Dünya Çocuk Kitapları Haftasındayız

0
70

Günaydın sevgili okuyucularım. Nasılsınız bu sabah? İçerisinde bulunduğumuz hafta Atatürk Haftasının dışında bir de Dünya Çocuk Kitapları Haftası. Okuma alışkanlığı kazandırmak ve kitap sevgisini arttırmak için, her yıl kasım ayının ikinci pazartesi günü ile başlayan hafta, Çocuk Kitapları Haftası olarak kutlanıyor. Bu haftanın kutlanmasını ilk kez, 1917 yılında Amerikan izcilerinin Kitaplık Yöneticileri önermiş ve 1919 yılından itibaren kutlanmaya başlanmış. Ülkemizde ise bu haftanın kutlanmasına, 1947 yılında başlanmış.

Çocuk Kitapları Haftası’nın amaçları şöyle özetlenebilir; Çocuklara kitap okuma sevgisini kazandırmak. Daha çok ve daha kaliteli çocuk kitabı yazılmasını ve yayınevlerinin bu kitapları yayınlamasını sağlamak. Anne, baba ve çocukları kitap almaya yönlendirmek. Çocukların, evlerinde kitaplık kurmalarını teşvik etmek. Okul ve sınıf kitaplıklarına kitap sağlamak. Çocuk kütüphanelerinin sayısını arttırmak. Ders kitapları dışındaki kitapların da okunmasını sağlamak. Kitabı temiz kullanma alışkanlığı kazandırmak. Yeni çıkan çocuk kitaplarının takip edilmesini sağlamak. Kitap okuma teknikleri, özet çıkarma ve not alma gibi konularda çocuklara rehberlik etmek. Çocuklarla yazarların, imza günü etkinlikleri ile yüz yüze gelmelerini sağlamak.

Kitaplar benim vazgeçilmezim. Çocukluğumdan beri kitapla yatar kitapla kalkarım. Okumak en zevk aldığım, en vazgeçilmezdir. Bu hafta için İskenderun Çocuk Kütüphanemizin de çok güzel etkinlikleri var. Kitap sergisi açan kütüphanemiz öğrencileri konuk ediyor hafta boyunca ve onları ‘kitap Perisi’ isimli tiyatro oyunuyla buluşturuyor.

Bizler de çocuklarımızın daha çok okumalarını sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız. Mesela hafta bir ya da birkaç gün kütüphaneye gidip o güzel, sessiz ortamda istedikleri kitabı seçip okuyabilirler. Biz çocukluğumuzda kütüphaneye çok sık giderdik. Hem ders çalışmak için, hem araştırma yapmak için hem de kitap okumak için. Artık internet var, her evde mutlaka bilgisayar var sayılır. Araştırmalar oradan yapılıyor ama en azından kitap okumak için kütüphaneye gidebilir bence çocuklar.

Biraz da çocuklarımız için hangi kitaplar varmış onlara bakalım. Çocuk klasikleri arasında Mutlu Prens (Oscar Wilde), İnsan Ne İle Yaşar (Tolstoy), Don Kişot (Cervantes), Değirmenden Mektuplar (Alphonso Daudet), Hikayeler (Tolstoy), Oliver Twist (Charles Dickens), Alice Harikalar Diyarında (Lewis Carroll), Guliver’in Gezileri (Jonathan Swift), Define Adası (Robert Lois Stevenson), Robin Hood (Howard Pyle), Tom Sawyer (Mark Twain), Andersen’den Masallar, Ezop Masalları, La Fontaine Masalları, Üç Silahşörler (Alexandre Dumas), Pinokyo (Carlo Collodi), 80 Günde Devr-i Alem (Jules Verne), Anadolu Efsaneleri, Peter Pan (J. M. Barrie), Heidi (Johanna Spyri), Polyanna (Eleanor H. Porter), Çocuk Kalbi (Edmondo de Amicis), Dede Korkut Hikayeleri, Mesnevi’den Hikayeler (Mevlana), Vatan Yahut Silistre (Namık Kemal), Ömer’in Çocukluğu (Muallim Naci), Şermin (Tevfik Fikret), Altın Işık (Ziya Gökalp), Yalnız Efe (Ömer Seyfettin), Keloğlan Masalları, Falaka (Ahmet Rasim), Hikayeler (Çehov), Nasrettin Hoca Fıkraları, Karagöz ile Hacivat, Türk Ninnilerinden Seçmeler, Türk Manilerinden Seçmeler, Türkülerden Seçmeler gibi kitapları sıralayabiliriz. Çocuklarımız bunları mutlaka okumalı, onlara mutlaka okutturmalıyız.

Madem bu hafta hem Atatürk hem de Kitap haftası bir de Atatürk’ün yazdığı kitaplara bir göz atalım.

