Ahde Vefanın Erdemi Üzerine (2)

0
57

Değerli okurlarım, erdemle haşır-neşir olmuş insanları bulmak o kadar zor ki, hele günümüzde bulabilmek mümkün değil gibi. Herkes en kötü hastalığa yakalanabilir ve zor günler geçirebilir. Bunu aklımızdan çıkarmayalım. Zaten ölüm kaçınılmaz… Dünkü sayımızda, futbol, siyasetten de, siyasilerden de daha kişilikli daha kollayıcı ve daha delikanlı çıktığını söylemiştim. İnanın bunu boşuna söylemedim ve nedenleri oldukça meşru ve de geçerli…

Hatırlayacaksınız, Türk Telekom Arena Ali Sami Yen Stadı ilk kez sporseverlere merhaba dediğinde çok ilginç bir olay yaşanmıştı, anımsayacağınızdan eminim… Müsabakanın başlamasına birkaç dakika kala Başbakan gelmişti. Sporseverler ayağa kalkıp alkışlamadılar diye Başkan Adnan Polat’a söylemediğini bırakmadı.

Başbakan neler söylemişti: “Taraftarlarınızı kontrol altında tutamıyorsunuz. Bu stat da Allah’ın bir kuruş hakkınız yok! Devir teslimi ileride düşüneceğiz” falan… Tekrar ediyorum ki; futbol gerçekten siyasetten de siyasilerden de kişilikli ve delikanlı çıktı. Bu ifadeyi zorunlu olarak üçüncü kez kullanıyorum. Demek ki, futbol kimselerin sahip olmayacağı asalete, tasavvur edilemeyecek çok önemli şeylere kadir. Futbolla yatıp kalkanlara selam olsun, iyi ki futbolu seviyoruz.

Eylül’ün son haftasında vefat eden Halk Ozanı Neşet Ertaş’ın cenaze namazında da ahde vefa ile uzaktan yakından ilgisi olmayan olaylar yaşandı. Musalla taşında yatan merhum ya da merhume için kılınan cenaze namazından sonra hoca ya da namazı kıldıran kişi cemaate dönerek; “Rahmetliyi nasıl tanırdınız?” ya da “Hakkınızı helal eder misiniz?” denir, doğal olarak bu ifadeler kullanılır ve bildiğim kadar hep böyle olmuştur. Cemaate bu sorular sorulmuştur. Ölen kişinin yediği içtiği, giydiği giymediği sorulmaz tabi…

Bu defa öyle olmadı… Hoca efendi arkasındaki cemaate şu soruyu sordu: “Müslüman bir insan olduğuna şahitlik eder misiniz?” Densizliğe bakın, nerelere uzanıyor! Üstelik cenaze namazını kıldıran da sıradan biri değil. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı falan, filan… Cemaate yöneltilen soruya bakın, çok garip değil mi? Yani, rahmetlinin tüttürdüğü cuvara mı (sigara) yoksa afiyetle içtiği bir duble aslan sütü mü kınanıyor bu soruyla? Müslüman olmadığını inandığın ya da bilmediğin bir insanın cenazesini neden kıldırıyorsun? İnsanları tek tip hale getirmek, Sünni değilseniz yaşama hakkınız yok, anlamına gelmiyor mu? Yazıklar olsun, ahde vefa bumudur?

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here