Ünsal; “Sendikal Hakların Kullanımı Engellenemez!”

0
123

eğitim-sen açıklama5Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal; “Sendikal Hakların Kullanımı Engellenemez!”

Hatay genelinde 1000’i aşkın öğretmenin hakkında sendikal eylem ve etkinliklere katıldığı için bakanlık müfettişlerince ifadeleri alınacak olmasını eleştiren Eğitim Sen İskenderun Şubesi üyeleri, İskenderun Halk Eğitim Merkezi önünde bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptılar.

Üyeler adına açıklama yapan Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, bakanlık müfettişlerinin tekrar ifade almak için kendilerini çağırmasını, eğitim hakkının engellenmesi olarak yorumladı.

Geçtiğimiz aylarda MEB’in, ilçelerdeki öğretmenleri, can güvenliklerini sağlayamadığı için “hizmet içi eğitim” adı altında bir SMS mesajı ile okullarından uzaklaştırdığını ve eğitim kurumlarını boşalttığını ifade eden Ünsal; “Aylardır yüz bini aşkın öğrencinin binlerce öğretmenin eğitim- öğretim hakkını ellerinden alan MEB’in, halkın yaşam hakkı ve öğrencilerin eğitim hakkı için yapılan “hizmet üretiminden gelen gücü kullanma” eylemine “Öğrencilerin eğitim hakkını engellemek suçu” işlendiği gerekçesiyle soruşturma açma talimatı vermesi büyük bir çelişkidir. Asıl eğitim hakkının engellenmesi İl Maarif Müfettişleri ifadeleri almasına rağmen bakanlık müfettişlerinin tekrar ifade almak için bu gün bizi buraya çağırmasıdır.

Binlerce öğretmeni okullarından ve öğrencilerinden zorla koparan, öğrencilerin eğitim hakkını elinden alan MEB, sendikal eylemden dolayı hiçbir eğitim emekçisine ceza verilemeyeceğini bile-bile, sırf sendikal eyleme katılanlara gözdağı vermek, eğitim ve bilim emekçilerini açtığı soruşturmalarla kaygılandırmak ve sindirmek istemektedir. İlimizde de 1000’i aşkın öğretmenimizin hakkında sendikal eylem ve etkinliklere katıldığı için bakanlık müfettişlerince ifadeleri alınacaktır. Anlaşılan il milli eğitim teftiş kurulunun maarif müfettişlerince yürütülen inceleme ve soruşturma yeterli görülmemiş, hukuksuz bir şekilde bakanlık müfettişlerine devredilmiştir. Bu durumda, iyi niyetli ve adaletli bir soruşturmanın yürütülemeyeceği aşikârdır” şeklinde konuştu.

Anayasa ve insan hakları sözleşmeleri ile güvence altına alınan sendikal faaliyet hakkının Türk Ceza Kanunu ile de korumaya alındığını, TCK 118. maddesinde sendikal faaliyetin engellenmesinin yasaklandığını kaydeden Ünsal; “KESK tarafından alınan kararlar gereği değişik tarihlerde gerçekleştirilen uyarı grevleri ve iş bırakma kararlarına uyarak işe gitmeyen sendika üyelerine verilen disiplin cezalarının tamamının iptal edildiği unutulmamalıdır. Sendikamızın daha önce yaptığı pek çok eylem, etkinlik ve iş bırakma kararları, Danıştay ve İdare Mahkemeleri tarafından da yasal ve meşru kabul edilmiştir. Danıştay kararları; “Sendikaların yetkili kurullarınca alınan üretimden gelen güçlerini kullanma çağırısına uyarak, sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmeme fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği” yönündedir. Danıştay bu etkinlikler nedeniyle “Göreve gelmemenin disiplin cezası ile cezalandırılması”nı hukuka uygun bulmamıştır.

Kamu görevlilerinin, sendikalarının aldığı kararlar doğrultusunda toplu eylem hakkına sahip oldukları; uluslararası sözleşmelerde, insan hakları sözleşmelerinde, Anayasa ve mahkeme kararlarında hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde tanınmıştır. Bu konuda çok sayıda AİHM, Danıştay ve idari yargı kararı bulunmaktadır. Eğitim ve bilim emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullanması asla suç olarak değerlendirilemez.

MEB’in, nasıl sonuçlanacağını bile bile, sırf kamuoyunun kafasını karıştırmak ve eğitim emekçilerini hedef göstermek amacıyla başlattığı soruşturmalar derhal geri çekilmelidir. MEB’in hukuka ve yargı kararlarına uymasını bekliyoruz. Hiçbir eğitim ve bilim emekçisi hakkında sendikasının aldığı karara uyduğu gerekçesiyle soruşturma açamaz. Sendikal hak ve özgürlüklerimiz suç sayılamaz!” dedi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here