Takım Ruhu Gerçeği (1)

0
41

Değerli okurlarım, İskenderun Gazetenizde yazmaya başladığım günden beri çok sayıda makalelerim yayınlandı. Sanat yazılarım ve gönül köşemdeki siyasi ve sosyal yazılarım hariç. Bunları neden söyleme gereği duydum biliyor musunuz? Makalelerimin bir bölümü siz okurlarımın beni yönlendirmeniz sonucu gerçekleşmiştir. Sakıncalı değil, memnun dahi oluyorum. Bu arada bana yardımcı olan Yazı İşleri Müdürümüz Sayın İlyas Terbiyeli’ye teşekkür ederim.

Bildiğiniz gibi, istisnaların dışında bir konu sık-sık gündeme getirilmemeli. En güzel, sevdiğimiz film bile olsa, haftada iki kez izlemek sıkar diye düşünüyorum. Sporla ilgili belli konuları zamanlamayı iyi yaparak yayınlamakta çok büyük faydalar var. Sizler belik unutmuş olabilirsiniz ama, yeniden okuduğunuzda “BİLGİ YENİLEMESİ” olacaktır.

Anlatmaya çalıştığım konularda, engelli kardeşlerimin ilgisini ve yardımlarını görüyorum. Her hangi bir yerde karşılaştığımızda konu doğrudan spor oluyor. Sohbet esnasında neyi istediklerini emen anlıyorum. Zaten bana bir başlık lazım, gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Bu yazdıklarımı da onlardan esinlenerek sunuyorum. Sadece takım ruhu diyemediler, arılardan söz ettiler, ben onları çok iyi anladım ve “Takım Ruhu”nu istiyorlardı.

Dikkat ettiyseniz, yılda en azından dört ya da beş kez bu sütunlarda onların gönlünü alıyorum. Onların mutluluğu bana güç veriyor inanın. Elim kalem tuttuğu sürece onları mutlu etmeye çalışacağım. Okurlarımın serzenişte bulunduğu önemli bir konu da aynen şöyle…

“Öcal Hocam, İskenderun Gazetesi dışında hangi gazete elimize geçse, sayfalarını çeviriyoruz ama bize bir şeyler vermiyor. Hele spor sayfaları… Amatör takımlarımızın maç skorlarını zaten biliyoruz. Ne bir genel yorum, ne bir makale! Birçok konuda bilgilenmek istiyoruz.”

Efendim. Bu serzenişlerden kendimize pay çıkarmak değil, ders alıyoruz. Başkalarının neler yaptığı bizi ilgilendirmiyor. Yıllardan beri de yerel sporumuzla ilgilendiğimi söyleyemem. Spor konusunda, özellikle futbolla ilgili sizleri yarım asır gerilere götürüyorum. O zamanki olayları yaşadığım için rahatsızlık hissetmiyorum. Bir sorun yok.

Geçenlerde hakemlerle ilgi bir makalem yayınlanmıştı. Tabancalı hakemden söz etmiştim. Kimsen duymadım, bizzat gördüm. Anladığım kadarıyla ilgi odağı oldu. Eski hakemler konusunda aklıma bazı anılar geldi ve bu nedenle o makalemi değiştirerek tekrar sizlere sunacağım. Bir yerde oturarak bu yaşa gelmedik. Çok olaylara tanık olduk. Şimdi de bu yaşadıklarımı sizlerle paylaşıyorum. Dağarcığımız hala dolu, kazancımız da yaşadıklarımız.

Bu mesleğin öncelikle hakkını vermek lazım! Severek ve isteyerek icraat şart! Bazı çalıştırıcılar, benden taktik istiyorlar. Niye istesinler ki. Vardır bir nedeni! Birçok konularda yine görüşeceğiz.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here