Mucizeler Hep Olur

0
71

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bizi soracak olursanız çok ama çok üzgün olduğumuzu söyleyebiliriz. Hatta dumura uğramış bütün duygularımız üzülmek çok basit bir sözcük. Dilerim hiçbir anne evlat acısı ile sınanmaz. Kuzenim, kardeşim sayılır onun kızı benimde kızım sayılır  daha üniversiteye yeni başlamış henüz 18 yaşında peri masallarından fırlamış prenses gibi. İyilik, sevgi ve saygı timsali kuğu boyunlu selvi boylu, gümrah siyah saçlı, menekşe gözlü, gözümüzün bebeği, yaşamımızın amaçlarından biri, biricik kızımız ne yazık ki biz gezide iken, dilim varmıyor söylemeye ama hayatın gerçeği ve kaçınılmazı ne yapabiliriz ki? Vefat etmiş!

Yurdun bir başka köşesinde yaşadıkları için geziden geldiğimiz gibi uçağa atlayıp gittik ancak nasıl gittik veya ışınlandık ya da rüyada mıydık, kim aldı biletleri ayaklarımızla mı çıktık  merdivenleri yoksa uçtuk mu artık hiçbir şey bilmiyoruz. Ancak midemdeki yumruk yüreğime sonrada başıma sıçradı korkunç bir çaresizlik içinde elimiz kolumuz bağlı öylece durduk. Yapılacak ne var artık söndü güneşimiz! Kardeş, evlat ölümlerine alışık olduğumu sanıyordum geçmişten gelen ancak geçmişte hiçbir zaman kalmayan ama her acı bir diğerini tetikliyormuş ve acılar katlanarak geliyor tonlarca ağırlığında, eziliyoruz altında. Dilimiz kocaman büyüyor ağzımızda konuşamıyoruz gözlerimizde yaş yok, kurudu pınarlarındaki yaşlar. Nasıl bir acı nasıl bir çaresizlik?!

Ve bunların arasında  nasıl bir mucize gerçekleşiyor ki O nazik o kırılgan genç beden kaldırılıp götürülürken eller üzerinde, nasıl oluyor da bizde ölmüyoruz, ya da çıldırıp, saç baş yolunmuş sokaklara fırlamıyoruz? Evet bir mucize bu, katlanma, sabır gerçekten bence mucize. Herkes artık mucizelerin olmadığından söz ediyor ama bendeniz bu acıyı  katlanabilir kılan tek şeyin mucize olduğunu düşünüyorum. Geçmişte de böyle düşünüyordum şimdide böyle düşünüyorum. Yoksa herkes sevdiğinin ardından sokaklara düşerdi tabi ki olmuyor mu? Kıldan ince bir zamanda Oluyor hem de sandığımızdan çok.

Hemen o anda olmasa da daha sonra oluyor kesinlikle acıdan kaçmak için derin uykular ve her şeyi inkâr etmekte bu işin doğasında var. Bendenizin ilk aklına gelende  bu oldu. Bütün resimleri yırtmak  onu ve ölümü reddetmek! Ancak şimdi düşünüyorum onu sonsuza dek yaşatacak yollar aramak. Daha yararlı olabilir kıldan ince yolda düşmemek için  örneğin  bir okul, örneğin bir yuva çocuklara, bir kütüphane adını taşıyan. Ve teşekkür etmek  çok çokk  bize 18 yaşına dek yaşattığı, olağan üstü bütün güzellikler için. Yenileri olmayacak ama  eskilerde hiç eskimeyecek. Sevgili rahmetli  abime de teşekkür etmiştim uğurlarken daha dün gibi.

Ve aslında  mucizeler hep oluyor! Ve sevgili okuyucularım şimdilik sağlıkla, sevgiyle, birlik ve beraberlikle kalalım. Allah’tan dilerim ki  evlat acısı ile sınamasın kimseyi. Ancak şehit haberleri gelmeye devam ediyor ve analar için sürekli mucizeler oluşuyor yoksa  sokaklara dökülüp yeri göğü değiştirmekten kimse onları geri koyamazdı. Mekanları cennet olsun. Nur içinde uyusunlar. Ve baş sağlığı bazen küfür gibi gelse de başsağlığı dilemek istiyorum. Yase

& & & & &

Ve sevgili okuyucularım bir de Atatürk hakkında dünya liderleri ne demiş  ona bir bakalım…

O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.

Emanullah Han (Afganistan Kralı)

O, yüce bir dağa benzer Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O”na çok uzaklardan bakmak gerekir.

Claude Farrer

Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir Atatürk yüz yıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.

Gerrad Tongas-Yazar)

Atatürk adı insana bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk ulusuna ilham veren önderliğini, modern dünyayı anlayışındaki ileri görüşlülüğü ve bir askeri önder olarak kudret ve cesaretini hatırlatmaktadır. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyeti”nin doğuşu ve o zamandan beri Atatürk”ün ve Türkiye”nin giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile belirten bir başka örnek gösterilemez.

