Futbolda Terbiye Stratejisi (3)

0
57

Değerli okurlarım, ahlak ve terbiye konusu tüm insanların üstüne eğilmesi, hassasiyet görmesi şart olan önemli bir hadisedir. Koşullar n’olursa olsun, nerede olursak olalım, başbakan da olsak, sporla da uğraşsak bu işe harfiyen uymak zorundayız. Ahlaklı, terbiyeli ve de güler yüzlü olmak, en yüce duyguların kilidi konumundadır ve açamayacağı kapı yoktur.

Spor makalelerimin bazılarında futbolcuların hitaben “Hakemlere saygılı olun diyorum…” beni anlayan var, anlamayan da. Şunları söylemeye çalışıyorum. Hakemler de bir insan. Kart göstermeden müsabakayı bitirmek isteyen çok hakemimiz var. Kendine saygılı ve yardımcı olan sporculara yaklaşımları daha bir başka olur. Hepsi de bu sözlerime tamam diyor ama başlama vuruşuyla beraber nedense unutuluyor. Muhtemelen amatörlük içimize işlemiş de ondandır. Bildiğiniz gibi profesyonellik almış başını gidiyor.

Efendim, bugün sizlere ahlak ve terbiye ile ilgili çok beğendiğim bir fıkra anlatacağım, beğeninizi kazanacağına inanıyorum. Fıkra, hikâye, masal, artık ne sayarsanız, muhteremin birisi fi tarihinde söylemiş ve günümüze kadar gelmiş. Yeni duymuş değilim ama bende hala güncelliğini koruyor.

Evet, su, ateş, terbiye (Ahlak) bir vesile ile bir araya gelmişler arkadaşlık yapmaya başlamışlar. İyi de dost olmuşlar. Artık birlikte gezmeye ve eğlenmeye başlamışlar. Ancak, muhtemel bir sorun onların huzurunu kaçırmış, düşüncelere dalmışlar. Sorun, “Ya kaybolursak!” Öyle ya nasıl birbirini bulup tekrar bir araya gelecekler.

Su demiş ki; “Beni bulmanız çok kolay, fazla aramazsınız, nerede bir şırıltı duyarsanız bilin ki ben oradayım…” Ateş demiş ki; “Beni bulmanız da zor değil. Nerede bir duman yükseliyorsa bilin ki ben oradayım…” Sıra ahlaka terbiyeye gelmiş ve su ile ateş dikkatle dinlemeye başlamışlar arkadaşlarını. Ahlak (terbiye) demiş ki; “Beni kaybetmemeye özen gösterin. Çünkü beni kaybederseniz bir daha hiç bulamazsınız…”

İçinde yaşadığımız asrın profilini çizerken çok ihtiyacımız olduğundan, mecburen ahlakı terbiyeyi ilk önce düşünüp merkeze koymalıyız. Kimseye zarar vermeden, mutlu ve sorunsuz yaşamak istiyorsak; nerede olursak olalım, ne işle uğraşırsak uğraşalım ahlaklı terbiyeli olmak zorundayız. Ahlak altın bileziktir, yere düşmekle paslanmaz! Okulu, üniversitesi olmayan ve de Allah’ın da bir lütfüdür. Aynı zamanda bakkallarda ve marketlerde de satılmaz.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here