Sabrın Taştığı An!

0
101

Türkiye üzerinde oyun oynayanların bu pis oyunu, bu vatan topraklarında yaşayanların sonunda sabrını taşırdı. Ülkede kardeşi kardeşe kırdırma girişimlerinde bu sefer mezhepler üzerinde tezgâhlandı. Bilinçsiz, kültürsüz insanlar topluluğu kullanıldı ve bu ellerine geçen fırsat çok güzel şekilde kullanıldı.

Dünyanın en güzel yerinde konuşlanan Türkiye’mizi ele geçirmek isteyen sözde ileri devletler çok şükür ki ‘15 Temmuz darbe girişiminden’ de sonuç alamadı. Unuttukları bir şey vardı, o unuttukları şey bir anda sessizce ortaya çıktı. Türk insanı geçmiş zamanda, her elli yılda bir savaşa girer veya savaşa hazırlanırdı. Olası bir vatan tehdidinde kendiliğinden bir seferberlik oluşur ve bu seferberlik çağrışımında, esnaf, çiftçi, öğrenci, yeri geldiğinde kadınlar, yani anlayacağınız tüm halk bulundukları yeri yaşlı insanlara terk ederek çağrılan yere doğru giderdi.

15 Temmuz işte bu sessizliği ayağa kaldıran son işaretti. 15 Temmuz’a kadar bu vatan üzerinde oynanan oyunları hep beraber gördük ve yaşadık. Aman biraz daha sabredelim “bu işler elbet düzelir” dendi ama maalesef düzeleceği yerde Türk ordumuzun dışarıdan destekli bazı şahsiyetsiz ve vatansız kişiler tarafından ortaya konulan oyun işin tamamıyla cılkını çıkartmaya yetti. Doğuda her gün şehit haberleriyle yürekleri şişen Türkiye insanları bu son durum karşısında meydanlara çıktı.

Meydanlara çıkan insanlar sanmayın bir partinin sempatizanları… Onlar, geçmişte bu vatan için yırtık ayakkabılarla, aç ve susuz insanların birden bire bir araya geldiği topluluğun torunlarıydı. Kalpleri vatan için atan bu insanları artık durdurmak mümkün değildi. Korkusuzca tankların altına atıldılar. Kendilerine yönelmiş silahların üstüne gittiler. Ölmeyi değil, bu vatan için şehit olmayı hep birlikte şahadet şerbetini tatmayı göze aldılar. Darbenin olduğu saatlerde tüm dünya genelinde ayağa kalktılar. Onlar ayaktaydı ve onları durdurmanın artık mümkünü hiç yoktu. Darbenin üzerinden günler geçtiği halde, yine ellerinde şanlı Türk bayrağı gece ve gündüz meydandalar. Onlar bundan sonra da durmaz ve durdurulamazlar. Ta ki Vatan toraklarında bulunan ulusal tehlike geçene kadar teyakkuzdalar…

Bu vatanın evlatları gerçekten çok sabırlı ve bir o kadar da meşakkatli. Demokrasi denilen şeye sonuna kadar sadık davranır. İnanın belki dünyada ilk demokrasiye inanan bu insanlardır. Eski tarihi şöyle bir aralasak altında yatan bu gerçekleri görürüz ama bazı kendini ilerici sananlar çok değişik propagandalarla bu gerçekleri gizlemeye çalışırlar.

İstedikleri kadar bu vatan üzerine oyun oynasınlar. İstedikleri kadar bu ulusu bir birine düşürmeye kalkışsınlar. O karıştırıcılar tarih boyunca yaptıkları ile başarıyı yakalamadılar yakalamayacaklar da… İstiklal Savaşında bu ülkeyi aç bırakan ve her karışını paylaşma cüreti gösteren sözde ileri devletler topluluğu, geçmişten ders almadıkları anlaşılıyor ki yeniden bu küstahlığı gösterme cüretinde bulundular. Kürt benim vatandaşım. Alevi benim vatandaşım. Laz, Çerkez, kim bu vatanda yaşıyorsa onlar benim vatandaşım. Bu topraklarda yaşıyor bu topraklarda benimle birlikte nefes alıyorlar.

Son darbe olayında bu topraklarda yaşayan, bu topraklar uğruna kendini adayan bu insanların çoğu sessiz şekilde tıpkı atmaca gibi atlayarak meydanlara indiler. Yurdumuzun doğusu-batısı güneyi-kuzeyi birden bire birleşti ve bir birbirine kenetlendi.

Türk insanı toprağı ve lideri uğruna her şeyi bir anda yapar. Bu konuda gözleri akı görmez karadır. Önüne kim çıkarsa çıksın, vatan hainlerine karşı tek yürek, tek vücut olur ve ölüme gülerek giderler. Onların hamurunda bu saadet var. Aksakallı atalarından kalan kalıtımsal mirası böyle görmüşler böyle de uygularlar. Önlerine çıkan ne tankı dinlerler ne de topu… Şahadet getirmekten başka bir şey bilmezler.

Her ne kadar bu vatan bütünlüğüne inanmış halka meydanları boş bırakmayın dense de onlar tehlikenin boyutları sıfıra düşene kadar meydanlarda ve her yerdeler. Kulakları çok hassas şahin gözüyle etrafı gözetlerler. Bu milletin vatanına namusuna dinine ve silahına karışmayacaksın. Karışırsan bundan sonra ne olacağı ve ne şekilde olayların seyri hiç belli olmaz.

Bu insanlar asla vatanlarını terk etmezler. Dünya insanından çok ayrı bir farkları var. Görüyorsunuz Suriye, Irak ve çoğu yerde baharı yaşayanlar şimdi zemheri kışın ortasındalar. Allah bu birlikteliği bu insanlara armağan etmiş. Yalnız ve yalnızca Allahın dediği olur.

Ne mutlu Türk’üm diyene!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here