Mustafa Kemal Atatürk, yaşamının her döneminde kitapla bütünleşmiştir. Bu okuma sevgisinin kendisine sağladığı bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüştüren Atatürk, yaşamının farklı dönemlerinde farklı konularda kitaplar yazmıştır. Yazdıkları gerek güncelliği, gerekse yol göstericiliği açısından bu gün dahi tartışmasız gerçekleri içermektedir. O’nun günümüzde hala geçerliliğini koruması ileri görüşlülüğünün ve akılcılığının göstergelerinden biridir. Mustafa Kemal, özellikle II. Meşrutiyet’in (23 Temmuz 1908) ilanından sonra tüm dikkat ve çalışmasını askerlik üzerine yoğunlaştırılmıştır. O, mesleki bilgileri artıracak yayınların yapılmasını gerekli görüyordu. Bu amaçla mesleğinin ilk yıllarından itibaren askerlikle ilgili birikimlerini aşağıda isimleri belirtilen kitaplarda toparlanmıştır.

1- Tâbiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih, 2- Takımın Muharebe Talimi (Almanca’dan çeviri – 1908), 3- Cumalı Ordugâhı – Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları (1909), 4- Tâbiye ve Tatbikat Seyahati (1911), 5- Bölüğün Muharebe Talimi (Almanca’dan çeviri – 1912), 6- Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918), 7- Nutuk (1927), 8- Vatandaş İçin Medeni Bilgiler (Manevi kızı Afet İnan adıyla yayımlandı) (1930), 9- Geometri (isimsiz yayımlandı) (1937)

NUTUK (Söylev)

Yurdumuzun parçalanıp, işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklal Savaşı’nı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve inkılapların yapılışını anlatan Nutuk, siyasi ve milli tarihimizin birinci elden, değerli bir kaynak eseridir. Atatürk’ün kendi kaleminden çıkan bu eser, yine Atatürk tarafından, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara’da toplanan İkinci Kurultayı’nda 36,5 saat süren ve altı günde okunan tarihi bir hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır.

Nutuk yalnız geçmiş devrin bir hikayesi olarak dünümüzü anlatmakla kalmayıp, yakın tarihimizden alınan ibret dolu tecrübelerle, milli varlığımızın bugününe de yarınına da ışık tutabilen bir değer taşımaktadır. Nutuk, milleti ülkenin geleceğini belirleyecek olan milli birlik ilkesi etrafında bilinçlendirip, kenetlendirerek, milli irade ve milli hakimiyet kavramlarının harekete dönüştürülmesi yoluyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşundan Cumhuriyetin ilanına kadar uzanan başarılı bir tarihi akışın hikayesidir.

Sağlık, sevgi ve kitaplarla kalalım sevgili okuyucularım. Yase

Günün Şiiri

Can Kardeşim Kitap

Gel benim can kardeşim,

Gel güzel kitabım gel!

Senden başka dünyada

Hiç bir şey değil güzel.

Seninle oynayalım,

Seninle gülelim gel!

Seninle yerde, gökte

Gezip eğlenelim, gel!

Mehmet Necati ÖNGAY

Eski Bir Kütüphane

İp gibi dizilmiş sıra ile,

Renk, renk ayrılmış ama nafile,

Tozlanmış, yıllarca bakılmamış sayfalarıyla,

Eski bir kütüphane.

Kitaplar ağlar olmuş senlerce,

Tabiki içindeki hecelerde,

El sürülmemiş gündüz ve gecelerce,

Eski bir kütüphane.

Kütüphaneden aldığım bir kitap,

Tozunu sildim, elmas gibi ışıldayan sayfalar,

Bir kaç cümle okuduğum yapraklar,

Önsözünde bir cümle,

“Kitap ruhun gıdasıdır” diye

Kitap okuyun sizlerde,

Sevdiğinize en güzel hediye.

Vedat OKKAR

Kitap Sevgisi

Benim ufak bir odam var,

Dinleniyor orda başım.

İçindeki şu kitaplar,

En sevgili arkadaşım.

Beni, bana veren odur,

Gerçek yolum ondan başlar;

Bin bir çiçek veren odur,

Onunla dost, büyük başlar.

Kitap ruhun kaynağıdır,

Bu kaynaktan iç arkadaş;

Kitap ilmin uğrağıdır,

Ektiğini biç arkadaş.

Uzun sözün kısası bu,

Öğütlerim değil kuru,

Boş değirmen, kitapsız ev,

Kitabı sev, kitabı sev!…

Rıfat Necdet EVRİMER

Kitap Diyor Ki

Mini mini çocuklarım

En değerli varlıklarım

Sayfam dolu bilgilerle

Sizi candan kucaklarım.

Çalışmaktan hiç yılmayın,

Derslerden geri kalmayın

Tekrar tekrar okuyun da

Çözümlerde yanılmayın.

Çok okuyan, çok şey bilir,

Çalışkanlar hep sevilir,

Uzaydaki yıldızlara

Üstün teknikle gidilir.

Sen ki bir Türk çocuğusun

Ulusun tek umudusun.

Eğer çokça çalışırsan

Ömür boyu hep mutlusun.

İbrahim ŞİMŞEK

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here