John F. Kennedy ABD Başkanı, 1963

Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal”de büyük bir ruh kudretinin esrarı var.

Sir Charles Townshend İngiliz Generali, 1922

Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir… Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.

Eleftherios Venizelos-Yunanistan Başbakanı, 1933

Savaşta Türkiye”yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu”nu yeniden dirilten Atatürk”ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O”nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye”nin Ata”sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.

Winston Churchill-İngiltere Başbakanı, 1938

Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.

Franklin ROOSEVELT (A.B.D.Başkanı, 10 Kasim 1963)

O, kendi milleti ve beşeriyet alemi için beslediği muhabbetle, bir dahinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.

Herbert MELZIG

Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.

Albert LEBRUN-Fransız Cumhurbaşkanı

Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en şerefli isim O’na verilmiştir.

Mercel Sauvage (Gazeteci)

Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir. Atatürk yüz yıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.

Gerrad Tongas (Yazar)

Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O’nun 1930’da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felaketinin içine sürüklemişlerdir.

SANERWIN Gazetesi

Bu liste uzar gider sevgili okuyucularım. Çünkü güneş dünyanın her tarafından görülebilir. Isısını her yere eşit dağıtabilir. Atatürk’te güneş gibidir. İlkeleri ve düşünceleri ile. Dünyanın her yerinden görebilenler için görünüyor… Sırasıyla ihtilalci ve asi, sonradan muzaffer bir kumandan olan “Türklerin babası” Yeni Türkiye’yi yarattı, sultanları kovdu, kadınlara hürriyet verdi fesi kaldırdı, ülkesinde radikal bir inkılap yaptı.

Paris-Soir’den

atatürk anma3

Günün Şiiri

Kadın ve Nehir

İkisi de sürükleyip götürüyor ne varsa

Kadınla nehir arasında bir fark göremiyorum

Buluşuyor bir anlam iki ayrı sözcükte

Saçları omuzundan akıyor birisinin

Ötekinin mızrağı saplanıyor denize

 

Biri ihanet istemez, köprü istemez öteki

Kadından ve nehirden ancak aşkla geçilir

Biri geyik barındırır sularına eğilen

Öbürü bir avcıyı koynunda geliştirir

 

Maraton koşusuna benziyor ikisi de

Düş çalarken suçüstü yakalanmış çocuklara

Benim kadınım bir nehrin profilden fotoğrafı

Senin nehrin benziyor ateş emziren kadına

 

Bir halk ezgisi sanki, öfkeli ve tedirgin

Belki kalp çarpıntısı, yanardağ ve infilak

Nehir mi desem kadın mı, ikisi de olabilir

Ya iyi yüzme bilirsin ya sevmeyi adam gibi

Bir nehre ve kadına ancak böyle girilir

 

İkisi arasında bir fark göremiyorum

Erkeğinin yanında gözden geçirir kendini

Kadın sunar ruhunu gövde ambalajıyla

Dibindeki yosunun susuzluğunu bilir

Nehir ustadır artık köprüsüz buluşmada

 

Söğüt dalı olsaydım öper miydim bir nehri

Taçlandırırdı kadın aşkını hak etseydim

İlle bir fark olmalı aralarında denirse

Biri denizi çağrıştırır öbürü uçurumu

Sal olduğumu bilirdim nehre düşseydim eğer

Ötekinde bir sınav sorusu olduğumu

 

Nehir: Doğada bir yatak bulmamaktır kendine

Kadın: Aramak değildir yatakta kendisini

Buradaki ayrıntı elbette önemlidir

Yine de diyorum ki, öyle büyük bir fark yok

Nehir eşittir kadın, kadın eşittir nehir

Abdülkadir BUDAK

Günün Fıkrası

Bir akşamüzeri çiftlik sahibi kuzeydeki küçük göleti kontrole gitmiş. Gölete yaklaşırken yüksek sesle atılan kahkahalar, şakalaşma sesleri, su şıkırtıları duymuş, tam yanına da gelince gölette çırılçıplak yüzen onlarca genç kızı görmüş. Onu fark eden kızlar boyunlarının hizasına kadar suya sinmişler. Biri “Gidin buradan…” diye bağırmış, “Siz gitmeden gölden çıkmayacağız…” “Sizi gölette yüzerken, oynaşırken görmeğe, çırılçıplak dışarı çıkışınızı izlemeğe gelmedim genç bayanlar…” demiş adam, “Ben, sadece göldeki timsahı beslemek için buradayım!”

Günün Sözü

Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin en büyük savaştır. Sevmeyenin aklı, gerçekten sevenin kalbi kazanır bu savaşı.

Nazım Hikmet

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here