Sporda Biraz ‘Gezi’nelim (4)

0
39

Değerli okurlarım, spor özellikle futbol, benim yaşam biçimim. Yıllar önce önemli müsabakalar, derbyler izlemek için büyük kentlerimize çok gitmişliğim oldu. 90 dakikalık bir maç için büyük sıkıntılara katlanmıştım. Anlatmakla bitmez. Şimdi oralardan uzaktayım ve bu nedenle da canlı ve heyecanlı olan müsabakaları, derbyleri televizyondan takip ediyorum.

Bazı futbol müsabakalarında, kendini bilmez bazı futbolcuların el-kol ya da parmaklarıyla bazı işaretler yaptıklarına tanık oluyorum. Ne anlama geldiğini anlamakla birlikte, spor alanlarında bu tür hareketlerin “Irkçılığa Davet” olduğuna inananlardanım. Kaldı ki yeşil zemin üzerinde top koşturan gençlerin, araştırılacak olursa, hepsinin bir kökeni var. Var ama hepsinin hüviyetinde TC yazılı, Kasımpaşalının da hüviyetinde “TC” yazılı olduğuna inanıyorum.

Hamdolsun sahalarımızda Türk-Kürt sorunu yaşanmıyor, inşallah yaşanmayacak da. Biz böyle söylüyor ve düşünüyoruz ama yukarıdakiler bunu gündemde tutmaya özen gösteriyorlar. Futbol sadece meşin yuvarlağı tekmelemek değildir. İçeriğinde çok şeyler bulunmaktadır. Bu nedenle bazı şeylerden söz etmezsek futbolun karizmasını ve asaletini görmezden gelmiş oluruz.

Futbol oyunun icra eden gençler, o esnada köklerini gündeme getirecek olurlarsa hangi maç saplıklı olarak biter. Bana göre bırakın bitmeyi kan gövdeyi götürür, Allah korusun. Dünyanın en trajik ve tehlikeli yaklaşımlarından biri, kendi irademizin dışında bir başkasının planına uygun bir ruh halini benimsemek, başkanının karırına bunun başkalarının düşüncesi ve kararı olduğunu fark etmeden boyun eğmek, başkalarının belirlediği bir hedefe doğru itiraz etmeden, soru bile sormadan koşmaktır.

Neden 20’lik delikanlılar bayrağa sarılı tabutlarla memleketlerine gönderilsin. Daha bir silahı bile gücü yetmeden 13-14 yaşındaki çocuklar toprağa düşsün. Neden? Hiç düşündünüz mü? Bugüne kadar kırk binin üzerinde genç öldü. Bu gençlerin ölmesiyle sorun çözüldü mü? Bu gençlerin ölmesiyle her taraf güllük gülistanlık oldu mu? Bu sorun Kürt çocuklarının ya da Türk çocuklarının Kürt çocuklarından daha fazla ölmesiyle çözülemez.

Türklerle Kürtlerin ortaklaşa sorması gereken bir soru vardır. Bu soruyu ortaklaşa sormak gerekir.  “Dostum gözükenler gerçekten dostum mu? Benden gözüken gerçekten benden mi?” Yoksa bazıları kendi güçlerini sürdürebilmek, bizi acıyla beslenen bir çılgınlığa sürüklemek için birbirleriyle düşman gözükerek el ele mi veriyor? İnsanın dostu, yaşatmak mümkünken ölümü hedef göstermez. Neden onların ülkelerinde bizdekine benzer olaylar olmuyor?

Neden hep bizim gençlerimiz ölüyor? Onların yaşamaya hakları yok muydu? Hayatlarının baharında ölmek için mi dünyaya geldiler? Bu soruları yukarıdakilere soruyorum, olar da sorsunlar!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here