Osmanlı döneminde bizim gözde olan coğrafyamızdan Filistin’in önemini belirten kentlerden biridir. Kudüs’ün “Kutsallığı” da ayrıca önemini artırmaktadır. Burası dört hak din için, özellikle İslam dininin ağırlık verdiği Mescid-i Aksa’nın bulunduğu topraklardır.
Doğrudur, ilk Kıble, Hz.Muhammed (sav)’in Mekke’den gelerek saniyelerle ifade edilen zaman dilimi içerisinde, yedi kat Sema’ya yükseldiği ve Allah’u Teala (cc) ile görüşüp Mescidi Aksa’dan tekrar dönüp geldiği yerdir. Bu Kutsal mekânın kıymetini biz çok iyi bilmişiz. Toprağımız, parçamız olduğu sürece de, toz kondurmamışız, ta ki yedi düvelin saldırısı Cihan Savaşı sonuna kadar. Bu koruma ve paratonerliğimiz, İç Anadolu’nun bir kısmı elimizde kalıp, gayrisinin elimizden çıktığı güne kadardır.
Burası elimizden çıktıktan sonra 30 yıl dahi muhafaza edememişler ve para karşılığı Kutsal Beldeyi satmışlardır. Oysa birçok hazineler karşılığı verilmesine rağmen, teklifi getirenleri Abdülhamit Han kovmuş ve tehdit etmiştir. Burada Din Kardeşlerimiz var, üzerinde duralım ama aynı şekilde Irak’ta da din kardeşlerimiz var, hatta Musul, Kerkük, Telafer, Erbil, Türk ve Müslüman nüfusun bulunduğu Bölgedir, adı bile anılmıyor.
Üstelik malı, mülkü, canı tehdit altında olduğu zaman ve zamanlarda dahi, sesimiz çıkmıyor. Hatta çapulcu Barzani Peşmergeleri ve yabancı güçlere Tapu ve Nüfus kayıtlarının talanına göz yumuluyor. Orada bulunan Askerlerimizin kafasına Çuval geçirilmesine, çapulcuların bıyık altından gülmesine izin veriliyor. Bu AYIP ve GÜNAH Türkiye Cumhuriyetine ve yönetenlerine yeter de artarda!
İkinci bir günah ise buranın dilimize dolak edilerek istismar edilmesidir. Kayda değer olmayan yardımlarla onların üzülmesi ve acınacak durumda olunmasıdır. Bu mazlumlara bize Cihan Harbinde ihanetlerine rağmen,12 Eylül öncesi solcuların eğitim merkezi olması ve bugünkü Liboşların silahlı eğitimine yardım etmelerine rağmen Kutsal beldemiz olarak korumalıyız. Ama aynı şekilde geleceğimizle ilgili olarak, Irak Türkmenleri için de aynı çabayı göstermeliyiz.
Sayın Başbakanımız, ABD’yi ziyaret edecek. Keşke bu ziyaretten önce, Gazze ziyaretini gerçekleştirse. ABD Gazze için iyi düşünmez ve İsrail’in dostluğunu kesin kes bırakmaz, çünkü onlar birbirlerinin dostudur. Ama ABD’ye ve Hariciyecisine rağmen bal gibi giderim diye iç politika malzemesi olacaksa bu da o mazlumlar için ayrı günahtır diyerek, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com
