Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Karabulutlar sarmış gökyüzünü (dün) sıcak sımsıcak hava esiyor yangın helikopterleri vızır vızır geçmeye devam ediyor üzerimizden an itibari ile.
Önceki gece fırtına vardı şiddetliydi ama sıcak değildi başladığında; daha sonra rüzgâr ısındı öyle bir şey ki değdiği yeri yakarak yalayıp geçiyor âdete. “hayırdır” dedik. Yanı başımız da Belen Soğukluk yaylası yanıyor nerdeyse evlere sıçramış farkında değildik bile ancak sevgili arkadaşımız Cuma Keseroğlu’nun resimleri eşliğinde verdiği haberinden sonra öğrendik.
Sevgili arkadaşımız “ciğerlerimiz kavruluyor” diye başlık atmış. Gerçekten ciğerlerimiz kavruluyor maddi manevi. Yangının çıkış nedeni şu ya da bu, sonunda ciğerlerimiz kavruluyor rüzgâr da yardım ediyor. Nedense sürekli yangınlarda rüzgâr olur? Bu durumda ya suçlu rüzgâr ya da rüzgârı kullananlar var! Sonun da olan ciğerlerimize, ormanlarımıza oluyor “trafodan” deniyor bir kibrit çöpünden de olabilir.
Ne olursa olsun öğlen oldu hala yangın söndürülemedi, helikopterler vızır vızır su taşımaya devam ediyor. Yakın uzak her yerden yardım geliyor… Dilerim tez söndürülsün yüreğimiz orda ama ciğerlerimizde yangın var. Sabahtan beri oradaki yakınlarımı arıyorum kimseden haber alamıyorum gerçekten karabasan gibi bir güne uyandık. Gergin ve korkulu bir bekleyiş içindeyiz. Allah’ım ya rabbim bir yağmur gönder şöyle en şiddetlisinden ufak bir alev bile kalmasın!
Böyle eli kolu bağlı oturmak gerçekten çok zor ancak yapacak bir şey yok. Dua etmekten başka ve artık azıcık birazcık bilinçli olmak lazım diye düşünüyorum. Azıcık insan, doğa, hayvan sevmek. Ve “biz kendimizden” başka diyeceğim ama kendimizi de sevmiyoruz. Kendimiz için bari sevelim, koruyalım diyeyim. Valla acayip bir boş vermişlik ve bana dokunmayan bin yaşasın durumunda insanlar. Sokağa bakıyorum kimsenin umurunda bile değil hatta çok kişi farkında bile değil.
Oysa yanan oksijen yuvamız. Yanan doğamız, kuşlarımız, börtü böceğimiz. Merak ediyorum yapan, yaptıran, ihmal eden varsa o kişiler ne durumdadır?
Kendimi bir tek an bendeniz yapmış gibi hissetmeye çalıştım aman Allah’ım! Kalbim sırtımda atmaya başladı, kulaklarım çatlıyor, iç organlarım kasıldı, çıldırmak gibi bir şey oldu valla! Allah korusun böyle bir şeyden.
Ve sevgili okuyucularım kafam çatlıyor ağrıdan ve sürekli su kaybetmekten bitkin vaziyetteyim ama onlardan beteri şeyler var o da bana kalsın. Şimdilik yalnızca sağlıkla, sevgiyle, vicdan ve ruh özgürlüğü ile kalalım demek istiyorum. Yase
Not: Saat 13 ve helikopterler vızır-vızır, demek yangın hala devam ediyor. Allah yardımcımız olsun.
Günün Şiiri
Acılara Tutunmak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürdük ikimiz de
O, yuvasız çalıkuşu
Bense kafeste kanarya
O, dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere
Kavuşmak özgürlükse
özgürdük ikimiz de
elleri çığlık çığlık
yanyana iki dünya
ikimiz iki dağdan
iki hırçın su gibi
akıp gelmiştik
buluşmuştuk bir kavşakta
unutmuştuk ayrılığı
yok saymıştık özlemeyi
şarkımıza dalmıştık
mutluluk mavi çocuk
oynardı bahçemizde
aramakmış oysa sevmek
özlemekmiş oysa sevmek
bulup bulup yitirmekmiş
düşsel bir oyuncağı
yalanmış hepsi yalan
sevmek diye bir şey vardı
sevmek diye bir şey yokmuş
Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konutlukta
Deprem kargaşasında
Yaşadım bir kaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
acılardan artakalan
işte o bakışlarmış
kuğu diye gözlerimde
gün batımı bulutlarmış
yalanmış hepsi yalan
savrulup gitmek varmış
ayrı yörüngelerde…
Hasan Hüseyin KORKMAZGİL
İmkansız Şeyler
İmkansız olan şeyler vardır bilirsin
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
Ve seni sevmemek cigan gözlüm
Mümkün değil ki
Çıkarıp atamam içimden
Neyleyim yer etmişin bir kere
Ne zaman elime bir kağıt alsam
Siner güzelliğin kelimelere
Yumsam gözlerimi seni seyrederim
Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin
Mevsimler seninle başlar, seninle biter
Yıl oniki ay benimlesin
Ne zaman bir gemi görsem limanda
Alıp başımı seninle gitmek isterim
Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler
Anlasana; seni arıyor ellerim
İmkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
*Başka çaremiz yok, beni unut* demiştin
Mümkün değil cigan gözlüm, mümkün değil.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Günün Sözü
-Yangını ancak ve ancak dikkatli yaşamak önler.
-Elinle yaktığın ormanı gözyaşınla söndüremezsin.
-Küçük ihmallerden büyük yangınlar çıkar.
-Yangını söndürmekten daha önemli olan şey tedbir almaktır.