Bu İşin Sonu Nereye Varacak? Milletvekilleri Seçim Derdinde…

0
101

Türkiye, körpecik delikanlıların şehit haberleriyle yıkıldıkça yıkılıyor. Şer güçler hiç boş durmuyor. Düzenledikleri tuzaklarla canımızı çıkartıyor. Şuursuz sandığımız planları aslında çok ince teferruatlı. “Barış” diye-diye nereden geldiği belirsiz eşkıyalar Doğu Anadolu’yu mesken edindi. Bu mu açılım süreci dedikleri şey?

Doğu’da sandığımız “başkaldırma” girişimleri tüm Türkiye’yi sarmış vaziyette. Bana kurşun sıkan kesinlikle hiçbir şeyden korkmuyor. Güvenlik güçleri derken sivil halka da saldırdıkça saldırıyor. Açılım süreci boyunca sinyal verdiler. Araç yaktılar, molotof attılar, otobüs kundakladılar. Her şey yaptılar ama biz ne yaptık? Masumane çocukların attıkları taşlar deyip geçiştirdik. İyi niyet ile düzelir dediler de dediler. Onlar düzelir dedikçe bunlar ağzımıza s..çtılar.

Böyle demokratikleşme mi olur? Aynı geminin insanı olduğumuzu sanıyoruz sandıkça. Kınalı kuzucuklarımızı ilk önce öldürdüler. Yetmedi polisimize darbe üstüne darbe vurdular. Televizyon seyretmek asla istemiyorum. Her televizyonu açtıkça midem bulanıyor ve bu vatanda yaşamak üzerine, atalarımdan utanç duyar vaziyetteyim. Çünkü onların bize şerefle bıraktığı ‘’bu vatanda üç beş denilen kişileri’’ böyle büyüten liderlerimden utanıyorum.

Ey akil insanlar neredesiniz, hangi deliğin içinde kayboldunuz..!! Bir zamanlar demeçlerle kendinizi görev aşkının içinde sanıyordunuz. Şimdi neredesiniz? Yazıklar olsun size ve sizlere, benim paramı oralarda onlara harcadınız! Hani gücünüz ve kuvvetiniz vardı! Sonunda sizde kendinizin fasarya olduğunuzu anladınız. Size güvenen dağlara kar yağdırdınız.

Türkiye öyle böyle değil. Siz sakın sanmayın, bu yurdu “telaşa ve korkuya” sürükleyeceksiniz. Buna gücünüz yetmez, yetmeyecekte! Meclisi ele geçirseniz de fayda yok. Her yeri yakıp yıksanız da fayda yok. Sonunda siz kaybolacaksınız. Türkiye eski huzurlu günlerine kavuşacak. Arkanızda sizi destekleyen düşmanlarımızla birliktesiniz. O düşmanlar geçmişte bir şey yapamadılar ki bugün yapsınlar.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sizin bu atışmalarınıza cevap veremeyecek kadar ulusal bir görev üstlendi. Hiçbir ülkücüyü sizlerin seline kaptırmadı. Her daim ‘Onların kim olduğunu Türkiye görsün’ dedi ve bunda da çok başarılı oldu. MHP bu iç savaşın içinde karşı taraf olup kılını dahi kıpırdatmadı. Ülkücüler bu işin içerisinde olsaydı şayet, bir zamanların sağ sol savaşı yeniden başlayacaktı.

Geçmişte bu hatalara kendini kaptıran MHP bu sefer bu hatalardan sıyrıldı ve millet ne olduğunu ayan beyan gördü. Kimse ülkücüler şunu yaptı bunu yaptı diyemez demeyecek de. Devlet Bahçeli yapacağını en iyi şekilde yaptı ve asla bölücülerin oyununa gelmedi.

