Kadir Gecesi  Kutlu Olsun

0
95

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? İlk olarak “Oku, Allah’ın adı ile oku” emri ile başladı kutsal kitabımız Kuranı Kerim. Ne kadar anlamlı ve kesin bir emir; “Allah’ın adı ile okumaya başla!” Peki, ne kadar okuyoruz ya da okumayı biliyoruz? Valla bu son günlerde anladık ki gerçekten okuyanda anlayanda yok. -Bir avuç okuyanı tenzih ederim-

Gerçekten okuyan olsa ilk emirden sonra “öldürmeyeceksin, fitne çıkarmayacaksın, kul hakkı yemeyeceksin” diyen diğer emirlerden de haberi olurdu. Ve kutsal aylarda  -dört ay- ne olursa olsun barış yapılacağını.

“Allah bizi afetsin” demekle af olunur mu? Bilmiyorum onu, yasağı koyan ve affı kabul eden bilir? Peki kul hakkı yiyen, adam döven, fitne çıkaranlar, mağfiret ve rahmet ayı olan bu kutsal 30 günde acaba af olunur mu? Allah’tan ümit kesilmez! Dilerim bu gece bütün günahlar af edilsin ve bizler aynı günahları işlemekte inat etmeyelim diyeceğim ama biz bir davalının etek boyuna takılıp ulusça onu konuşuyor durumda isek ve gazetecileri kutsal günlerde acımasızca dövebiliyorsak bilip bilmeden yine bu ay içinde  kanıtsız  insanları suçlayabiliyorsak her gün en az iki şehidimiz varsa ve içimiz kıyım kıyılıyorken Kadir gecesine varmışız  ne olacak?

Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız. demiş.  Ramazan ayın son on gününde tek sayılı gecelerden birinde Yani ilk olarak Ramazan ayının tek sayılı gecesi 17 inci gecesinde  Ve son gece 27. Bu son on gecenin tek sayılı gecelerin herhangi birinde kutsal kitap inmeye başlamış olabilir peygamber efendimizin dediğine göre  17 sinde 19 unda 21,  23 yada 27 sinde.  Peki, neden kesin bir tarih yok? Ya da biz bilmiyoruz. Çünkü Bendenizce her günü kadir gecesi imiş gibi yaşayalım diye Ve Allah bizi daha çok rahmeti ile sarsın diye. Ne mutlu bu geceye dek orucunu her gün ve geceyi kadir gecesi imiş gibi yaşayanlara

Bendeniz bazen kalemimi sivri tutuyorum haksız olduğumu düşünmüyorum ama yine de birilerini incitmiş olabilir miyim diye kendimi yiyorum. İnşallah incitmemişimdir.

Ve sevgili okuyucularım, düşünebiliyor musunuz bir tek gece 1000 aydan hayırlı diyor Kadir süresinde kutsal kitap. Bu durumda bizim önümüzde kadir gecesini olabilecek beş gece vardı yani 5 bin aydan hayırlı olabilecek geceler! Ve biz, eyvah eyvah acaba derin bir gaflet içinde neler kaçırdığımızın ayrımında mıyız?

“Aslında Kadir gecesi nedir? Sen bilir misin?” diye sorarak başlar Kuran ı Kerim ve soruya kendisi yanıt verir.  “Doğrusu biz KUR AN I Kadir gecesinde   indirdik. Sen bilir misin Kadir gecesinin ne olduğunu?   Bilsen Kadir gecesi 1000 aydan hayırlı bir gecedir. Bu gece Melekler ve kutsal ruh Rabin izni ile her türlü iş için inerler yeryüzüne ve tanyerinin ağarmasına dek yeryüzü esenlik içinde kalır ve selam olsun bu kutsal geceye diye noktayı koyar.

Ve gerçekten biz bu müthiş idraka erebilir miyiz ki bu gecenin 1000 aydan hayırlı olduğunu algılayabilelim? İnşallah! Dilerim ki öyle olsun.  İnanırız kuşkusuz, ama ne kadar idrak etme yeteneğimiz var onu bilemiyorum? Bildiğim tek bir şey var.  Hiç bir duanın yanıtsız kalmadığı  ve eğer melekler bir bayram heyecanı ile yeryüzüne inip, bizim dileklerimizi toparlamak için dolaşıp bizi kutlayacak kutsayacak olduktan ve bize müthiş bir ışık bir rahmet bir mucize olarak Kuran-ı Kerim bu gecede indi ise. Demek bize verilen müthiş bir değer var ve biz bu değere layık olmaya çalışmalıyız. Ve bu gece inecek olan melekeleri ve ruhu ayakta saygıyla huşu içinde karşılamalıyız. Bu yüzden bu gece de ibadetlerimizi ve lokmamızı  paylaşım  adaletimiz her zamankinden büyük olmalı ve dualarımız tabi.

Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?

Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.

Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin

izniyle her türlü iş için inerler.

O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.

(Kadir sûresi, 97/ 1-5) }}

Bu sûrenin inişi hakkında değişik rivâyetler vardır. Bunlardan biri şöyledir: Bir kere Rasûlüllah (s.a.s) Ashab-ı Kirâma İsrailoğullarından birinin, silahını kuşanarak Allah yolunda bin sene cihad ettiğini bildirmişti. Ashabın buna hayret etmeleri üzerine Cenabı Hak bu Kadir sûresini indirmiştir (Tecrîd-Sarîh Tercemesi, VI, 313).

