Futbol Oyunu ve İmamlık (2)

0
80

Değerli okurlarım, bu makaleye başladığımda bizim İssume’de öylesine esiyordu ki Allah’ın afatı sormayın gitsin. Bu arada “Yaşarken” adlı şiirini de bu olumsuz hava koşullarında yazmaya devam ediyorum. Yani hem makalemi ve hem de şiirimi yazıyorum.

Ormana bakan balkonumuz camla kapattırıp orayı büro olarak kullanıyorum. O kadar keskin rüzgârda aklıma neler gelmiyor ki? Balkon bir ileri, bir geri, bir sağa bir sola gidip geliyor. Karşımdaki, o muhteşem çam ağaçları inanın toprağa secde ediyor. Hem öyle bir secde ki, her eğilişinde insanın yalellisini okuyor. Çatılardan uçan TV çanakları çarptığı yerlerde tahribat yapıyor.

Böylesine, çatı uçuran, ağaçları kökünden söken fırtınalı havada futbol oynanır mı? Nerede olursa olsun, hangi statta yapılacaksa, futbol maçları iptal edilir. Edilir edilmesine de, önemli bir avantajımız var. “Nedir o avantaj” diyeceksiniz biliyorum!

Her tarafımız imam dolu. İmamdan söz ettim ya. O ve O’nun gibi imamları tenzih ederim. Onların olağanüstü çoğalmaları en büyük dileğimdir. Gelelim şimdi, öyle imamlara… Birisi diyor ki; “Bir yerden geçiyordum, Vardar Ovası şarkısı çalınıyordu. Fena halde asabım bozuldu…” aynen böyle söylüyor ama gelişmeler hiç de böyle değil.

Kahvehanesinin önünde arabasından iniyor ve bu şarkı için kahvehane sahibini azarlıyor. Kendi seçim bölgesinde, “Bu şarkıyı bir daha duymayacağım” diyor hayret. Oysa kahvehane sahibi de kendi partisinden ve o da imam. Ama arkada bu şarkı ile demleniyor. En doğal hakkı değil mi? Futbol maçı izlerken de, iyi bir anı olduğunda da keyiflenmek gerekmez mi? Ya Başbakan? O zaten imam da “Onuncu Yıl Marşı”nı duyunca her tarafı ıslanıyor. “Ben diğer paralelliklerin yanı sıra, bu marşa da bir paralel bulacağım…” demekten kendini alamıyor.

Fırtınalı bir Pazar günü yaşıyoruz. Ama şu anda fırtınanın hayati tehlikesi kalmadı. Ama bu haliyle bile statlarda futbol maçları oynanamaz. Ancak, abdestsiz namaz kılınabilir, iki ayyaş hakkında konuşulabilir, riyakârlık yapılabilir (türbanlı bacılarım falan) kafası kıyak gençlik istemiyoruz denilebilir, atamalı TFF’yi yönlendirmeler yapılabilir, delikanlıyım çünkü Kasımpaşalıyım diye nutuk atılabilir falan.

Bunların hepsi de söylenebilir de, şu seçim sandıkları söylemi biraz azaldı, bana çok ilginç geliyor. Seçim sandıkları dedim ya. Futbolla birlikte aklıma bazı şeyler gelmedi diyemem. Vatandaşlardan habersiz bölgeler arası transferler yapılıyor. Bundan yakınan o kadar çok insanımız var ki. Öyle az buz değil. Küçük, büyük ilçeler nüfus yoğunluğunda gitmeler gelmeler. Biz bunu biliyoruz ama bazı ilgili kesimler de bilmeli diye düşünüyorum. Fırtına dindiğine pişman, şimdi artarak devam ediyor. Yarında, “Onların iki türlü düşüneni var” yarın anlatacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here