Noel Bayramı Kutlu Olsun

0
163

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah?  Dün 24  Aralık’tı. Hristiyan aleminin ve kendini bütün dinlere yakın algılayanların bayramını kutluyorum. Noel bayramı Hz. İsa’nın doğduğu  kabul edilen 24, 25 ve 26 Aralık günlerinde kutlanıyor. Kuran-ı kerimde Hz. İsa’nın doğumu ve doğum öncesi şöyle anlatılmış; Bir alıntı ile Hz. İsa’nın doğumunu anlatmağa çalışacağım. Küçükken annemin Kuran okuyan yanık sesine uyanırdım her sabah. En çok  Meryem suresi  ilgimi çekerdi.

Okurdu ezbere, yumuşak, latif bir dili vardı, sesini asla yükseltmezdi. Yatakta hiç kıpırdamadan dinlerdim. Arapça okurdu babasından öğrenmişti ve onu örnek almıştı, sesini yükseltmeden ince bir tevazu ile okumayı, o sesle büyüdük. Meryem süresini, Arapça okuyamıyordum ama anlıyordum ve çok etkileniyordum. Sanki bir öyküydü anlatılanlar. Sık, sık mahallemizde olan kiliseye giderdik arkadaşlarımızla. Orda öykünün kahramanı Meryem figürleri bize hiç yabancı gelmezdi. Aksine  çektiklerini düşünerek üzülürdük.

Yani babasız bir çocuk dünyaya getirmişti. İnsanlar ona inanmıyordu yalnız doğum yapıyordu bütün bunlar çok etkileyici. Ama asıl etkilendiğim yer, kadının  bu kadar aşağılandığı, yok sayıldığı, şeytan ya da başka kötü isimlerle eşleştirdiği bir zamanda ki Meryem’in annesi de bundan korkuyordu. Ama Allah onu en güzel bir şekilde kabul ediyor ve bir peygamberin annesi yapıyor. Kadını aşağılayanlara, diri diri gömenlere çok güzel bir cevap… Ve Kuran-ı Kerimde Hz. Meryem’in İsa Mesih’i dünyaya getirmesi Meryem süresinde böyle anlatılır.

Bu sure Mekke döneminde inmiştir. 98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryem’in, oğlu İsa’yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır. Sûrede başlıca, tevhit inancını yerleştirmek amacıyla bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet sahneleri konu edilmektedir.

(Ey Muhammed!) Kitapta (Kur’an’da) Meryem’i de an. Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü.

Meryem, “Senden, Rahmân’a sığınırım. Eğer Allah’tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)” dedi. Cebrail, “Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk bağışlamak için gönderildim” dedi. Meryem, “Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım halde, benim nasıl çocuğum olabilir?” dedi.

Cebrail, “Evet, öyle. Rabbin diyor ki: O benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir” dedi.

Böylece Meryem çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!” dedi. Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: “Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir dere akıttı.”

“Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.” “Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, “Şüphesiz ben Rahmân’a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım” de.

Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: “Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!” “Ey Hârûn’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi.”

Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. “Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?” dediler. Bebek şöyle konuştu: “Şüphesiz ben Allah’ın kuluyum. Bana kitabı (İncil’i) verdi ve beni bir peygamber yaptı.”

“Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekatı emretti.” “Beni anama saygılı kıldı. Beni azgın bir zorba kılmadı.”

“Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün bana selâm (esenlik verilmiştir).” Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur.

Allah’ın çocuk edinmesi düşünülemez. O bundan yücedir, uzaktır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece “ol!” der ve o da oluverir. Şüphesiz, Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse (yalnız) O’na kulluk edin. Bu, dosdoğru bir yoldur.

Ve sevgili okuyucularım. Her yıl Aralık’ın 24’ünü 25’ine bağlayan gece Hz. İsa’nın doğum günü olarak  kabul edilir ve kutlanır. Çeşitli etkinliklerle… Hz. İsa’nın doğumunu anlatan kilisede çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Hz. İsa’nın doğumu canlandırılıyor ve eğlenceler düzenleniyor. Çeşitli şekerlemeler ve pastalar dağıtılıyor…

Ve bizde  bu kutlamalarda her zaman dostlarımızın, vatandaşlarımızın, arkadaşlarımızın yanında oluyoruz, her zaman olduğumuz gibi… Kurban bayramını kutlarken, ramazan bayramını kutlarkenmiş gibi.

Ve ben bir kez daha Noel’i kutlamak istiyorum. Bütün dostlarımın ve gazete ailemin… Başta Rızkullah bey ve İlyas olmak üzere, bütün Hıristiyan aleminin ve kendini bütün dinlere eşit mesafede algılayanların. Sağlık ve sevgiyle kalalım sevgili okuyucularım. Yase

Günün Şiiri

Kardeşim Aylardır Hapiste 

Acımı duyurabilmek için

Uykusuz

Susuz

Öylece

Durabilirim.

Acımı duyurabilmek için

Sevgisiz

Anısız

Kaskatı olabilirim

Ve durup dört yol ağzında

Durdurup gelip geçenleri

Kendi halinde

Yaşayıp gidenleri

Tutup yakalarından

Haykırabilirim

Nefesim

Bitene dek

Bütün gücümle

Haykırabilirim

Bütün dünyaya.

Kardeşim

Hapiste

Kardeşim

Aylardır hapiste.

Kardeşim

Dövüldü orada.

İyi ve güzel şeyler dışında

Hiçbir şey taşımayan

Ve sadece bir insan varlığına değil

Yaşayan

Yaşayamayan

Bütün varlıklara

Bir ota

Bir taşa

Sevgiyle

İlgiyle

Dolu beyni

Orada

Sarsıldı elektrikle

İnce bedeni

Tekmelendi

Acımı duyurabilmek için

Çıldırabilirim

Acımı duyurabilmek için

Zehirle doldurabilirim

Yazdığım her şiiri

Nefretle

Gözyaşıyla

Korkunç bir sevgiyle

Kardeşim

Aylardır hapiste

En güzeli

Tanıdığım insanların

En katıksızı

En pırlantası.

Ona sevgilisini

Kucaklamak yasak.

– Bir zamanlar el ele tutuşup

Harikulade güzel

Şeyler konuştukları

O kızı –

Ona özgürce

Dolaşmak yasak.

– Bir tay kadar

Hareketliyken kalbi-

O artık

Kitap okuyamayacak.

-Sindirdiği gözle görülürdü

Alnında terler birikerek

Hummalı

Bir tutkuyla

Devirdiği kitapları-

Biz özgürlüğün

Güzel günlerin

Savaşçıları

Aydınlığın

İyiliğin

Bize eziyet

Ediyorlar bugün

Ama halkımız

Aynı acıların

Bin katını

Yaşamıyor mu sanki

Biz özgürlüğün

Güzel günlerin

Savaşçıları

Bize eziyet ediyorlar bugün

Ama bu

Şiirimize

Biraz daha çelik

Katılacak demektir

Biraz daha karar

Ve zafer umudu

Kardeşim

Aylardır hapiste

Ve yıllarca sürebilir bu

Çünkü o halkının omuz başına

Koydu omuzunu

Ataol BEHRAMOĞLU

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here