Kara; “Kadın, Her Alanda Bende Varım Demeli!”

0
170

İskenderun Çevre Koruma Derneği Yönetim Kurulu adına, 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişinin 83. Yıldönümü münasebetiyle bir açıklama yapan Başkan Nermin Yıldırım Kara, kadınların kendi ve ülkenin geleceği ile ilgili söz sahibi olabilmelerinin yolunun, siyaset yapmanın yanında, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak toplumu ilgilendiren her alanında bende varım demekten geçtiğine işaret etti.

5 Aralık 1934 tarihinde, kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesiyle birlikte, demokratik ülkeler seviyesinde, çağdaş bir ülke olmanın ilk adımının atılmış olduğuna işaret eden Kara; “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında gerçekleştirilen Atatürk Devrimleri’nin en önemli hedeflerinden birinin kadınların sosyal ve kültürel alanlarda erkeklerle eşit haklara sahip olması ve kadınlarımızın çağdaş haklara kavuşması konusunda öncü adımlar atılması ilerici örnekler olmuştur.

Kadınların siyaset yapmaya dair taleplerinin devamı olarak, 5 Aralık 1934 tarihinde, seçme ve seçilme hakkı verilmesiyle birlikte, demokratik ülkeler seviyesinde, çağdaş bir ülke olmanın da ilk adımı atılmıştır. Türkiye’de bu konuda yapılan yasal düzenlemeler, birçok Avrupa ülkesinden daha önce gerçekleştirilmiştir. Ancak, o tarihten bu yana kadınlarımız, TBMM de temsil edilme bakımından, daha genel olarak toplumsal yaşamda da gereken yeri alabilmiş değildir.

Ülkemizde son yıllarda şiddetin, cinsel istismarın tacizin büyük artış göstermesi, diğer kadın sorunlarını geri plana iterek öncelikli sorun haline gelmiştir. Biz bugün kadının toplumdaki yerinin nasıl daha iyi olacağını tartışmak yerine şiddetin nasıl önleneceğini konuşmaktayız” değerlendirmesinde bulundu.

Kadının Saygınlığı Hak Ettiği Noktaya Ulaşmalı

Ekonomik, sosyal ve kültürel alanda güçlenmenin ancak kadının toplumdaki saygınlığının hak ettiği noktaya ulaşması ile gerçekleşeceğine de vurgu yapan Kara; “Mevcut kanunların etkin bir biçimde uygulanmasını istemekteyiz. ‘Yapanın yanına kar kalmayacağı’ düşüncesinin yerleşmesi ve suç işlenmesinde caydırıcılık bakımından iyi bir örnek olacaktır. Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel alanda güçlenmesi ancak kadının toplumdaki saygınlığı, rolü ve yerinin hak ettiği noktaya ulaşması ile gerçekleşecektir. Atatürk’ün ‘İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?’ sözünde belirttiği gibi, ancak kadınların da kendine özgü bakış açısı ile söz sahibi olduğu bir ülkenin zenginleşme umudu vardır” diye konuştu.

Kara açıklamasında ayrıca, Türkiye’de nüfusun yarısını kadınların oluşturmasına karşın, ülkemizde yapılan 2014 yılı yerel ve 2015 yılı genel seçimlerinde, seçilmiş kadınlarımızın sadece yüzde 14’ü ile milletvekilliğinde, yüzde 10.7’si ile belediye meclis üyeliğinde, yüzde 4.3’ü il genel meclisi üyeliğinde, yüzde 3’ü ile belediye başkanlığında ve yüzde 1.2 ile muhtarlıkta temsil edildiğine de dikkat çekti.

83 yıl içerisinde kadınların aktif siyaset içinde yeterince temsil edilmemesinin cinsiyete dayalı bir adaletsizliği de beraberinde getirdiğinin altını çizen Nermin Yıldırım Kara; “Kadınların kendileri ve ülkenin geleceği ile ilgili söz sahibi olabilmelerinin yolu siyaset yapma hakkı yanında, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak toplumu ilgilendiren her alanında bende varım demekten geçmektedir” şeklinde konuştu.

Kara açıklamasında ayrıca, Anayasa’da, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarında ve parti tüzüklerinde, kadınların seçilme hakkı konusunda pozitif düzenlemelerin yapılması gerektiğine de işaret etti. (Haber: Helga TERBİYELİ)