Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Dün sabah Kadir gecesine ulaşacağımız günün başlangıcıydı. Bu yüzden ayrı bir ağırlığı var gibi geldi bendenize. Sanki gökyüzünde ve yeryüzünde binlerce melek harıl, harıl bu geceye hazırlanıyorlar? Dün gece Kadir gecesiydi. “Aslında Kadir gecesi nedir? Sen bilir misin?” diye sorarak başlar Kuran-ı Kerim ayeti ve soruya kendisi yanıt verir. “Doğrusu biz Kuran’ı Kadir gecesinde indirdik. Sen bilir misin Kadir gecesinin ne olduğunu? Bilsen Kadir gecesi 1000 aydan hayırlı bir gecedir. Bu gece Melekler ve kutsal ruh Rabbin izni ile her türlü iş için inerler yeryüzüne ve tanyerinin ağarmasına dek yeryüzü esenlik içinde kalır ve selam olsun bu kutsal geceye…” diye noktayı koyar.
Ve gerçekten biz bu müthiş idrake erebilir miyiz ki bu gecenin 1000 aydan hayırlı olduğunu algılayabilelim? İnşallah! Dilerim ki öyle olsun. İnanırız kuşkusuz ama ne kadar idrak etme yeteneğimiz var onu bilemiyorum. Bildiğim tek bir şey var. Hiç bir duanın yanıtsız kalmadığı… Ve eğer melekler bir bayram heyecanı ile yeryüzüne inip, bizim dileklerimizi toparlamak için dolaşıp bizi kutlayacak kutsayacak olduktan ve bize müthiş bir ışık, bir rahmet, bir mucize olarak Kuran-ı Kerim bu gecede indi ise. Demek bize verilen müthiş bir değer var ve biz bu değere layık olmaya çalışmalıyız. Ve bu gece inecek olan melekeleri ve ruhu ayakta saygıyla huşu içinde karşılamalıyız. Bu yüzden bu gecede ibadetlerimiz paylaşım ve adaletimiz her zamankinden büyük olmalı ve dualarımız tabi.
Sağlık ve sevgiyle kalalım ayrımsız gayrımsız, sevgili okuyucularım gelecek bütün Kadir Gecelerinde ve her zaman birlikte olmak dileği ile. Yase
Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. (Kadir sûresi, 97/ 1-5) }}
Kadir Gecesi hakkında yorumlar
Bu sûrenin inişi hakkında değişik rivâyetler vardır. Bunlardan biri şöyledir: Bir kere Rasûlüllah (s.a.s) Ashab-ı Kirâma İsrailoğullarından birinin, silahını kuşanarak Allah yolunda bin sene cihad ettiğini bildirmişti. Ashabın buna hayret etmeleri üzerine Cenabı Hak bu Kadir sûresini indirmiştir (Tecrîd-Sarîh Tercemesi, VI, 313).
Bu geceye Kadir gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Çünkü:
a)Kur’ân-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
b)Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
c)Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler Allah Teâlâ’nın ezelî kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir (Tecrîdi Sarih Tercemesi, VI, 312).
d)Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
e)Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktır. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü’mine selam verirler.
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” (Buhârî, Leyletü’l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216) buyurmuştur.
Zir b. Hubeyş diyor ki, Übey b. Ka’b’a sordum: Kardeşin Abdullah b. Mes’ud: “Yıl boyunca ibadet eden Kadir gecesine isabet eder” diyor, dedim.
Übey b. Ka’b dedi ki: “Allah İbn Mes’ud’a rahmet eylesin. O, insanların Kadir gecesine güvenmemelerini istemiştir. Yoksa Kadir gecesinin, Ramazanda, Ramazanın da son on günü içerisinde yirmi yedinci gecesinde olduğunu biliyordu” dedi.
“- Bunu neye dayanarak söylüyorsun, Ey Ebü’l-Münzir (Übey b. Ka’b’ın lakabı)” dedim. Übey; “- Ben bunu Rasûlüllah (s.a.s)’in bize haber vermiş olduğu alametle söylüyorum ki, o da, “o gün güneş şuasız olarak doğar” dedi (Müslim, Sıyam, 220).
“Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Kadir, 1).
Kadir gecesinde neler yapılabilir:
Kadir gecesini, namaz kılarak, Kur’ân-ı Kerim okuyarak, tevbe, istiğfâr ederek ve dua yaparak değerlendirmeli.
Süfyan-ı Sevrî: “Kadir gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur’ân okuyup sonra dua etmek daha güzeldir.” (Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 313) demiştir.
Hz. Aişe validemiz demiştir ki; Rasûlüllah (s.a.s)’e: “- Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Rasûlüllah (s.a.s): “- Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fu annî: Allah’ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet.” diye dua et, buyurdu (Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314
Günün Şiiri
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol BEHRAMOĞLU
Günün Fıkrası
Genç jandarma çavuşu gece yarısı evine geldi. Tam soyunmuştu ki karısı yataktan seslendi; “Sakın ışığı yakma sevgilim, başım çok ağrıyor.. “
“Tamam aşkım yakmam.”
“Ha bir de evde ağrı kesici kalmamış. Hemen eczaneye gidip alıver lütfen…”
Yorgun çavuş tekrar giyindi mecburen… Aceleyle nobetçi eczaneye gitti. Çavuş içeri girdiğinde eczacı şaşkın sordu; “Afedersiniz ama siz jandarma değil miydiniz?”
“Evet.”
“Peki neden itfaiyeci üniforması giyiyorsunuz o zaman?”
Günün Sözü
Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin… Arkandan konuşana da darılma, onu insan yerine koyan yine sensin…
Charles Bukowski