Bu geceye Kadir gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Çünkü:

  1. a) Kur’ân-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
  2. b) Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
  3. c) Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler Allah Teâlâ’nın ezelî kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir (Tecrîdi Sarih Tercemesi, VI, 312).
  4. d) Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
  5. e) Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktır. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü’mine selam verirler.

Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” (Buhârî, Leyletü’l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216) buyurmuştur.

Zir b. Hubeyş diyor ki, Übey b. Ka’b’a sordum: Kardeşin Abdullah b. Mes’ud: “Yıl boyunca ibadet eden Kadir gecesine isabet eder” diyor, dedim.

Übey b. Ka’b dedi ki: “Allah İbn Mes’ud’a rahmet eylesin. O, insanların Kadir gecesine güvenmemelerini istemiştir. Yoksa Kadir gecesinin, Ramazanda, Ramazanın da son on günü içerisinde yirmi yedinci gecesinde olduğunu biliyordu” dedi.

“- Bunu neye dayanarak söylüyorsun, Ey Ebü’l-Münzir (Übey b. Ka’b’ın lakabı)” dedim. Übey;

“- Ben bunu Rasûlüllah (s.a.s)’in bize haber vermiş olduğu alametle söylüyorum ki, o da, “o gün güneş şuasız olarak doğar” dedi (Müslim, Sıyam, 220).

“Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Kadir, 1).

Kadir gecesinde neler yapılabilir:

Kadir gecesini, namaz kılarak, Kur’ân-ı Kerim okuyarak, tevbe, istiğfâr ederek ve dua yaparak değerlendirmeli.

Süfyan-ı Sevrî: “Kadir gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur’ân okuyup sonra dua etmek daha güzeldir.” (Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 313) demiştir.

Hz. Aişe validemiz demiştir ki; Rasûlüllah (s.a.s)’e:

“- Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Rasûlüllah (s.a.s):

“- Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fu annî: Allah’ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet.” diye dua et, buyurdu (Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314

& & & & &

Ve sevgili okuyucularım konuyla ilgili Zehra adlı kitabımdan bir alıntı ile devam ederken sağlık ve sevgiyle kalalım  diyorum tabi  ayrımsız gayrım sız  ve kadir gecemiz kutlu olsun bütün alemlere rahmet ve barışa vesile olsun… Yase

Zehra

Ramazan ayı içindeydik herkes oruçtu. Tabi ben de. Annem çok üzüldüğümü biliyordu bu yüzden; “kızım bak bu gece kadir gecesi Allah her dileğe yanıt verir sende dua et”  dedi.   Çok fazla hayal kurmuştum. Çok inanmıştım. Ben isteyecek Allah hemen o dakika verecekti öyle sanıyordum!.

O gece hiç uyumadım gece yarısı sahurdan önce üzerime ceketimi alarak dama çıktım. Hava ayaz mı ayazdı fakat gökyüzü duru ve açıktı yıldızlar neşeyle dans ediyordu sanki bende neşelendim büyük bir hevesle üşüyerek gökyüzüne baktım.” Melekler ve kutsal ruh bu gecede bütün duaları kabul etmek için yeryüzüne iner,” demişti annem. Gözlerimi kapattım ve onları düşünmeye başladım beyazlar içinde binlerce iki kanatlı üç dört hatta beş kanatlı melekler usul usul kayrak iniyor ışıl ışıl, gökyüzünden aşağı, secdeye kapanmış bütün dağlar, taşlar ağaçlar. Hayvanlar börttüler böcekler.  Hemen secdeye kapanıyorum bende. Ve melekler soruyor, herkese, teker teker dağlara taşlara börtülere böceklere küçük büyük hayvanlara, bitkilere sonra bana. Hepimizin başı secdede ağzımızdan çıkmıyor sözler ruhlarımızla anlaşıyoruz.  Dileğim “okumak” diyor ruhum “sadece okumak!  Babam izin vermiyor. Lütfen Babam beni okulla göndersin. Aniden Başımda bir el algılıyorum bir esinti gibi geçip gidiyor üzerimden! .seviniyorum” duam alındı” diyorum.

Orada secdeye kapanmış  olarak ne kadar kaldım bilmiyorum. Başım yerde ellerim yerde buz gibi olmuştu.  Neden sonra Yarı donmuş bir vaziyette kendime geldim. Bir an nerde olduğumu anlayamadım. Sonra başımı kaldırıp gökyüzüne baktım hala ışıl ışıldı Sonra melekleri anımsadım saf saf inmelerini! Korktum hemen aşağı İndim. Babam namaza durmuştu. Hiç fark ettirmeden odama girdim. Buz kesmişti her tarafım tir tir titriyordum. Başımı yorganın alnına sokup gözlerim açık mucizenin olmasını bekledim bekledim sonra  uyumuşum.

& & & & &

Devamını merak ediyorsanız hemen bir “Zehra” alın Kitap Otağı  ve  Tümkaya süt ürünlerinden temin edebilirsiniz.

Günün Şiiri

Tahirle Zühre Meselesi

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık

yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Nazım Hikmet RAN

Günün Sözü

Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır.
Mevlana

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here