Spordan Elinizi Çekin (3)

0
35

Değerli okurlarım, ruh ve beden sağlığı için sporu, o zamanki deyimle ‘idmanı’ geliştirmek için 1800’lerin sonunda ilk ufak çalışmalar İstanbul, İzmir ve Selanik’te görüldü. Mekteb-i Sultani’de (Galatasaray Lisesi) ilk Terbiye-i Bedeniye hocası Ali Faik Bey 1874’de ders vermeye başladı. Ali Faik Bey’e sonradan Atatürk  “Üstünidman” soyadını verecektir.

Futbola soğuk duran Abdülhamit, idmanı destekliyordu. Harbiye’ye ders olarak konuluyordu, sadece o kadar. Ayak oyunu yani futbol yoktu.

1903’te Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü kuranlar arasında saray bürokratları vardı. 1905’te kurulan Galatasaray zaten Mekteb-i Sultani takımıdır, bunlardan biri Ali Sami (Yen) Bey’dir.

1907’de kurulan Fenerbahçe’nin 1911’de Başkanı Şehzade Ömer Faruk Efendi olacaktır. Futbolun ilgi odağı olmaya başladığı günlerdir…     

Ali Sami ve Ali Faik Beylerden başka, Selim Sırrı Tarcan Beyde spor tarihimizin önderlerindendir. Osmanlı harbiye nezareti tarafından İsveç’e jimnastik eğitimine gönderilmiş, Cumhuriyet’te spor hayatımızın kurucu isimlerinden biri olmuştur.

Anlatmak istediğim, bu günlere gelmek hiç de kolay olmadı. Atatürk gibi bir lider sporu ve spor yapanları teşvik ederse tabi ki her şey yoluna girecektir. Ayaküstü beyanatlarla “Beş Sene Avrupa’ya Gitmezsek Ne Olur?” diyenlerden izler yoktu o zaman. Herkes haddini edebini biliyordu. Neyse şimdi…

1938’de “Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü”nün kurulması devrimler kadar önemlidir. Bazı muhteremlerin de spor tesislerini Anadolu’ya yayması… Düşünün ki, savaştan yeni çıkmış, sıtmalı, veremli, yoksul ve yılgın dünkü köylü yığınlarının içinden, bugün eğitimli, şehirli, iyi gıda alan, Türkçeyi iyi telaffuz eden, sporun özellikle futbolun ne olduğunu bilen nesillere sahibiz. Bunun için de Allah’a şükrediyoruz.

Şu aşamada, kasabalara kadar futbol sahaları, hemen her semtte fitness merkezleri bulunmaktadır. Bazı büyük sitelerde, sakinlerinin idman yapabilmeleri için birçok spor aletleri bulunmaktadır. Sporla “Sağlıklı yaşam” arasındaki irtibat, bağlantı artık bir kültür bir hayat tarzı haline gelmiştir.

Askerlikteki komanda eğitimi tamamen değişik amaçlara yönelik bir eğitimdir. Bunu ciddiye almayan, özümlemeyen ülkelerin sporunda koşulları ne olursa olsun, gözle gözükür bir ilerleme olmaz. İlk çağlarda bile spor, ordulara benimsetilerek askerleri sağlıklı dingin tutmak, motivasyonunu yükseltmek için yapılmıştır. Sporla sağlıklı yaşam arasındaki bağlantı, o günden bugünlere kadar bir kültür ve yaşam tarzı haline gelmiştir.

Şu aşamada ülkemizde Süper Lig ve Ziraat Türkiye Kupası şampiyonluklarının ardından Avrupa’da oynamayı hak kazanmış takımlarımız belli olmuştur. Biz bu makaleyi kaleme aldığımızda, Avrupa’dan izne gelen dostlarımızdan, UEFA’nın şike ve teşvik primi kapsamında önemli yatırımlara hazırlandığını duyduk. Bu önemli gelişmelere rağmen yazılı ve görsel basınımızın konu ile ilgili tek sütun bir haber geçmediğini hayretle izliyoruz. Ulusal basın da Türk Sporundan Elini Çekmelidir.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here