Yoğun katılımla ve oldukça verimli geçen Hatay ve Mersin Kiliseleri Gençlik Buluşması’na katılan Papaz adayı olan Teolog Abdullah Papasoğlu, gençlere, “Eşler Arası Sağlıklı İletişim ve Mutlu Bir Aile Kavramı” konusunda bir sunum gerçekleştirdi.
Mutlu bir evlilik için alınacak önlemleri, yapılması gerekenleri maddeler halinde sıralayan Papasoğlu, gençlere önemli tavsiyelerde bulundu.
Konuşmasında, çiftlerin evlilikte birbirlerine nasıl davranması gerektiği konularını anlatan Papasoğlu; “Mutlu aile kavramına erişebilmek için eşler arası iletişimin; sağlıklı, saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde olması şarttır. Buna bağlı olarak yine bilimsel verilere dayalı ve daha çok bulunduğumuz toplumu göz önünde bulundurarak mutlu bir aile ortamı oluşturabilmek için şimdi sayacağımız başlıkları esas almalıyız…
Aynı zamanda sinirlenmeyin; Çiftlerin arasında bazı anlaşmazlıkların olması ve zaman-zaman ufak tartışmaların yaşanması elbette çok doğaldır ancak önemli olan husus eşlerin aynı zamanlarda çok sinirli ve kızgın hareket etmemelidir. Eğer eşiniz sinirli ise siz daha çok dinleyin ve gözleyen taraf olun. Bir daha geri dönüşü olmayan sözlerden ve hareketlerden kaçının. Haklı olsanız bile ortamın sakinleşmesini bekleyin ve bir süre sonra düşüncelerinizi sakin bir ses tonuyla belirtin. Böylece isteklerimizin karşılanma şansı olacaktır.
Birbirinize bağırmayın; Bir tartışmada o sesini yükseltti diye siz de sakın bağırmaya başlamayın. Bağırmak hiçbir şeyi çözmeyecektir, sadece durumun biraz daha karışmasına ve sarpa sarmasına neden olacaktır. İki tarafta aynı anda birbirine bağırıp çağırırsa sadece kavga etmiş ve gürültü çıkarmış olursunuz.
Sesinizi hiçbir şekilde eşinize yükseltmeyin; Sevgiden önce aranızdaki saygıyı koruyabilirsiniz. Uzun yıllar süren mutlu bir evliliğiniz olur.
Eleştirilerinizi yumuşatın; Şu hareketinden nefret ediyorum yerine bence böyle davranmak sana hiç yakışmıyor diyebilirsiniz ya da bu tür durumlarda kötü hissettiğinizi veya kırıldığınızı belirtiniz.
Güç savaşına girmeyin; Eğer tartışmada mutlaka birinin kazanması gerekiyorsa bırakın eşiniz kazansın. Aşkın bir güç savaşı olmadığını ve incelik istediğini bilerek hareket edin. Evlilik bu durumu daha da hassaslaştırır. Tartışmayı kimin kazandığı ya da kaybettiği ne kadar önemli sizin için? Bu konuda sakın hırslı olmayın. Neticede böyle küçük hesaplar yaparak bir ömrü o insanla getiremezsiniz.
Arşivci olmayın; Geçmişi geçmişte bırakın. Hiçbir zaman geçmişte yapılan hataları tekrar-tekrar eşinize hatırlatmayın. Herhangi bir tartışma esnasında birdenbire konu ile ilgili yada ilgisiz eşinizin çok eskiden yaptığı hatayı gündeme taşımayın. Bu konuyu saptırmanın yanı sıra olayı uzatmaya da neden olacaktır. Unutmayın geçmişi değiştirmek mümkün değil!
Birbirinizi ihmal etmeyin; Neden evlendiğinizi unutmamalısınız. Hayatı, üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi paylaşmak, hayattan iki katı daha fazla keyif almak için evlendiniz öyle değil mi? Kararlar alırken eşinizin fikrini de almayı ihmal etmeyin. Önemli olan dengeyi kurmanız ve eşinizi her şeyden önce tutmanızdır.
Yatağa asla küs girmeyin ve kırgınlıklarınızda ayrı yatmayın; Gün içerisinde ne yaşamış olursanız olun yatağa küs girmeyin. Yatmadan önce mutlaka tüm sorunlarınızı çözmeye çalışın. Yatak odanız sizin için özel bir dünya. O dünyaya sorunlarınızı taşımayın.
Özür dilemeyi bilin; Eğer yanlış bir şey yaptıysanız mutlaka özür dilemeyi bilin. Hata yapmak dünyanın sonu değildir. Önemli olan bunu fark etmiş olmanızdır.
Unutmayın bir tartışma için iki kişi gerekir. Bu yüzden hiçbir zaman suçu tek bir tarafta aramayın. Kendinizi sorgulayın ve eleştirin.
Eğer evliliği ellerinde bir harita olan, yola çıkmaya hazırlanan bir çifte benzetecek olursak erkek aracı kullanan kişi, kadın da ona haritadan yol gösteren kişi olacaktır. Eğer biri üzerine düşen görevi doğru yapmaz ise amaçladıkları hedefe ulaşamayıp yolculukları daha başlamadan bitecektir” şeklinde tavsiyelerde bulundu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)
