Değerli okurlarım, ahde vefalı olmak ya da ahde vefayı birkaç makaleyle anlatabilmek mümkün değildir. Birçok kurum ve kuruluşlar, günümüzde yargı da ahde vefanın ne olduğunu bilmiyor. Fakat çok şükür millet olarak ahde vefalıyızdır. Örnek mi istiyorsunuz? Bazı futbolcular, kendisine koltuk çıkan yöneticilerin hatırına, boş mukaveleyi imzalar. Ender de olsa bu tür sporcularımız halen mevcut.
Milletimiz de öylesine ahde vefalıdır ki, kendisini büyüten büyüklerine, doğup büyüdüğü, yaşamının yeşerdiği, çoluk çocuk sahibi olduğu kutsal toprakları için can verir. Yani, bu millet ahde vefa uğruna okyanusları aşarda, onların yöneticileri, yönettiğini sananlar bir dereyi bile geçmekten imtina ederler. Arada ki farkı görebiliyor musunuz? Bence büyük bir uçurum bulunmakta!
Şimdi, bu sütunlarda gelişen ilgi çekici konuları, olaylarla ilgili duygu ve düşüncelerimizi sizlere ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunların futbolla ilgisi var mı demeyin sakın. Futbol çok içeriklidir. Sanki günümüzde futbolun içerisinde siyaset yok mu?
Evet, biz bunları yazıyoruz diye, birilerinin kafası kızar ve kafestesiniz. Olur mu böyle şeyler? Ülkemizde maalesef oluyor. Nasıl ve neden olduğu de herkesin malumu! Oysa basın ve ifade özgürlüğü var, evrensel hukuk denilen önemli bir olgu da mevcut ülkemizde. Bunları Kasımpaşalı arkadaşım daha iyi bilir ya, ona ulaşabilmek oldukça zor.
Bu konuyla ilgili müsvedde halindeki romanımdan bir paragraf sunarsam sanırım daha iyi anlatmış olurum. Romanımı daha iyi anlatmış olurum. Romanım daha yayınlanmadı, suç unsuru oluşturacağını sanmıyorum.
Demokratik bir sistemde, kamu gücünü elinde bulunduranların, yetkilerini hukuki sınırlar içinde kullanmalarını sağlamak açısından basın ve kamuoyu denetimi en az idari ve yargısal denetim kadar etkili bir rol oynamakta, herkes için geçerli ve hayati bir özgürlüktür. Tarafsız yargı, basın özgürlüğü, evrensel hukuk günün birinde herkese gerek olacaktır. Umarım herkes kendine çeki düzen verir.
Evrensel hukukta medya ve ifade özgürlüğü ve de yargı özgürlüğü adalet kadar önemlidir. Haberin doğruluğu tartışılmamalı. Bazı kimseler tarafından teyit edilmeyebilir. Sadece toplumun ve devletin olumlu, doğru ya da zararsız gördüğü haber ve düşüncelerin değil, devletin veya halkın bir bölümünün olumsuz ya da yanlış bulduğu, onları rahatsız eden haber düşüncelerin serbestçe ifade edebilmesi ve bireylerin bu ifadeler nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacaklarından emin olmaları gerekir.
İfade özgürlüğü çoğulculuğun, hoşgörünün, açık fikirliliğin temelidir. Bu özgürlük olmaksızın demokratik toplumdan, evrensel hukuktan, özgür ve tarafsız yargıdan söz edilemez. Bu tarafsız yargı var ya günün birinde birilerine öylesine gerek olacak ki ancak iş işten geçmiş olacak. Yine de üzülürüz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
