Değerli okurlarım, teknik dediğimiz hadise, hem içerikli hem de dopdolu bir konudur. Teknik direktörler bu konuyu özellikle istemişlerdi. Bu nedenle de bugün bitirmek istiyorum. Bileşik hareketlerle ve müsabaka şartlarına uygun teknik eğitim, takıma müsabaka şartlarının istediği dinamik tekniği sağlar. Tekniği herkes anlatabilir mutlaka. Doğal olarak futbolu oynamış birinin anlatımı sanırım daha yararlı olur.
Bildiğiniz gibi, futbol durarak oynanmaz, daima hareket halinde olunmalıdır. Bu oyunda hemen-hemen bütün hareketler topla ilgilidir, yani herkes o meşin yuvarlağa endekslidir. Onda öylesine bir şeytan tüyü var ki, istenildiği kadar profesyonel olunsun fazla bir şey değişmiyor. Antrenmana çıkar çıkmaz gözler bu şeytan tüyü nesnede… Buna rağmen, yapılan bütün hareketler de, topla hareketler kadar önem arz etmektedir.
Şimdi de, tekniğin topla olan ilişkisinden söz edeceğim. Çünkü teknik, futbola o kadar güzel şeyler katıyor ki, anlatmakla olmaz da, yerinde görmek lazım. Efendim, teknik futbolcu olmak güzel şey. Buna kimsenin itirazı da olamaz. Fakat yeterli kondisyonla tekniğin burada bulunması, futbola da, takımlara da çok şeyler kazandırır.
Ülkemizde bu özelliklere sahip oyuncular o kadar az ki. O nedenle istenilen yere gelebilmek temennilerden öte gidemiyor. Futbolda söz sahibi olmanın raconunda futbolu bilmek yatar. Yalan yanlış sözlerle (şansızdık, hakemler falan ) gün kurtarmaya çalışmanın, koltuğa yapışmanın esbabı harbiyesi olmaz. Bir futbolcu, oyun içinde arzularına göre hareket edemez. Rabbinin durumuna ve topun bulunduğu yöne göre hareket etmek zorundadır. O aşamada futbolcuların başkaca bir seçenekleri olamaz.
Koşullar ne olursa olsun, futbol oynamak kolay değildir. Müsabaka esnasında elinden gelenin en iyisini yapmaya özen gösterir. Topla ya da topsuz hareketler, koşmalar, topa sahip olduğunda bu nesneyi en faydalı yere atabilmek için hünerini göstermek zorundadır. Bir futbolcu, kalesine gelmekte olan meşin yuvarlağı uzaklaştırmak için neler yapamaz ki. Havadar geliyorsa rakibinden daha fazla zıplamak zorundadır. Yerden geliyorsa, rakibinden hem hızlı olacak ve ondan çabucak düşünecek.
Şarj esnasında, rakibin dirseği sizi sakatlayabilir. Futbolda bunlar artık normal şeyler diyoruz ama tekniği iyi bir oyuncu ve de antrenmanlarının hakkını veren futbolcular kolayına sakatlanmazlar.
Şarj esnasında, rakip sağındaysa, sağ kolu havadadır, sol tarafındaysa sol kolu rakibin vücut hizasındadır. Bu saydıklarım futbolu bilmek ve antrenmanların hakkını verebilmekle gerçekleşir. Zaten futbolu diğer spor dallarından ayıran özellikler bunlar değil midir?
Tekniğin ne denli önemli olduğunu anlamak için şöyle düşünelim. Takım arkadaşlarınız 60-70 metreden topu aktardı. Siz gelen pası, bir defada kontrol edebilirseniz, gol pozisyonu doğar. Aksi halde ceza alanına bile giremezsiniz. İşte teknik dediğimiz hadise budur beyler!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