Dağları kendine mesken edinen bu vahşi kan emiciler, masum sivilleri hedef almaya başladı. Bir savaş var ortada, bu savaş gerçek bir savaş. Cansız canlı gibi gözükse de gerçekler ortada. Bu savaşı ortaya çıkartanların nerde ne yapacakları kestirilemiyor. Yılan misali bir anda sokup daha sonra çalılar arasına kayarak izlerini kaybettiriyor.

Dağ meskenleri dedik, ancak şehir merkezine kadar indiler. Kafalarına koydukları her şeyi planlayıp yapıyorlar. Peki, ne olacak bu işlerin sonu? Avrupa Birliğine hoş görünelim diye bizleri öldürmelerini mi bekleyeceğiz. Asker-Polis-Sivil hiç yoktan şehit. Eylemleriyle ortada görünen düşman hep pusuda… Sabah uykudan uyanır uyanmaz nefret ve tedirginlikle işe gidip geliyoruz. Verilen yeni haberlerle sarsılıyoruz.

Yurdumuz üzerinde oynanan oyunlar artık kabak tadı vermeye başladı. Ne yapacağımızı bilmez haldeyiz. Bir Kasım’da seçimler yenilenecek. Her ilde aday adayları sırayla yine geçit törenlerinde… Aynı filmleri yeniden izler olduk. Resimler aynı, vaatler aynı…

Güvenlik güçlerimizi gözünü kırpmadan şehit eden adamlarda korku yok. Beline sarıyor bombaları, pimini çektiği anda canlarımız kayboluyor aramızdan. Yollara tuzak kuruyor, asker ve polis aracı oradan geçtiğinde uzaktan kumandayla patlatıyor, hadi bakalım onlarca fidan bir anda param parça… Hakkâri son örneği, hala orada ne olduğunu bilmiyoruz. PTT maaş kuyruğunda, benim vergilerle maaş alıp beleş elektrik kullanıyorlar. Benim hakkımın aynısını onlarda fazlasıyla kullanıyor ama onlar ne yapıyor yedikleri kaba s..çıyorlar.

Devletimizin tüm iyi niyetlerine rağmen ‘Niyeti Bozuklar’ boş durmuyor. Her gün her an kahpece saldırıları sonrası acılar ocaklarımızda… Onlar bizi yakmaktan korkmuyor biz onlara bir şey olmasın diye mücadele ediyoruz. Dünyanın neresinde görülmüş böyle vahşet… Ve bu vahşeti seyretmek!

İçimiz kan ağlıyor. Her olaylardan sonra söz edilen arama tarama çalışmalarını bir türlü çözemiyorum. Şerefin ve delikanlılığın zerresinden bihaber olan caniler neden ortaya çıkartılmıyor??!!.. Bu şerefsizlik sergileyen durumlara dayanacak halimiz kalmadı. Anaların gözyaşlarını bırakın! Milletçe kan ağlıyoruz! Ülkenin her tarafında sinsice tuzak döşeyen bu kansızlar, kaynadıkça kaynıyor.

Her şehit cenazesinin ardından ulusça yıkılıyor, bitiyor ve kahroluyoruz; bayrağımızın hüznü karşısında çaresizce..! Boynumuz eğik! Vatan uğruna akıtılan kanların vebalini ve hesabını kimler verecek! Sorumluların başları ne zaman ezilecek arkadaş?! Bu işte bir iç savaş çıkarma emelleri var! Tıpkı Suriye, Libya, Irak, Mısır ve benzerleri gibi… Yaptıkları ve yapacakları her pislikler sinsice… Amansız yapılan akın ve akımlara karşı stratejik önlemler ne şekilde masaya yatırılıyor.

Hudutlarımızdan ellerini kollarını sallayarak nasıl geçer bunlar benim toprağıma? Bilinen bir düşman var karşıda duruyor. Milletçe huzursuzuz ve tedirginiz! Milletimizin başı sağ olsun! Bu işin sonucu gelmeli.. Gelmeli..! Gelmeli..! Türk milletinin en hassas duygularıyla oynayanlar Adalet ve Ata’larımızın önünde artık tez elden hesap vermelidirler.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here