Haydi, Ruh Suriye’ye…

0
159

Bir insan kendi ülke çıkarlarını düşünmeden, kendi vatan topraklarını bırakıp başka ülkelere gitmesi çok düşünülecek bir durum. İlk önce acı hissi bizleri çok darmadağınık etmişti. Milletçe üzüldük ve gelen Suriyelilere kucak açtık. Kendi aşımızı onlarla paylaştık, yetmedi ben hastanelerde zorla tedavi görürken onlar benden öncelikli sıraya girmeden tedavi oldular. Yetmedi vatandaşlık özel kartların sahibi oldular. Yetmedi aylık maaş verilmeye başlandı. Yetmedi özel yemek ve giysi yardımı almaya başladılar. Yetmedi kendi vatanları için biz kan döker olduk ama gelen misafirlerden gitmek için hala tık yok!!..

Nasıl bir millet bunlar anlamış değilim. Sanki burası çocuk doğurma ülkesi. Her birinin elinde beş altı çocuk! Yetmez gibi hala hamileler. Yetmedi mahallelerimizi onlara devrettik. Kendi esnafımız sinek avlarken, onlar esnafımızın yaptığı işleri yapar oldu. Dur diyen yok! Hadi yallah memleketinize gidin diyen yok! Türkiye’ye çok alıştılar. Değmeyin keyiflerine! Kendi ülkesinde savaşan vatandaşları yalnız kaldı. Türkiye olmasaydı memleketlerini kurtaracak kimse yok!!

Artık bu iş kabak tadı vermeye başladı. Yarın bir gün siyasete de girerlerse hiç şaşmam. Şimdiden bazı siyasi partilerde boy göstermeye başladılar bile… Yaşlı çocuk ve kadınlar baş tacımız ama askerlik yaşına gelmiş ve geçmiş dinamit gibi erkekler kendi vatanımda aslanlar gibi volta attıklarını gördüğümde insan olarak onlardan tiksiniyorum.

Kim ne derse desin umurumda değil. Suriye vatandaşları artık gitsin, ülkelerine sahip çıksın. Ekmek elden su gölden misali keyiflerine diyecek yok! Bizleri tembelliğe alıştırıyorlar. Her işi ben yaparım misali günlük az bir ücret karşılığında her taşın altından çıkıyorlar. Benim insanım bu fiyata çalışmam dedikçe onlar sigortasız her işte çalışmanın keyfindeler. Devletimizin üst düzey yetkilileri bu fark düzeyini görmesi gerek. Bir an evvel ülkelerine dönsünler ve ülkelerine yardımcı olsunlar!

Gördüğümüz ve izlediğimiz kadarıyla, bölgemiz Hatay için geçmişte sürdürdükleri dengesiz politikalardan artık hiç bahsetmiyorlar. Uçağımızı düşürdüklerinde nasıl da sevinmişlerdi ama gel gelelim onları içten vuran iç savaş çıkınca eteğimize sarıldılar. Yüce Türk Milleti yine yüceliğini gösterdi ve onların yaptıkları tüm olumsuzlukları görmezden geldi ve Allah için Suriyeli vatandaşlara sahip çıktı.

Gerçi Suriye gibi içinde çok değişik kalıplara sahip insan kitlelerini barındıran bir ülkede, çoğu olumsuzlukların oluşması gayet normal! Yakınlığı dostluğa dönüştürme çabaları devam ettiği müddetçe, bölge insanı olarak bizde gerçekten çok seviniyoruz. Onların iç savaşta çektikleri acıların tamamını biz de çektik. Bizlerle yakın durmaları uluslar arası siyasi platformlarda da yakınlıklarını artırmakta ve Türkiye’nin garantörlüğü devam ettiği müddetçe de ‘komşuluk ilişkilerinde’ artış gözleneceği, önemli bir değer şeklinde önlerinde öylece duruyor. Çoğu ülkelerde görmedikleri yakınlaşmayı bizler de gördüler. Çünkü nede olsa onların çoğuyla kan bağımız var. Bir tek eksiklikleri kendi kanımızın onların kanıyla bazı farklılıkların olması… Kendi kanımızın eserleri olsaydı şimdi derhal ülkelerine gider ve vatanları için seve-seve kanlarını dökerlerdi.

Geçtiğimiz Pazar günü sahilde balık avlarken, bir kısım Suriyeli vatandaş araçlarından inmiş soğuk deniz suyunu hararetle yüzlerine çarpıyorlardı. Yarı Türkçe yarı Arapça ‘ne yapıyorsunuz?’ dediğimde onlar bana çok güzel bir Türkçe ile şu ifadeleri sundu; “…Türkiye cennet gibi bir ülke, burada özgürlük var. Herkes istediği gibi hareket edebiliyor. Yiyecek içecek bol! Allah’a dua edin ki sizler bu dünyada ayrıcalık altındasınız…” dediklerinde onlara güldüm.

Ve ben de şunları söyledim. “…Sizler kendi ülkenize sahip çıkamadığınız müddetçe başka ülkelerin yaşamlarını cennet gibi görürsünüz. Ülkenize gidin ve savaşın, özgürlüğünüzü kazanın. Belki sizler ölürsünüz ama sizlerden sonra gelenler kurtarılmış bir ülkede doyasıya özgürlüğünüzü yaşarlar…”

Artık zamanınız geldi. Ülkemizi terk edin, gidin ülkenizde savaşın!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here