Ünsal; “Eğitimde Dönüşümün Yüreği Öğretmendir”

0
18

Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, öğretmenlerin emeğinin siyasal iktidarın hakaretleri ve Öğretmenlik Meslek Kanunu ile itibarsızlaştırıldığını, öğretmenlerin onurunun incitildiğini ve eğitim emekçilerinin açlık sınırına yaklaşmakta olan maaşlarla yaşamını sürdürmeye zorlandığını öne sürdü.

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde 2022 yılı için belirlenen temanın, “Eğitimde Dönüşüm Öğretmenle Başlar” olduğunu hatırlatan Ünsal; “Diğer bir deyişle eğitimde dönüşümün yüreği öğretmendir. Türkiye’de Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı emeğimizi, onurumuzu ve çalışma barışımızı korumaya çalışırken 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni önümüze örnek bir belge olarak koymaktadır. Bu belge 1966 yılında ILO ve UNESCO arasındaki iş birliği sonucunda ortaya çıkmış uluslararası bir belgedir ve 56 yıldır güncellenerek yaşamaktadır. Belge adeta öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin uluslararası yasasıdır. Tavsiye’yi, UNESCO ve ILO’nun kararları üzerine uluslararası öğretmen örgütleri ve sendikaları oluşturmuştur. Metnin ortak bir belge olarak kabul edildiği 1994 yılından beri 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı ne 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü resmi olarak kutlamaktadır ne de Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye’sine uygun politikalar geliştirmektedir. 3 Şubat 2022’de çıkarılan 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ne aykırıdır. Bu kanunla ilgili olarak öğretmenlerin ve tüm eğitim emekçilerinin eleştirilerinin ve itirazlarının hemen hemen her gün konuşulduğu ve tartışıldığı günleri yaşamaktayız” dedi.

Öğretmenlerin Örgütlenme Özgürlüğü Her Geçen Gün Daralmaktadır

Türkiye’de öğretmenlerin sistematik ayrımcılıkla karşılaştığını vurgulayan Ünsal; “Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri derinleşmiştir. Öğretmenler atamalarında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ucubesi ile eğitim kurumlarına yönetici yükseltmelerinde de ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye’de öğretmenlerin örgütlenme özgürlüğü her geçen gün daralmaktadır. Öğretmenlik Meslek Kanunu, sınava başvuruda bile “kademe ilerlemesi cezası almamış olma” koşulunu öne sürerek, sendikal etkinliklere katılan ve ceza alan öğretmenleri elemeyi amaçlamakta ve ikinci bir ceza uygulaması getirmektedir.

Türkiye’de kalabalık okullarda çok kalabalık sınıflar bulunmaktadır. Öğretmenlerin önemli bir kısmı 40, 50 ve 60 öğrencinin bulunduğu sınıflarda eğitimi sürdürmektedir. Öğretmenler her 4 çocuktan 1’nin açlık ve yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıya olduğu koşullarda mesleğini yerine getirmektedir. Okullardaki otoriter yönetim anlayışı, öğretmenlerin bir yandan ifade özgürlüğünü bir yandan da mesleki uğraşılarını engellemektedir. Başta Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hazırlanması olmak üzere politika belirleme süreçlerine iktidarın benimsemediği politikaları öneren eğitim sendikaları dâhil edilmemektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı, Öğretmenliğin Statüsü Tavsiyesi’ne aykırı eğitim politikalarından ve uygulamalardan vazgeçmelidir. Eğitim emekçilerinin maaşları ivedi biçimde yoksulluk sınırının üzerine çekilmelidir. Anayasa’ya ve uluslararası belgelere aykırı olarak hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilmelidir. Başta iş güvencesi olmak üzere tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan bir düzenleme yapılması zorunludur. Eğitim sendikaları, öğretmen ve veli örgütlerinin katılımı ile kapsayıcı, öğretmenleri güçlendiren ve geliştiren, çalışma barışını sağlayan, var olan sorunları çözebilecek yeni bir meslek kanununun hazırlanması için çalışmalara ivedi olarak başlanmalıdır. Eğitim Sen her zaman olduğu gibi, eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik ve özlük hak mücadelesini, demokrasi mücadelesi ile daha da güçlendirecektir” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here