Av. Bülent Akbay, Kredi Kartlarındaki Tuzağa Dikkat Çekti

0
971

“Hırsızlığı Hukuk Diye Yutturuyorlar”

Kredi kartı kullanımı sürekli tartışmalara neden olurken, konu hakkında açıklamalarda bulunan Avukat Bülent Akbay, iktidarın bankalara esip gürlerken, aslında onları korumaya devam ettiğini öne sürdü.

Yargıtay’ın 17. Hukuk Dairesinin, kredi kartının alındığı tarihi borcun doğum tarihi kabul ettiğini duyuran Akbay; “İktidarın Bankalara esip gürlediğine bakmayın. Siyasi iktidar, Hukuk ve Yargıtay sadece zenginleri ve Bankaları korumaya devam ediyor. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, Kredi kartını aldığınız tarihi borcun doğum tarihi kabul etti. Örneğin kredi kartınızın borcunu düzenli olarak yıllarca ödediniz. Bu arada mesela adınıza kayıtlı araba veya taşınmaz sattınız. Her ay gelen kredi kartı ekstresini kuruşuna kadar da ödemeye devam ettiniz. Bir kaç yıl sonra ekonomik sıkıntı çektiniz. Kredi kartını ödeyemez hale geldiniz. Banka kredi kartını aldığınız tarihi esas alarak aslında hiç borcunuzun olmadığı tarihte satmış olduğunuz taşınmaza veya arabaya dair tasarrufu iptal ettirerek tahsilatı yapabilecek. Çünkü kredi kartını aldığınız tarihte bir kuruş borç olmadığı halde banka sizi borçlandırmış oluyor. Bu hırsızlığı ise hukuk diye yutturuyorlar” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Avukat Akbay, ilgili Yargıtay Kararı’nı şu şekilde kamuoyuyla paylaştı; “DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalı borçlu …’un alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 9.1.2009 tarihinde davalı …’ye sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır. Davalı … vekili, Turgutlu Mahkemelerinin yetkili olduğunu dava konusu taşınmazı borçtan önce 49.500 TL bedelle aldıklarını ve kiraya verdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu tasarrufun borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemecede belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda takip konusu borç 1.11.2007 tarihli Bankacılık Hizmetleri Kredi Kartı Sözleşmesinden doğduğundan borcun iptali istenen 9.1.2009 tarihli tasarruftan önce 1.11.2007 tarihinde doğduğu kabul edilerek diğer dava koşulları yönünden dosyanın incelenmesi, varlığı halinde dava konusu tasarrufun İİK’nun 278, 279, 280 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken borcun doğumunun 10.3.2010 hesap kat’i tarihi olarak kabulü isabetli görülmemiştir. Kabule göre de davanın önkoşul yokluğundan reddi halinde AAÜT’nin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21.02.2017 gününde oy birliği ile karar verildi.” (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here