Değerli okurlarım, yine bir anneler gününde sizlerle baş başayım. Neler söyleyeceğimi merak ediyorsunuz değil mi? Sizleri merakta bırakmayacağım. Anneleriyle beraber büyüyen şanslı çocuklar; annelerinize karşı asi iseniz, bugünle beraber asiliği bırakın ve annelerinizin kıymetini bilin. Unutmayın ki; anneleriyle beraber olanlar çok mutlu ve de şanslı çocuklardır. Sanki yaşça büyüyenler, annelerinden daha fazla büyüyorlar ki anneler daima büyüktür ve müşfiktir.
Unutmayın ki; Annenizle beraberseniz, evinizde rahat ve huzur içinde yaşarsınız. Aksi halde, en lüks villalarda bile olsanız, diken üstündeymiş gibi olursunuz. Bu anlattıklarım dolu-dolu yaşanmış, şu anda bile binlerce çocuğun yaşamak zorunda olduğu elem verici bir hadisedir.
Annelerimize başka açılardan da bakalım isterseniz… Anneler, evlatlarının kendilerine muhtaç olduklarını hissettikleri zaman yanındaydılar zaten. Sonra, bir Emr-i-Hak vasıl olur o muhteremlere, dünyalarını değiştirirler. İşte o zaman, biz evlatlar ateşe basmış gibi oluruz, neye uğradığımızı şaşırırız, ne yapacağımızı bilemeyiz.
Bir evlat anasının bir anda yok olacağını bilmeden yaşar. Onlar varken mecburlar zannederiz, ihtiyacı duyulmaz. Fakat havasız bir bidonda ya da başına naylon torba geçirilmiş bir kişiye tabi hayattaysa sorun bakalım, nefes almak nasıl bir şeymiş diye!
İnanın ki çocuklar, annesizlik nefessiz kalmak gibi bir şey. Bunları uydurmuyorum, doya-doya yaşadım. Ben oğlumu istikbale hazırlarken, anasın da sevmesini ve saymasını öğütlüyorum. Büyüklerimizden sık-sık duyardık: “Cennet annenin ayakları altındadır” diye. Bu konu da çocuklar şanslı. Çünkü hiçbir anne çocuğunu şefaatsiz bırakmaz. Kadınların cenneti de erkeklerin ayağının altında sözleri de doğrudur mutlaka. Bu konuda sessiz kalırım her halde. Sözlerim bana aittir.
Hiç birimiz bir anneye sahip olma, bir anne bulma, bir anne alma heyecanı yaşamadık. Annelerimiz vardı ve bizler ardından olduk. Annelerimizin bizi sahiplenmelerinin ardından, bizler anne sahibi olduk. Sonra n’oluyor biliyor musunuz? Hiçbir bedel ödemeden sahip olduğunuz, istemeden ele geçirdiğimiz, canımız acımadan, emek vermeden kazandığımız her eşya, her varlık gibi; annelerin de kıymetini bilmiyoruz ya da bilinmiyor.
Annelerimizin kıymetini bilin, üvey anneyle yaşamak cehennem azabıdır. Eğer asi bir evlatsanız, yanlışlarınız olduysa ki; çok olmuştur. Bugün bir beyaz sayfa açın ve diz çökerek annelerinizin ellerine sarılıp “AF” dileyin. Siz onları doğurmadınız, onlar sizi doğurdu. Af dilemeniz geçerli olacaktır.
Annelerin bu özel günlerini en iyi dileklerimle kutlar, sağlıklı, mutlu olmalarıyla beraber, büyük küçük demeden hepsinin ellerinden öperim. Seneye anneler gününde, ömrüm vefa ederse, yine öğütlerim olacak.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Not: Çalışma arkadaşlarımın da anneler gününü kutlar, rahatsızlığı olanlara acil şifalar dilerim. Dualarımız onlarla beraber…
Gönül Köşemden
Anne Olmanın Fazileti
Değerli okurlarım, pişman olmakta üstümüze yoktur. Anne-Baba konusunda da öyleyiz. Onları yitirdikten sonra değerlerini anlar, dizimizi döveriz. Benim annem de hayatının baharında beni büyütemeden ahirete intikal etmişti. Emir yüksek yerden geldiğinden, karşı çıkma lüksü de yoktu. Kırk yıl önceki sevgili gibi. Yine de onlara kızıyorum nedense. Sadece, ölüme çare yok, adam gibi yaşayalım, aslan gibi kükreyelim. Paspas olmaya gerek yok, aksi halde herkes bizi çiğner.
Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir bebek varmış, bazı gelişmeleri bilmediğinden Tanrı’ya yakarmış;
“-Tanrım, beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler, fakat hiçbir şey bilmiyorum, o kadar güçsüz ve de küçüğüm ki, orada ki kullarının arasında nasıl yaşayacağım?”
“-Tüm meleklerin arasından senin için bir tanesini seçtim. O seni bekliyor olacak ve seni koruyacak. Meleğin sana her gün beğeneceğin şarkılar söyleyecek ve sana tebessüm edecek. Böylece sen onun sevgisini hissedecek ve de üzülmeyecek, mutlu olacaksın.”
“-Bu güzel… Fakat insanlar bana bir şeyler söylediklerinde, dillerini bilmeden, söylenenleri nasıl anlayacağım?”
“-Onu merak etme! Meleğin sana dünyada duyabileceğin en güzel ve tatlı sözcükler söyleyecek, sana konuşmayı dikkatle, sabırla ve bıkmadan sevgi ile öğretecek.
“-Dünyada kötü adamlar olduğunu duydum, Küçük ve güçsüz olduğumdan onlara karşı beni kim koruyacak?”
“-Senin öyle bir meleğin olacak ki, kimsen korkmadan, çekinmeden seni hayatı pahasına koruyacak ve kollayacaktır.”
“-Fakat beni seni bir daha göremeyeceğim, çok üzgünüm…”
“-Meleğin sana sürekli benden söz edecek ve bana gelmenin, benim sevgimi kazanmanın yollarını öğretecek.”
O sırada Cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete kadar ulaşır. Bebek gitmek üzere olduğunu anlar ve Allah’a yönelerek son bir soru sorar;
“-Tanrım şimdi gitmek üzereysem, benim meleğimin adı ne?”
“-Meleğinin adının önemi yok, sen onu “ANNE” diye çağıracaksın.”
İşte anneler böylesine kutsal varlıklardır. Sessiz sakin, bildikleri halde bilmez gibi gözüken, yemediği halde yedim diyen, yüreklerinde bizim zaman-zaman hak etmediğimiz sevgimizi muhafaza eden, çocukları hiçbir fedakârlıktan kaçmayan anlaması ve anlatılması güç insanlardır anneler.
Bugün anneler günü! Çoğunuzun bağırıp çağırdığı ve saygısızlık ettiği annelerinizin elini saygı ile öpün hayır dualarını alın. Emr-i-Hak vasıl olmuşsa, dualarımızı ve hayırlarınızı esirgemeyin. Merak etmeyin, onlar sizi görür ve duyarlar.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Anneciğim!
Canım anneciğim…
Sensiz bir Anneler Günü’nü
Sensizliği yine yaşıyorum.
Bu acıyı unutamıyor,
Bu acıyı dindiremiyorum.
Mezarını da bilmiyorum,
Çocukken
Seni tanımaya başlarken
Bıraktın, gittin…
Başka mezatrlara çiçek bırakırken
Beni gördüğünü düşünüyorum.
Böyle şeylerle avunuyorum
Seni çok arıyorum.
Acılarınla doyuyor,
Anne kelimesiyle yaşam buluyorum
Anneler Günü kutlu olsun diyor
Senin ve tüm annelerin
Ellerinden öpüyorum.
OĞLUN
Günün Sözü
Ana Sevgisinde Riya Yoktur!
Öcal’dan İnciler
Anası Olanın Sırtı Yere Gelmez.
