İskenderun esnafı son yıllarda sıkıntılı günler geçiriyor. Dışarıdan görünen görüntüler insanlarımızı aldatmasın. Çarşı ve pazarlarda rengârenk görüntülerle açılışları yapılan birçok işyerleri çok geçmeden kapanıyor veya ödeme sıkıntısından ötürü haciz işlemlerine maruz kalıyorlar. Bu uğurda alınan banka kredileri dahi onların dertlerine çare olmuyor. Emeklerin maddi ve manevi birikintileri bir anda yok olup gidiyor.
Şehrimizde hali hazır iş yapabilen markalaşmış ve tanınmış işyerleri de şu son yıllarda sıkıntılı günler geçiriyor. Sanayi esnafı işsizlikten kahve köşelerinde veya birbirleriyle oynadıkları tavla partileriyle günlerini geçirip duruyorlar. Bir yandan da şehrimiz geneline bakıyoruz. İskenderun içinde ve çevresinde alışılmışın dışında gelişmeler oluyor. 1974 yılında İsdemir’in kurulması ile değişen çehresi bir anda yurt içinde ve dışında itibar görmeye başladı. Körfezin kenarları sanayi kuruluşlarının altın kolyeleriyle süslendikçe “İskenderun” ilçe olmasına rağmen…
Dünya’nın devasa kenti olmaya şimdiden aday! Adından şu son günlerde sıkça bahsedilmesiyle üzerinde yaşayanlar olarak koltuklarımız yeterince kabarıyor.
İskenderun’un içinde ve çevresinde yoğun gelişmeler var. Ah birde şu içimizdeki ve çevremizdeki akıl almaz karışıklıklar bir bitse çok rahat bir nefes alacağız. Hükümetimiz yirmi yıl içinde oluşacak gelişmeleri yapmaya devam ediyor. Hatta hiç ummadığımız yeni projeler bir biri arkasına geliyor. İTSO, DTO, İskenderun Esnaflar Oda Başkanları, son günlerde bir dizi ziyaretler gerçekleştirmeye başladılar. Konular konuşuldukça yüreğimize serin sular serpiliyor. Şansımızdan olsa gerek ilçe kaymakamımız ve ilçe emniyet müdürlerimiz ne yaptığını bilen ve vatandaşın huzur ve güveni için her türlü devlet sıcaklığını bizlere tattırıyor.
Esnaf kitlelerinin gelecekte yaşayacakları rahatlıkları elde etmeleri için çok büyük mücadele veren oda başkanları, odalarına kayıtlı esnafın dertlerine çare olmak üzere etrafta çalmadık kapı bırakmıyorlar. Geçtiğimiz ayların birinde İskenderun Esnaf Oda Başkanları topyekûn İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’i makamında ziyaret ettiler. Özenilen yaşamlar hakkında Oda başkanlarının yaptıkları konuşmaları derin şekilde dinleyen İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil özetle onlara şunları söyledi:
‘…İskenderun her yönüyle üzerinde yaşayan vatandaşlarımızındır. Onların rahat bir şehirde yaşayabilmelerini sağlamak ise bizlerin görevidir. İskenderun için tasarlanan en ufak bir hizmeti getirmek benim boynumun borcudur. Her ne kadar Hassa Tüneli devletimizin bir projesi olsa da o projeyi takip ediyorum. Milletvekillerimiz de bu projeye hassas bakıyor.
Feyezan kanalı şimdiye kadar atıl vaziyetteydi. Çok sözler verildi ama sözler yerine getirilmedi. Şimdi meşhur, bir türlü söz verilip de bitirilemeyen “Feyezan Kanalı” projesini ihale ettik ve kısa sürede yapımına başlanacak. Bu proje gereği kanalın etrafında da düzenlemeler yapılacak. Esnafımızın yüzü, kendisine açılan yeni iş kapılarıyla gülecek. Sanayi projemiz bu arada hızla değişimde. Yeni sanayi bölgemiz esnaflarımızın idealleri doğrultusunda yerini alacaktır. Cadde ve sokakları yeni haliyle görmektesiniz.
Esnafımızı ziyaret eden müşteriler, daracık kaldırımlarla iş yerine girip çıkıyordu ve bu durumlardan hem esnaf hem de vatandaş çok sıkıntı çekmekteydi. İskenderun Lisesinin yan caddesi üzerinde bulunan kaldırımlar genişletildi ve ferah bir ortam sağlandı. Karayollarının en yakın zamanda ne hale geleceğini göreceğiz. İskenderun bizim hepimizin, kısa sürede çehresi değiştikçe ne iş yaptığımızı göreceksiniz…’
Geçmişte her türlü fedakârlıklara göğüs geren şehir esnaflarımız bugünlerin hayalleri ile yaşıyordu. Başkan ile diyalogları mükemmel.
Benim bakış açımda uhde olarak duran bazı söylemlere karşı söyleyecek birkaç sözüm var. ‘Başkan Seyfi Dingil için seçim sonrası çok şeyler söylendi. O hiçbir şekilde söylenenlere kulak asmadı. Kendi bildiği şeylerin üzerine korkusuzca gitti ve sonunda başardı. Çıkartılan her dedikoduları demokrasi gereği dinledi ama kesinlikle aksi bir lafla söyleyeni dahi küstürmedi.’
Evet, İskenderun çok hızlı şekilde değişimde… Şu an görmediklerimizi çok kısa süre sonra görüp beğeneceğiz. Yapandan da yaptırandan da Allah razı olsun deyip geçeceğiz ama velâkin “yiğidi öldürüp hakkını asla yemeyeceğiz…”
