Sporda Etik Olma (5)

0
45

Değerli okurlarım, elit bir insan olmak, sporun etik olma durumuna saygılı olmak kolay bir hadise değildir. Aslına bakarsanız tüm güzellikleri fazlasıyla yapabiliriz istersek ama istemiyoruz. Çünkü işin içinde para var. İşin içinde şan şöhret var. İşin içinde koşullar ne olursa olsun tarihe geçmek var. Bunların hepsini açıklayacağımda, hemen şunu da belirtmek isterim. Şayet ahlakın yoksa ya da zayıfsa, değil tarihe geçmek, müsvedde kâğıdında bile adın olmaz. Bunu özümseyebilsek ne kadar iyi olur.

Şimdi, milli müsabakalar için her hangi bir konuda, şahıslara milosbet ya da futbolcular hakkında fazlaca yorum yapmıyoruz. Aslında onlar yapmıyorlar, bildiğiniz gibi her hangi bir beklenti yok da ondan. Ancak, her hangi bir derbyde yöneticiler doya-doya gündem oluşturuyor. Dünyanın en büyük kulüplerinin başkanlarını kimse tanımıyor. Onlar ortamı germek, dolayısıyla şiddetin gelmesini istemiyorlar.

Bizim yöneticiler (!) Hepsi değilse de bazıları o kadar uyanık ki. Rakip takım için bir şey söylemiyorlar ama rakip takımın başkanını gündemine alıyor. Nişangâhsız atıp tutuyor. Bunun cezası da yok, vergisi de. Söylediği kesesine kalıyor. Hal böyle olunca, kulüpler arası dostluktan söz etmemiz mümkün olur mu?

Kulüp yöneticileri birbirine yan-yan bakarsa, taraftarlar nasıl bakar bilemiyorum. Hiç birisi de futboldan gelme değil. Ya müteahhitlerdir ya da iş adamıdır. Bunlardan kulüp başkanımı olur? Ama ülkemizde oluyor işte. Bunun önüne de geçebilmek mümkün değil.

Bakınız, paralı kanallarda yorum yapan kişiler öylesine ilginç ifadeler kullanıyorlar ki, şiddeti davet ediyorlar inanın. Örneğin, çok önemli bir yorumcu aynen şunları söylüyor: “…Gazili takım kırılgandır, deplasman takımı maçı alır ve belki de averaj yapar…”

Ev sahibi takım Buruk’laşmaz mı? Rakibe karşı olduğundan daha başka gözükmeye çalışmaz mı? Bir başka yorumcu aynı müsabaka için şunları söylüyor; “…Deplasman takımının gol sıkıntısı olmayacaktır. Nasıl olsa maçı alır…”

Bu ifadeler doğru olabilir. Biraz da sözün dişisini konuşmak lazım! Ekrana çıkınca her şey serbest olmamalı. İnsan birazcık diline sahip olmalı. Karşıyı incitmek gerekmez. Oynanacak o maçlar olaylı geçerse müsebbibi; yazılı, görsel basın ve de sözünü sohbeti bilmeyenlerdir.

İstersen saray yaptır, bu millet uysaldır bir şey söylemez. Fakat ortamı germeye, tansiyonu yükseltmeye hakkımız yok. Şiddet için bahane aranan dönemin içindeyiz. Bir yerden patlak verirse nelere mal olur bilemem!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here