüzünüzden gülücükler eksilmesin, ben sizi çok sevdim şimdi sevgili eşime gidiyorum.

Günün Şiir

Beyaz Bir Sayfada Sana Bakmak

Her şey yapılabilir bir beyaz
kağıtla
Uçak örneğin
Uçurtma mesela
Altına konabilir biri
ötekilerden
Kısa olduğu için sallanan bir masanın
Veya şiir
yazılabilir
Süresi ötekilerden kısa bir ömrün üzerine

Bir beyaz
kağıda her şey yazılabilir
Senin dışında
Güzelliğine benzetme bulmak
zor
Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden
Bir gülden, bir ilk, bir
sonbahardan sor
Belki tabiattadır çaresi
Senin bir güle bu kadar
benzemenin
Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim
Anlarım
bitkiden filan
Ama anlayamam
Toprağın güneşle konuşmasını
Sana çok
benzeyen bir çiçek yoluyla

 

Sen bana ışık ver yeter
Bende filiz
çok
Köklerim içimde gizlidir
Gelen giden, açan solan, bere budak
yok
Bir şiir
istersin
İçinde benzetmeler olan
Kusura bakma sevgilim
Heybemde sana
benzeyecek kadar
Güzel bir şey yok

Uzun bir yoldan
geldim
Tedariksiz, katıksız bir yolcuyum
Yaralı yarasız sevdalardan
geçtim
Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
Her şeyi anlattım
Olan olmayan,
acıtan sancıtan
Bilsem ki sana varmak içindi
Bütün mola
sancıları
Bütün stabilize arkadaşlıklar
Daha hızlı koşardım
Sever adım
gelirdim
Gözlerinin mercan maviliğine

Sana bakmak, suya bakmaktır

Sana bakmak, bir mucizeyi anlatmaktır
Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar
tanıktır
Aşk sorgusunda şahanem
Yalnız kelepçeler sanıktır
Ne yazsam
olmuyor; çünkü bilenler hatırlar
Hem yapılmış hem yapma çiçek
satanlar,
Bahçıvanlar değil, tüccarlardır.
Sen öyle göz, sen öyle toprak ve
güneş ortaklığı
Sen teninde cennet kayganlığı iken
Sana şiir yazmak
ahmaklıktır.

Bir tek söz kalır dişlerimin arasında
Ben sana gülüm
derim, gülün ömrü uzamaya başlar
Verdiğim bütün sözler sende kalsın
isterim
Ben sana gülüm derim ,gül sana benzediği için ölümsüz
Yazdığım
bütün şiirler sana başlayan bir kitap için önsöz

Sana bakmak,bir beyaz
kağıda bakmaktır
Her şey olmaya hazır
Sana bakmak,suya
bakmaktır
Gördüğün suretten utanmak
Sana bakmak,bütün rastlantıları
reddedip bir mucizeyi
Anlatmaktır
Sana bakmak,Allah’a inanmaktır.
Yılmaz Erdoğan

Günün Sözü

Sonunda, düşmanlarımızın sözlerini değil dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.

Martin Luther King

Ben susuzların kulağına gelen su sesiyim. Ben yağmur gibi gökten yağarım.

Mevlana

Ben ışık olmaya, gecelerin susuzluğunu çekmeye ve yalnız olmaya mecburum.

Friedrich Nietzsche

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here