Spor, Temizlik Aracı Değildir (1)

0
50

Değerli okurlarım, makalelerime başlarken, büyükçe bir edebi paragraf düşüyordum ve sizler de beğendiğinizi belirtiyor ve ufkumuz açılıyor diyordunuz ya. Bugün de aynı minval üzere ve yitirdiğimiz bir meslektaşımızın ruhuna dualar göndererek devam edeceğim. Şu fani dünyaya kimseler kazık çakamaz ve bu yaklaşım aklımızın ucundan bile geçmez. Dualarımızda Yaradan’a “Beni Ölümsüz Yap” diyor muyuz, sağlıklı uzun ömür kaderimizde varsa ne mutlu.

Dost yitirmenin ne demek olduğunu iyi bilenlerdenim. O konuyu yazarken bile tüylerim diken-diken. Yıllar önce bir dostum vasıtasıyla tanıdığım, maalesef toprağa yoldaş ettiğimiz bir dostumdan söz etmek istiyorum. Dostları anlatmak, hele vefat etmiş bir dostsa sanki ilk kez bir şeyler yazıyor gibisiniz. Nereden başlayacağınızı bile bilemezsiniz. Hâsılı kelimeleri, cümleleri bir araya getiriyorsunuz ya, neresinden tutarsanız tutun, güneşte eriyen buz gibi, avucuna alıp da yere doğru akıttığın kum gibi gözünde ve elinde bir şey kalmıyor.

Oysa dünyaya geldiğimizde birilerine, bir yerlerde randevu vermişizdir. Üstelik bu randevuyu verirken korkmazsınız, gözünüzü karartırsınız ve “Tamam” demişiz. Demişiz ama ne günü belli ne de yeri. Daha sonra bunu düşünmüşüz ya, randevu verdiğimiz kişi rahatlamış ve “O konuyu merak etmeyin, vakti saati dolduğunda yanınızda olacağım” ifadesini bizleri korkutmadan kullanıyor. İnsanoğlu yol yarıyı geçtikten sonra o randevu aklına geliyor ve de değerlendiriyor. İç açıcı bir değerlendirme olmasa bile bunu bir uyarı olarak kabul ediyor. O andan itibaren de içinde bir korku beliriyor.

Ölüm hiçbir şeydir, her şey yaşamda. Her şeyin doğrusunu biliriz demek bizi aşar aşmasına da, bir dostu toprağa yoldaş ettiğimizde kafalar biraz aydınlanır. Yaşam, yaptıklarımızın maddesel tezahürünü her geçen gün eskiyen bedenlerimizde gösterirken, hem de aynı gibi ama görünmeyen manevi çıktılarını ise ancak doğanın ve diğer insanların yansıtmasında, gönül gözünde, derin hissinde, hikmetli aklında, o da varsa ve zamanımızda yeterli olursa görebiliriz. Var oluşun en kalıcı güzelliği anlatmaya çalıştığım bu son görülenlerdir. Fakat biz o bedenin içindeyken nadiren fark edilir bunlar. İyi ya da kötü! Koşullar ne olursa olsun, yediklerinle değil yaptıklarınla anılırsın.

Dostların gitmeleri daima erkendir, tıpkı babaların ölümü gibi. Dostum gibi bizi düşündürüyorsa, bizi ölüm yabancılığından kurtarıyorsa, bir dostun gidişi yolumuzun kısaldığını belgeliyorsa, o dost sizlere çok şeyler vermiştir. O dostların mekânı cennet, makberi güllerle dolsun. Hürriyet’in Adana Bölge Temsilcisi Sinan Tanyıldız’a Öcal abisinden gönül dolusu dualar. Elveda…

Evet, spor temizlik aracı olmayabilir belki ama “Spor Ruhu Temizler” diyoruz. Ruhumuzu temizleyen bir uğraşı bana göre her şeyi temizler. Yılın yarısını kar altında geçiren bir bölgemiz var biliyorsunuz. Orada yaşam sükût etmiştir ya, kayak sporunun da var olduğunu söyleyemeyiz. O bölgemizde doktor hak getire. Özellikle hamile bacılarımız merkeze doktora götürülürken ya kızakta doğum yaparlar ya da Hakk’ın rahmetine kavuşurlar. Avrupalı gibi olamıyoruz. Plan program yapamadığımız gibi, gerçeklerle de yüzleşemiyoruz. Aynaya bakmak gibi bir huyumuz da yok.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here