Arabesk Bir Tatil Sohbeti!

0
119

Karne sonrasıydı.. Sohbetin konusu tatildi.. Elinden telefonu düşürmeyen arkadaşıma sordum; “Yarın için bir planın var mı?” Gülerek sanal âlemden bir mesajla yanıtladı: “Bizde yarınlar tatil!” Emekli arkadaş: “Arabesk takılıyorsun” dedi..

Sohbet ortamındaki “gerçekçi” arkadaş, bu cümleleri not aldığımı görünce, “Sen şimdi bu sohbeti de yazarsın” dedi.. Muhalif arkadaş, “Yazının başlığı ‘Tatilde arabesk takılmak’ olabilir mesela” dedi. Muzip arkadaş; “Aynen” dedi.. Muhalif, “Aynen sözü de aslında bir arabesk” dedi.. Sanal âlemci; “Hayatın kendisi arabesk bir dalga zaten” cümlesiyle ilk ‘selfisini’ çekti, “Bakalım nasıl yorumlar gelecek?” diyerek ‘Tatilde arabesk sohbet’ mesajını tivitledi.. “Muhalif; “Arabesk, kapitalizmin dalgalarında sörf yaptığını sanmaktır. Bunu da tivitle” dedi.. Gerçekçi; “Günü yaşarken kaybetmektir” dedi.. Muzip; “Arabesk, aslında kaybettiği günü yaşamaktır” dedi.. Muhalif; “Arabeskin dünü yarın, yarını ise bugündür” dedi.. Emekli; “Yani yarınları tatil” dedi.. Sanal, “O sözü ben söylemiştim” dedi.. Muzip emekli arkadaşa takıldı: “Senin yarınların tatil zaten.” Sanal; “Selfiye, dobra arkadaştan adrese yorum gelmiş” dedi ve adrese okudu: “O muhalife söyle, sol kulağını kapatırsa sağduyulu olur!” Muhalif: “Yaz cevabını” dedi “Bizim sohbetimiz son durağa kadar, onunki müsait bir yer!” Dobranın yanıtı gecikmedi; “Masada yer yoksa fark etmez ben fotoşopla da girerim!”

Okuduğu kitaplardan atıf yapan arkadaş, “Size arabesk bir tatil anekdotu aktarayım” dedi ve aktardı.. “Sokrates’e kararsız bir arkadaşı, ‘Kafamdaki sorunlardan kurtulup dinlenmek için tatile çıkmayı düşünüyorum ve fakat daha yorgun bir kafayla dönmekten de korkuyorum’ demiş.. Sokrates de arkadaşına takılmış: “Sen de kafanı bırakıp tatile çık!”

Emekli; “Arabesk, bu anekdotun neresinde?” diye sordu.. Toplumcu arkadaş, “Her yerinde” dedi ve açıkladı: “Bir: Kafada sorunlar var.. İki: Sorunlardan kurtulmak isteniyor.. Üç: Kurtulmak için çalışmak değil tatile çıkmak düşünülüyor.. Dört: Tatile çıkmayı düşünmek dahi kafayı yoruyor.. Beş: Kafanın daha yorgun olmasından korkuluyor.. Altı: Sorunlu kafanın yorgunluğu yorulmadan artıyor..” Muzip, “Kafa yorgunluğundan korkan bir kafa çoktan tatile çıkmış zaten” dedi..

Atıfçı arkadaş, “Arabesk aslında batının popüler kültürünün bizdeki çarpıtılmış halidir” dedi..  Devamında, “Popüler kültür; belli bir dönem için geçerli olan, hızlı üretilen ve hızlı tüketilen kültürel öğelerin bütünü olarak tanımlanır” atfını yaptı ve ekledi.. “Popüler kültür, gerçekliğin olduğu gibi çarpıtılmış bir kopyasının tüketiminden başka bir şey değildir.”

Popüler tartışmacı arkadaş, “Düşünebiliyor musunuz?” sorusuyla sohbete dahil oldu.. Güncelin bilinen arabesk durumlarını, “Böyle bir şey olabilir mi?” nakaratıyla sıraladı.. Dile getirdiği olumsuzlukların olamaz olduğuna, gerçekçi arkadaş, “aynen” sözcüğüyle katılınca “Yapacak bir şey yok!” popüler yargısıyla konuşmasını noktaladı..

Toplumcu arkadaş “Yapacak çok şey var aslında” diyerek itiraz etti.. Devamında, “TV’lerdeki gözde entelektüellerin sözde tartışma ortamlarında da şimdi bu soru cümleleri moda.. Gözde, çünkü hepsi aynı sözden.. Sözde, çünkü hepsi de aynı gözden.. Kendi muhalif iktidarlarında, iktidara muhalifliğin arabesk hali yani” dedi ve ekledi.. “Düşünebiliyor musunuz? Böyle bir şey olabilir mi?” soru kalıplı, kalıplaşmış sözler nakaratına, “aynen” sözcüğüyle katılan ve fakat sonuçta “Yapacak bir şey yok!” boyun eğişiyle çaresizliği onaylayan gözde entelektüellerin de sözde tartışmacıların da tümü arabesk!”

Muhalif, “Yani ‘bir zamanlar toz konduramadıklarımız, şimdi kirden görünmez mi olmuş?’ demek istiyorsun” diye ‘damardan’ sordu.. Muzip, “Aynen” dedi.. Sanal, gülerek dobra arkadaştan adrese bir mesaj daha okudu: “Söyle o muhalife, nedir yüzündeki acı, yoksa kırılan hayalleri mi battı eline?” Muzip, “Arabesk, aslında alaca aydınlığın hayali, alaca karanlığın rüyasıdır” dedi.. Gerçekçi, “Tatil hayaliyle rüya görmek gibi mi mesela” diye sordu.. Muzip, “Aynen” dedi ve ekledi; Rüyanın kâbusa, hayalin kırıklığa dönüşmesi örneği kimi insan tatile girdiğinde düşer mesela rüyadan, kimi çıktığında girer mesela düş kırıklığına..”

Hangi mekânda olursa olsun tatile giren veya çıkan arkadaşlarımı, eskimeyen eskilerin; ‘Şerefü’l-mekan bi’l-mekin’/ bir mekânın şerefi orada oturandan gelir sözüyle selamlıyor, esenlikler diliyorum..

Selam ve saygılar… ozdemirgurcan23@gmail.com

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here