İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, İskenderunlu İlker Önel;
“İskenderun’la İlişkilerimizi Geliştirmeyi Düşünüyoruz!”
Doğma, büyüme İskenderunlu olan İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Önel ile İskenderun Gazetesi olarak bir söyleş yaptık. Yeni kurulan İstanbul Tüccarlar Kulübü ile ilgili bazı açıklamalarda bulunan İlker Önel, İskenderun’u her zaman için en iyi şekilde temsil etmeye ve ticaretinin yükselmesine aracılık etmeye hazır olduğuna işaret etti. İşte Önel ile yapılan röportajımızın ayrıntıları:
*Sizi tanıyabilir miyiz? Eğitiminiz ve daha önceki iş deneyimlerinizden bahseder misiniz?
Doğma büyüme İskenderunluyum ve 37 yaşındayım. Eczacı bir anne ile bürokrat bir babanın büyük oğluyum ve iki kardeşiz. İlköğretim hayatım İskenderun’da geçti. Okuldan eve, evden okula bir hayatım olmadı. 4 yaşımdan beri aktif olarak çalışıyorum.
İlkokul ve orta öğrenim hayatım boyunca Öncel Eczanesi’nde annemin yanında çalıştım, daha sonra İskenderun Limanında puantörlük yaptım. Okuldan işe, işten okula devam ettim. Daha sonra hayallerimin işi olan ithalat ihracatı öğrenmek için babamın yanında çalışmaya başladım. Aslında limancılık 3 kuşaktır yaptığımız bir iş idi. Keyif aldığımız ve heyecanla uyandığımız bir süreçti. İthalat ihracat, gemiler, taşımacılık, operasyon ve gümrük mevzuatı, bildiğimiz ve kendimizi yetiştirdiğimiz bir süreç oldu. Daha sonra işletme eğitimi için üniversiteye devam ettim, MBA yaptım.
Işık Üniversitesinde halen doktora öğrencisiyim, tek dersten dolayı şuan beklemedeyim ama bitireceğime inanıyorum. Çünkü bizim ailede önce okul, sonra iş gelir. 17-18 yaşına kadar hep ticaretle uğraştım, küçük ölçekliydi ama kendime güvenmemi ve piyasayı öğrenmemi sağladı. Okulda kırtasiye malzemesi satıyordum, yaz aylarında sahil kesiminde sakız satıyordum. Bu süreçler, bana hayatın zorluklarını, küçük yaşta öğrenmemi ve mücadele etmem gerektiğini öğretti.
*Şu anda ne işle meşgulsünüz?
Kardeşim Alper Önel’in desteği ile Orgin Agro’yu 2003 yılında kurduk. Orgin Agro piyasalara yağlı tohumlar ve bakliyat ile ilgili hem bilgi sağlayan hem de aktif olarak bu malların alım satımını yapan ve aracılık eden bir şirkettir.
Uluslararası piyasalara yön veren 4 büyük tarım ürünleri firmasının Türkiye ve Ortadoğu temsilciliğini yapıyoruz. Bunda kardeşim Alper Önel’in de katkısı büyük, Orgin Agro’yu ağırlıklı olarak kendisi yönetiyor. Bu arada 2009 yılında yatay büyüme yaparak toptan gıda piyasasına simitlik susam ve tahin imal eden Galata Susam fabrikasını da kurduk.
Kuruluş aşamasında özellikle 2-3 yıl ciddi zorluklar yaşadık; piyasaya yeni girmemiz, kredibilitemizin ve finansman gücümüzün yeterli olmaması nedeniyle yoğun emek sarf edip özverili ve sabırlı bir şekilde yılmadan devam ettik.
Geldiğimiz yer itibariyle özellikle yağlı tohumlar (susam, çörek otu, pamuk, kakao çekirdeği ve kahve çekirdeği) ithalat ve ihracatı yaparak hem piyasaya yön veren hem de uluslararası ticarette ciddi bir tonaj yapan bir firma olduk.
Ayrıca uluslararası emtia pazarındaki gücümüz nedeniyle dünyada emtia konferanslarında her yıl konuşmacı olarak yerimizi almaktayız. Bunun yanı sıra banka ve aracı kurumlara vadeli işlemlerle ilgi danışmanlık yapmaktayız.
Önümüzdeki dönemde tonaj ve operasyon ağını genişletip özellikle Afrika kıtasına yatırım yapmayı planlıyoruz. Bununla ilgili fizibilite çalışmalarımız başladı. Diğer bir hedefimizde halka açılıp şirketimizin büyümesini hızlandırmak ve yeni yatırım alanları yaratmak.
*İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği’ni ne zaman ne amaçla kurdunuz, dernek hakkında bilgi verir misiniz?
İş hayatında başarılı olabilmek için öncelikle sabretmek ve sebat etmek gerekir. Çeşitli zamanlarda karşılaşılan zorlukların gelip geçici olduğu unutulmamalı ve mücadele etmeye devam edilmelidir.
