Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin Hatay’daydı
Güneydoğu illerinde bir dizi konferans vermek için ziyaretlerini sürdüren Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, geçtiğimiz hafta sonu da Hatay il merkezinde HATMEK toplantı salonunda partililerle buluştu.
Gültekin, Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in Cumhurbaşkanı adaylığı için düzenlenen bilgilendirme toplantısı öncesi Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Yunus Özgür Yıldırım ve ilçe başkanları ve yöneticilerin katılımıyla basın açıklaması yaptı.
Zeytin Dalı harekatının bir vatan savaşı olduğuna dikkat çeken Gültekin; “Zeytin Dalı Harekatı, toprak bütünlüğümüz ve güvenliğimiz için sınır dışında sürdürülmektedir. Fırat kalkanı operasyonu ile başlayıp, zeytin dalı harekatı ile sürdürmekte olduğumuz savaş, bir vatan savaşıdır. Toprak bütünlüğümüze ve milli güvenliğimize yönelik tehdidi, sınırlarımız ötesinde karşılamaktayız. Türkiye’ye yönelik tehdidin asıl sebebi, karşımızdaki bölücü ve yobaz terör örgütleri değildir, PKK ya da IŞİD Türkiye’ye karşı kullanılan piyonlardır. Tehdidin asıl sahibi ABD’dir.
Bu gerçek artık milletimiz tarafından görülmektedir. ABD Fırat’ın doğusunda 20 kadar askeri üs kurmuştur. Suriye’nin dörtte bir toprağı bu üsler sayesinde PKK terör örgütünün denetimine verilmiştir. ABD’nin bütün bölge devletlerine ve dünyaya kabul ettirmek için çalıştığı bu oluşumun hedefi başta Türkiye ve Suriye’dir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Türkiye ve Suriye’nin ortak düşmanlarının ABD, İsrail, PKK ve IŞID gibi terör örgütleri olduğunun altını çizen Güktekin; “ABD, “IŞİD’e karşı mücadele ediyorum” yalanı ile Suriye’ye müdahale etti. PKK’yı ağır silahlarla donattı. Bu silahların bir kısmı şimdi Afrin’de Türk ordusuna karşı kullanılıyor. Gerçekte, IŞİD de PKK gibi ABD’nin kullandığı bir “alet”tir. ABD, PKK ve IŞİD ile hem Türkiye’yi hem de Suriye’yi hedef almaktadır. Yani Türkiye ve Suriye aynı düşmanla mücadele etmektedir” dedi.
Beşar Esad düşmanlığının Türkiye’nin politikası olamayacağını ifade ederek Gültekin; “Gerçek durum böyleyken Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı terörist olarak suçlaması ne anlama gelmektedir? Ya da Sayın Devlet Bahçeli’nin Sayın Beşar Esad’ı suçlayıp, Türk ordusunun girdiği yerlerden çekilmeyeceğini söylemesini nasıl yorumlamak gerekir? Bu politikaları Türkiye’nin milli çıkarları şeklinde açıklamak mümkün müdür? Şurasını herkesin kabul etmesi gereken bir gerçektir: Türkiye’nin vatan savaşı Suriye ile işbirliği ve dost olmayı gerektirir. TSK ve Suriye ordusunun sahada işbirliği, bu ülkede ve hatta bölgede PKK varlığını kısa zamanda bitirir. Esad, düşmanlığı ise ABD ve İsrail’e nefes aldırır. Türkiye’ye çıkacak faturayı büyütür” şeklinde konuştu.
Gültekin, yanlış politikanın sonuçlarını ise şöyle açıkladı: “Suriye ve Beşar Esad’e düşmanlık; ABD ve İsrail’in bölgemize yönelik emellerine hizmet eder. Çünkü Beşar Esad yönetimindeki Suriye devletinin en büyük düşmanları ABD ve İsrail’dir. Türkiye’nin; Rusya, İran ve Irak ile kurduğu iyi ilişkileri baltalar, çünkü bütün bu komşularımız, Suriye’nin müttefikleridir. Türkiye’nin Hatay sınırında Rus uçağının düşürüldüğü Kasım 2015’i takip eden altı ay boyunca Suriye sınırında uçak uçmadığını, ilişkileri düzelttikten hemen sonra Fırat kalkanı hareketi yapıldığını hatırlarsak, komşularımızla ilişkilerinin bozulmasının ne anlama geldiği ortaya çıkar. Milletimizin büyük çoğunluğu böyle bir politikayı onaylamadığı için, Suriye’ye düşmanlık içerde halkı böler, iç barışımız açısından tehlikeli gelişmelere kapı aralar. Milletimiz şimdi bir bütün halinde ordumuzun arkasındadır. Türkiye’nin Vatan savaşındaki en büyük avantajı budur. İktidarın Beşar Esad’ı hedef alan söylemi, işte bu birliği baltalamaktadır. İktidarı; milli çıkarlarımızın gereklerini, yerine getirmeye, aynı kadere paylaştığımız Şam yönetimi ile derhal el sıkışmaya; ortak düşmana karşı birlikte hareket etmeye çalışıyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)
