Ateş; “Eğitimde Yaratılan Karanlık Tabloya Karşı Harekete Geçiyoruz!”

0
24

Eğitim İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Hüseyin Ateş; “Eğitimde Yaratılan Karanlık Tabloya Karşı Harekete Geçiyoruz!”

2022-2023 eğitim öğretim yılını tamamlarken, geçtiğimiz bu yılı değerlendiren Eğitim İş Sendikası İskenderun Şubesi üyeleri, Sağlıklı Yaşam Parkında bir araya gelerek eğitim sistemine yönelik eleştirilerini yinelediler.

Üyeler adına basın açıklaması yapan Eğitim İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Hüseyin Ateş, gerici ve niteliksiz eğitim politikalarının dozunun arttığını savundu.

Yaşanan ekonomik krizin de eğitime olumsuz yansıdığını kaydeden Ateş; “Daha kötü ne olabilir ki?” sorusuna her yeni eğitim-öğretim döneminde “bu kadar da olmaz” dedirten iktidar, 2022-2023 eğitim öğretim yılında da bu geleneğini bozmamış, eğitimde geçen yılları dahi mumla aratan bir dönemi ülkeye yaşatmaktadır. Eğitim döneminin sonuna geldiğimiz bu günlerde gerici ve niteliksiz eğitim politikaları dozunu artırmış, bu kuşatmaya bir de ekonomik krizin eğitime yansıması eklenmiştir.

Bugün çocuklarımız kantinden bir tost dahi alamazken; kalabalık sınıflara mahkûm edilmişken, mesleki eğitim adı altında sermayeye çocuk işçi olarak sunulurken, eğitim emekçileri açlık sınırında ücretlere mahkûm edilmişken, 1 milyona yaklaşan atanmayan öğretmen varken, şimdi bir de çocuklarımız eğitim dışı kurumların kucağına itilmeye çalışılmaktadır” dedi.

Son günlerde gündemde olan ve eğitim camiasının tepkisine neden olan ÇEDES protokolüne de değinen Ateş; “Dernek/vakıf maskesi takmış tarikatlar MEB protokolleri aracılığıyla eğitimde cirit atmaya devam etmektedir. Eğitimdeki bu gericileştirme hamleleri 28 Mayıs seçimleri biter bitmez hızlandırılmış, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere birçok ilimizde devlet okullarına pedagoji eğitimi almamış din görevlisi gönderilmesi bunun en somut örneği olmuştur. Seçimden hemen sonra TÜGVA’ya 238 okulun tahsis edilmesi, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)” kapsamında yapılan protokolle okullara “manevi danışman” adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atanması eğitimde çok başlılığın artacağının da net sinyallerini vermiştir.

Eğitim-İş olarak, Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırı; laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıt ÇEDES protokolünü yargıya taşıdık. Bugün de burada ve tüm Türkiye’de eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı “Çocukları korumak, vatanı korumaktır” anlayışıyla alanlardayız. Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz, gelin bu protokolü birlikte reddedelim! Eğitime, geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkalım! Çünkü ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Çünkü ÇEDES protokolü tehlikelidir: Okul yöneticilerine sesleniyoruz: Okullardaki eğitim faaliyetinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır. Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen’in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin.

Eğitim emekçilerine sesleniyoruz: Sevgili meslektaşlarımız; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen’in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz!

Velilerimize sesleniyoruz: Çocuklarınızın geleceği için bu protokolü reddedin!” şeklinde konuştu.

Eğitimin memleketin en birincil meselesi olduğunu hatırlatan Ateş, eğitime dair sorunların çözümü için adım atılmazsa eylemlerinin artarak devam edeceğini ilan ederek; “Mesleğe hakaret niteliğindeki Öğretmenlik Meslek Kanunu halihazırda sözleşmeli, ücretli, kadrolu adı altında kategorize edilerek sömürülen öğretmenleri bir kez daha haksız sıfatlarla ayrıştırmıştır. Bu böyle gidemez! Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim ve eğitim emekçisi bu kadar değersizleştirilemez! Eğitim-İş olarak bu arsız kuşatmaya “dur” demek için bir kez daha harekete geçiyoruz.

Yoksulluk sınırının altında olan maaşlarımızın enflasyon karşısında sürekli erimesini protesto etmek için, Mesleki itibarımıza yapılan saldırılara ve haklarımızı gasp etme girişimlerine karşı çıkmak için, Eğitim sistemimizin üzerine çöken gerici ve piyasacı karanlığa dikkat çekmek için, Çocuklarımızın eşit ve nitelikli eğitim hakkının gasp edilmesine karşı durmak için, Eğitim dışı kurumların, dernek maskesi takmış tarikatların sistematik olarak eğitime dâhil edilme girişimlerine boyun eğmeyeceğimizi göstermek için, Tüm Türkiye’de alanlardayız! Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz!

UYARIYORUZ!

Eğitimin memleketin en birincil meselesi olduğunu hatırlatıyor, uyarılarımız dikkate alınmaz ve eğitime dair sorunları çözümü için adım atılmazsa eylemliliğimizin artarak devam edeceğini ilan ediyor, tüm yurttaşlarımızı da destek vermeye davet ediyoruz!

Bu mücadele aydınlanma mücadelesidir! Bu mücadele gelecek mücadelesidir! Bu mücadele hepimizin mücadelesidir!” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here