Ayrıca, etik ticaret kurallarına uyulmalı, başkasını zor duruma düşürecek pozisyonlardan kaçınmalıyız. Bulunduğumuz koşulları da şikâyet etmek yerine şükretmeliyiz. Bu konularla ilgili olarak da 2013 yılında İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği’ni kurduk. Amacımız, iş hayatında olan insanların problemlerine ortak bir paydada çözüm bulmak ve yeni pazarlar yaratarak güven ortamına katkı sağlamak ve ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmaktır.
Üyelerimizin iş ve yatırım ortamını iyileştirerek rekabet gücünü arttırmak için sosyal, kültürel ve akademik çalışmalar yapmak amacı ile faaliyet gösteren İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneğimiz, hızla büyümeye devam ediyor.
Dernek üyelerimiz ikinci ya da üçüncü kuşaktan iş erbabı genç işadamları. Derneğimizin 40 üyesi bin kişiye istihdam sağlıyor ve 100 milyon dolar ekonomi oluşturuyor.
Ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan varlıklı bir toplum hedefleyen derneğimiz gelişmiş bir toplumda lider ve yol gösterici olmayı istiyor. Tüccar yetiştiren bir üniversite kurmayı planlıyor ve hedefliyoruz.
Ekonomi ve finans alanında Tüccarların sesi olarak Hukuk, tekstil, gıda, inşaat, metal gibi komisyonlarımız da bulunuyor ve ilgili raporları kamuoyu ile paylaşıyor ve gündemdeki konulara dikkat çekmeye çalışıyoruz.
*Dernek olarak tüccarlar için özellikle yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Geçtiğimiz aylarda derneğimiz, tüketicilerde olduğu gibi tüccarların da satıcı ve sağlayıcılar tarafından hazırlanan tek yanlı sözleşmeler karşısında haklarının korunması amacıyla çalışmalarda bulundu. İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği olarak tüccarların Genel İşlem Koşulları kapsamında kalan ve sözleşmeden kaynaklanan bazı masrafları geri alabileceklerine ilişkin bir komisyon çalışması düzenledik.
Tüketicilerin kredi kullanımı ile alakalı olarak uygulanan “Haksız Şart” kavramının getirdiği neticelere benzer sonuçların TBK’nun ilgili maddeleri gereğince ticari işletmelere kullandırılan ticari kredi sözleşmelerinde de uygulanması konusunda Hukuk Komisyonumuz çalışmalar yürütüyor. Sözleşme özgürlüğü, sözleşme tarafları arasında güç dengesinin ve sağlıklı bir rekabet ortamının sağlanmasına bağlıdır.
Ancak, bu güç dengesinin mevcut olmadığı durumda, Genel İşlem Şartları düzenleyenin karşı tarafında bulunan tüccarın korunması amacıyla, Yeni Borçlar Kanunu ile getirilen düzenlemeler ile birlikte sözleşme özgürlüğüne tüccarın korunması bakımından müdahale ediliyor. Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan “Basiretli Tacir” kavramı ile tüccarın basiretli olmasından yola çıkılarak, açıklanan şekilde Genel İşlem Şartları’na karşı öngörülü olması ve sonuçlarına katlanması gerektiği neticesine varılmamalıdır. Ancak bu şekilde, sağlıklı bir rekabet ortamının sağlanmış olacağı ve tüccarların, ticari faaliyetlerini güven içerisinde yürütebileceği kanaatindeyiz.
*İskenderun’un ülkemiz açısından önemi ve ekonomiye katkısı sizce nelerdir?
Biz her zaman İskenderun en iyi şekilde temsil etmeye, ticaretinin yükselmesine aracılık etmeye hazırız. Bununla ilgili olarak İstanbul Tüccarlar Kulübü olarak Ticaret Odası ile beraber ilişki geliştirmeyi düşünüyoruz. İleriki zamanlarda farklı pozisyonlarda farklı hizmetlerimiz olabilir.
*Bir İskenderun’la ilgili İskenderun’un kalkınmasına yönelik sizin iş ve sosyal sorumluluk planlarınız var mı?
İskenderun’umuz tarihten günümüze kadar jeopolitik olarak Akdeniz bölgesinin en önemli ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Özellikle birçok medeniyetin izlerini taşıdığı için çeşitli kültürlerin ve dinlerin ahenkli bir yaşam biçimi şehrimizde hayat bulmuştur. Şehrimizin en önemli gelir kaynaklarından birisi olan İskenderun limanı doğal bir liman olup özellikle 1990’lı yıllara kadar ülkemizin en etkin çalışan limanından biriydi. Komşularımızdan Irak, körfez krizine kadar bütün ithalatını İskenderun limanı aracılığıyla yapardı. Fakat krizden sonra limanımız hak ettiği ilgiyi göremedi. Çoğu nakliyat ve ithalat-ihracat firması kapandı. Bugün ise özelleştirme sonucu tekrar eski günlerine dönmeye çalışıyor bu süreçte özellikle Mersin Limanı baya yol kat etmiş gibi gözüküyor.
İskenderun Gazetesi/İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel Röportajı
