Spor Temizlik Aracı Değildir (5)

0
38

Değerli okurlarım, insanlar muhtemelen insan olarak yaratıldığından ilginç bir yapıya sahiptir. Özveride bulunamayız, eleştiriden nefret ederiz, bir suçu başkalarına mal etmeye kendimizi adeta mecbur hissederiz. Hastalık boyut kazanıncaya kadar doktor aklımıza gelmez ve daha sonra da kuyruk oluruz. İlacı az ya da çok yazan doktorlar zaman-zaman gündem oluşturur. Tanık olduğum için söylüyorum. Eczanelerde ilacı fazla yazan doktorların reklâmı yapılır. Eczanın canına minnet, ne kadar çok ilaç, o kadar çok para.

Spor temizlik aracı değildir, bu gerçek. Fakat kabarık reçetede saygınlık aracı olmamalı. Altını çizerek söylemem gerekirse; birisi hasta, diğer de ticarethane. Nasıl anlarsanız anlayın. Spor temizlik aracı değildir ama şu dil dediğimiz yumuşak et parçası ağzımızın her tarafını temizliyor. Bununla da yetinmiyor, öylesine yuvarlak ifadeler buluyor ki, her taraf süt liman oluyor.

Örneğin, uzun kamp dönemlerinde ve çiçeği burnundaki transferlerle yeni sezona hazırlanan futbol takımlarının belli ve biraz da mantıklı hedefleri vardır. O aşamada kulüp başkanları uzun boylu beyanat vermekten kaçınırlar. Sadece iyi bir takım kurduklarını ve teknik kadroya güvendiklerini söylerler o kadar.

Basın mensupları ısrarcı olduklarında öylesine zarif, öylesine kibar ifadeler kullanırlar ki insan gözyaşlarını tutamaz. “Değerli basın mensupları hocamız var, onunla konuşacaksınız…” Yeni sezon için teknik direktörün bilgisine başvurulduğunda o da havayı bozmaz, temkinli ve miniskül konuşur.

Peki, yeni teknik direktör neler söylemiştir dersiniz? “Uzun kamp dönemi ve çalışmalarımız çok iyi gidiyor. Günde iki idman yapıyoruz. Her idmanda yüklemeler iyi, kimsenin şikayeti yok, kondisyon kazanıyoruz. Transferlerden de memnun. Yönetimden iki önemli oyuncu transferi istemiştim mümkün olmadı. Çok çalışarak telafi edeceğiz…”

Bu beyanatta teknik direktör yönetime serzenişte bulunuyor. Hani istediği pahalı olan iki oyuncu var ya, bu hocanın ileriye dönük yatırımı yani başarısızlığa yatırımıdır. Sezon açıldı ve işler iyi gidiyor. Yöneticilerin ağzı kulaklarında! Pahalı oyuncuları almadıklarına sevinirler. Hocamız bu işi biliyor canım.

Madalyonun diğer tarafı gerçekleştiğinde neler söylüyorlar hiç düşündünüz mü? İşler iyi gitmiyor, idealler gerçekleşmeyecek ve takım puan cetvelinde aşağılara iniyor. Onlar için her şeyin kolayı var. Hocanın isteği oyuncuları alamadıklarından teknik kadro suçsuz ama taraftara yüklenirler. “Sizler tribünü doldursaydınız her şey iyi olacaktı. Ekonomik sıkıntımız olmayacak, istenilen oyuncuları transfer edebilecektir falan…”

Bu koşullarda kimse altyapıya yönelmeyi düşünmez. Yazıklar olsun…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here