Plaj Sporu Medeniyettir (5)

0
38

Değerli okurlarım, Yüce Allah İskenderun’a farklı davranmış. Bu ifadeyi dün de kullanmıştım. Nasıl kullanmayım ki, dünyanın en tatlı mavisi, en sakin denizi, en güzel kıyısı ve de kumsalı burada olmasına rağmen, tekrar-tekrar söylüyorum nedense şehir sakinlerinin serinleyeceği, güzel bir hafta sonu geçirebileceği bir plajı yok. Oysa İskenderunlu her şeyin en iyisine layık! Bizimle beraber başkaları da böyle düşünmeli. Böyle düşünmek için de önce yürekli olmak ve bu şehri sevmek şart. Sevgi olmayınca hiçbir şey olmaz.

Yıllar önce yaptığım araştırmalar sonucunda, şehrimizin bazı konularda neden durakladığını ya da gerilediğini üzüntüyle öğrenmiş oldum. Bilgisine başvurduğum bir eğitimci bana çok önemli bilgiler verdi. Zaten başka türlü de düşünülemezdi. İskenderun’da doğup büyümüş ve de emekli olmuş o değerli eğitimci, büyük bir üzüntü içinde şunları anlattı: “…Gençliğimizde İskenderun’un sosyal yapısı, konumu, ahlaki ve fiziksel yapısı daha bir başkaydı. Yıllar önce sıcaklarımız daha yakıcıydı. Akşamları sorun yaşamadan saatlerce şehri turlardık. Herkesin bisikleti vardı ve günlerin tadını çıkarırdık, çok mutluyduk. O yıllarda deniz de fazla uzağımızda değildi ve dilediğimiz yerden denize girebilirdik.  Kapılarımız açık uyurduk, hırsızlık olayı olmazdı. Hepimiz İskenderunluyduk çünkü…”

Bir zamanlar bile olsa, şehrimiz sakinlerinin mutlu günler geçirmesi beni sevindirdi ama inanın şu ifadelerden ziyadesiyle mutlu oldum. Hepimiz İskenderunluyduk diyor o muhterem eğitimci. Sonradan rahmetli olduğunu duydum. Kendisini rahmetle anıyorum.

Efendim, deniz illeri itildi, toprak kazanıldı ve bunun üzerine parklar, dinlenme mekânları yapıldı ama bu çalışmaların gerçekten İskenderunluyum diyenleri, bana göre fazla mutlu etmediği anlaşılıyor. Hani zalim yargılanırken, mazlumun sevinmediği gibi bir şey! Bildiğim kadarıyla, Demir-Çelik fabrikalarının bölgemizde kurulması, güzel şehrimizin kimyasını mı bozdu? Karakterini mi değiştirdi? Gerçekleri söylemek gerekirse; Şimdi söyleyeceğim nedenlerle, güzel şehrimizin kaderinin olumsuz yönde etkilendiğini ve hatta sporunun bile tabana indiği maalesef bir gerçek.

Hani, bir fabrika kurulduğunu söylemiştim ya. Keşke kurulmaz olsaydı. Demir-Çelik adı altında kurulan bu fabrikaya alakasız yörelerden binlerce kadrolu işçi alındı. Doğulu hemşerilerim geldikten sonra da her şey tersine döndü. Şehrin kültürü tamamen değişti. Plajlardan, plaj sporundan söz etmenin bir anlamı olmuyor. Birbirini benimseyen, ters düşen kültürler.

Büyük İskender’in burada kamp yaptığı ve erguvan renkler yok artık. Anlatmaya çalıştığım şu: ‘Ben İskenderunluyum diyenler, öyle ya da böyle kaybolurken, hamdolsun şehrimizde kozmopolit bir yapıya sahip oldu. Her köşe başında plaketli zenginlerimiz var ama kendilerine, geldikleri yerlere çalışıyorlar.’

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here