İSTE İskenderun’a Yenilikler Katıyor. İşte Prof. Dr. Türkay Dereli

0
248

İskenderun şimdiye kadar ne çektiyse başkalarının yaptıklarından çekmiştir. Yalınız bırakılan şehrimin, geleceğini araştıracak “ilmi yapılandırmaları” da hep başka vilayetlerde kurulmuş olan üniversitelerin bilir bilmez araştırmalarıyla geçiştirilmiştir. Yapılan her araştırma bölge insanımızı ve coğrafyasını ilgilendirmediğinden dolayı ilk önceleri yapılan araştırmalar ses getirse de daha sonraları o sesler birden bire kesildi.

Bir zamanlar Çukurova Üniversitesi Kanser Araştırma Birimi İskenderun’a konuşlandırıldı. Sebebi ise bölgemizde hızla artış gösteren kanser vakalarıyla ilgiliydi. Zamanın Çukurova Üniversitesinin rektörü açılış konuşmasında şu unutamadığım sözleri söylemişti. “…Değerli İskenderunlular, bu birimin bölgeye lazım geldiğini bildiğimizden dolayı kanser araştırma teşkilatımızı şu gün itibariyle kurmuş bulunmaktayız. Etrafımız sanayi denilen sinsi bir tehlikenin farkındalığı ve bilinciyle vatandaşlarımızın dikkat etmeleri hususunda üniversite olarak her türlü araştırmayı yapıp, bu kanser denilen illetten en az şekilde etkilenmeye çalışacağız…”

O yıllar kanser denilen illeti ilk defa duymuş ve koskoca üniversitenin yapacağı bu araştırmayla irkilmiştik. Yıllar geçti, evet her bölgede olduğu gibi bölgemizde de kanser vakaları oluşuyordu ama bunu sanayi ile bağdaştırmak o günler bizlere çok acı gelmişti. Hatta çoğu insanlarımız sanayi tesislerinden ayrılmaya başlamıştı. Sanki sanayi tesislerinin, bizlerin bir an evvel canımızı alacağı korkusundaydık.

Çukurova Üniversitesi bu konuda yapıcı ve onarıcı hiç bir açıklamada bulunmadı. Halkımızın tedirginliği böylelikle sürdü gitti. Her ölüm vakasının ardından aranılan suçlu ortadaydı. Onun adı ise İskenderun’da bulunan sanayi tesisleriydi.

MKÜ Hatay il merkezinde kuruldu ve kurulmasından yaklaşık üç dört sene sonra göstermelik bazı yan öğretim okulları şehrimize açıldı ama açılanlar şehrimi yine yansıtmadı. Ben devamlı şekilde kendi adımıza layık bir üniversitenin şehrimizde açılmasından yana yıllar boyu yazılar yazmış bir kişi olarak, İskenderun Üniversitesinin İskenderun’a açılmasını canı gönülden destekleyen ve sevinenlerdenim. İskenderun kendi başına araştırılacak yegâne yerlerden biridir. İskenderun’u ancak ve ancak İskenderun’da kurulan üniversite araştırır. İlk zamanlar her ne kadar sanayi ağırlıklı bir üniversite olarak açılsa da İskenderun’un yüzlerce araştırma konusuna dayanak olacak, yeni araştırma birimleri İskenderun üniversitemizi zaman içerisinde, başka dallara doğru yönlendiğini görmekten ve duymaktan dolayı çok mutlu ve bahtiyarım.

Tabi burada en büyük ödül sahibi İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli’ye ait. Dereli, ömür boyu kendini ilime ve bilime adamış bir şahsiyet. Burada en büyük şansımız da Prof. Dr. Sn. Türkay Dereli’nin İskenderun Teknik Üniversitesine atanmasıdır.

İskenderun Teknik Üniversitesinden önce bir çok endüstriyel ve bulunduğu bölgeyi ilgilendiren konularda projeler hazırlayıp ve hayata geçiren Rektör Dereli ayrıca uluslar arası konferans organizasyonlarında ülkemizi başarıyla temsil etmiştir. Bilgisayar destekli tasarım ve üretim, bilişim sistemleri, süreç yönetimi, sistem tasarımı ve sibernetik yatırım planlama ile yaptığı tüm çalışmaları ilgilendiren konularda ulusal ve uluslar arası mikrofonlara konuk olmuştur.

İskenderun Teknik Üniversitesi kurulalı her ne kadar yeni olsa da bölgemin bilimsel sesi hızla yukarılara doğru yükselmeye başladı. Araştırma yapacak o kadar çok şeyler var ki zamanla çoğu üniversite ile İskenderun Teknik Üniversitemiz haşır-neşir olacak. İskenderun’da yalnızca sanayi tesisleri yok. İskenderun ve çevresinde sanayi tesislerinin olması tabi ki bizler açısından gurur verici bir yapılanma. Üniversitemizin teknik bölümlerinden mezun olan öğrencilerimize kucak açmış yüzlerce sanayi tesislerimiz var. ‘Bilinçli İş Gücünün Tasarımlarla Yeni Boyutlar Kazanması’ bizler için sevinç kaynağı.

İSTE boş durmadığını, denizlerimizde yapacağı araştırmalarla da gösterdi. Araştırma teknesinin balıkçı barınağında yerleşik duruşu dahi denizimizin yalnız kalmadığına delalettir. Tabi her şey zamanla daha bilimsel boyutlar şeklinde kendini gösterecek. Balık avlanmasının ne şekilde yapılacağı, değişik zamanlarda körfezimize yumurta bırakan balıkların ne şekilde koruma altına alınacağı, avlanma işi ile uğraşanların eğitimleri ve izleyecekleri yol haritalarının, İSTE tarafından iyi şekilde planlanıp yürürlüğe konacağı günler yakın.

İskenderun’u sarıp sarmalayan doğa harikası Amanos Dağının her karışı araştırmaya açık. Her ne kadar bu günlerde dinamitlerle yerle bir edilseler dahi kalan yerlerin Amanos Milli Parkı olmasına yeter. Tarım çok ayrı bir konu! Betonlaşmayla İskenderun-Arsuz yolu tarım arazi kapsamından çıkartılmış gibi. Maydanoz ve Narenciye’nin ana vatanı bölgemizden hızla ayrılıyor. Buna benzer daha nice araştırma bekleyen özellerimiz var.

İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli’nin bir konuşmasında söylediği şu sözlere şahit olmuştum. İskenderun Teknik Üniversitesi yeni bir oluşum. Zamanla her şey çok güzel olacak ve hep birlikte bu güzellikleri yaşayacağız. Bende burada şunu diye bilirim. Yalnızlık sesimizi; ancak İSTE duyurabilir.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here