Stadyum ve Fanatikler (5)

0
51

Değerli okurlarım, bizim 5 Temmuz Stadı’na da diğer bütün statlara türlü karakterler de giriyor-çıkıyor, bundan sonra da aynen devam edeceği gibi. Yıllar önce muhtelif yerlerde nabız yoklaması yapmıştım. Bütün sporseverler hemen-hemen aynı şeyleri söylediler. Bana çok ilginç geldi. Hangi taraftarlar istenmiyor ve sevilmiyor…?

Şimdi söyleyeceklerimi, bu sütunlarda en azından 15-20 kez yazdım, tekrarlamakta bir sakınca yoktur diye düşünüyorum. Galiz küfürlerle çevresini rahatsız edenler, Hakem üçlüsünün onurlarını kıracak şekilde taciz edenler, Sahaya yabancı madde atanlar. Taç atışı ve köşe vuruşu yapmaya gelenleri küfürle, pet şişeleriyle yıldırmaya çalışıp, hakemin anons yapmasına neden olanlar, Basınla hiç ilgisi olmayanların o mekânlarda densizlik yapmaları. Kanunen suç sayılan kesici ve öldürücü aletlerle stada gelenler, Rakip takım ve taraftarlarına yardımcı olunacağı yerde, ağza alınmayacak küfürleri savuranlar. Bunlar istenmeyen taraftarlar ya da seyirciler kategorisindedirler.

Şehrimize gelince; takımlarımızı can-ı gönülden destekleyen sporseverler yok denecek kadar azdır. Yerel sporseverler takımları gol yaptığında “Gol” diye lütfen bağırırlar o kadar. Onlar da makbul taraftar sayılmazlar. “Ölmeye, Ölmeye, Ölmeye Geldik!” diyenler var ya şehrimizdeki Genç Demir Çelikliler, İstanbul’daki Çarşı ve Ultra Grubu! Bunlar tribünlerin hâkimidir, anında tezahürat yaratırlar, takımlarının resmen 12. adamıdır bu gençler. İstismar söz konusu olmazsa, takımlarına resmen pozitif enerji olurlar.

Ancak, ölmekle kalmakla tezahürat yapanlar, şiddet ve tribün terörünü tetiklemektedir. Sözünü ettiğim sloganlarla çıkacak olayların sorumlusu da, sanırım onlar olacaklardır. Fanatikler slogan atarken, taraftarlar da onlara iştirak ettiğinde bir olgu oluşmalı, yandaş kazanılmalıdır. Genç Demir Çeliklilerin tezahürat biçimlerini de, sporseverlere yaklaşımını da çok beğeniyorum. Rahatsız edici, itici değiller. Bu köşeden onlara çok önerilerde bulunmuştum. Son 4-5 sezondur İDÇ ile ilgilenmediğimden fanatiklerini de tanımıyorum. Onlarla beraberken, tribünlerde bulunmalarıyla, slogan atmalarıyla kimseleri rahatsız etmedikleri gibi, suç teşkil edecek olumsuzlukları da görülmemiştir.

Her “Gol” diyene taraftar denmez. Taraftar takımına sahiplenir, onu zor durumda bırakacak olumsuzluklarda bulunmaz. Taraftar takımını yüceltir ve örnek alınacak konuma getirir. Rakip takım oyuncularını ve taraftarlarını şu veya bu şekilde taciz etmek, huzursuzluğa neden olmak taraftarlıkla bağdaşmayacağı gibi, hiçbir şeyde kazandırmaz. Aksine, (yukarıda söylediğim gibi) büyük zararlar verir.

Stadınız kapatılır, seyircisiz oynama cezası verilir, kulübünüz para cezasına çarptırılırlar, oyuncularınız da olaylardan dolayı ceza da alabilirler. Bir zamanlar melon şapkalı, papyonlu taraftarlar tribünleri doldururdu. Futboldaki değişim onları da değiştirdi. İyi mi oldu, kötü mü oldu, kesin bir şey söylemem mümkün değil. Belki iyi olmuştur. Artık öyle kabul edelim.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here