Spor Ahlakı ve Atatürk (5)

0
63

Değerli okurlarım, bu sayımızda yerimiz elverdiği kadar sizlere Mustafa Kemal Atatürk’ün spor politikasından söz etmek istiyorum. Atamız kısacık ömründe nelerle uğraşmış, ne güzel eserler bırakmış. Nur içinde yatsın! Atatürk, beden eğitimi ve sporun sağlam bir ırk oluşturmada ve de yurt savunmasında önemli işlevi olduğunu fark eden ender liderlerden biridir. Futbol oynayıp oynamadığını bilmiyoruz. Savaş alanlarında futbol düşünülemez. Dünya futbol şampiyonaları savaş nedeniyle ertelenmedi mi?

Şunu söyleyebilirim. Atatürk futbol oynamış olsaydı, benim Kasımpaşalı arkadaşım gibi yan-yan yürürdü sanırım. Demek ki futbol oynamamış! 1915 yılında Osmanlı Genç Dernekleri Genel Müfettişliği’ne atanınca, hazırladığı raporda ilk iş olarak okullardaki beden eğitimi saatlerinin arttırılmasını hükümete teklif etmiştir. Atatürk’ün beden eğitimi ve spora verdiği önemi 18 Ağustos 1923 tarihli hükümet programında da görmek mümkündür. Programdaki şu satırlar dikkat çekicidir. “Bireyin bedensel ve düşünsel yetenekleri gibi ahlaki ve sosyal yetenekleri de geliştirilmeli ve bu amaçla beden eğitimi öğretmeni yetiştiren okul açılmalı, kulüpler ve gençlerin fikirleri zedeleyen politika ile olmamaları…”

Gerçekten çok geçmeden Terbiye-i Bedeniye Darül’mualimini (Gazi Eğitim Enstitüsü) kurulup Ankara’da hizmete girmiştir. Atatürk bunu da yeterli görmeyip, sınavla seçilen askeri ve sivil öğretmen adaylarının ihtisas için Avrupa’ya gönderilmesini sağlamıştır. İhtisas için Avrupa’ya giden bu gençlerden fazlasıyla yararlanılmıştır.  Örneğin, Sadi Irmak (19 Mayıs G.S Akademisi fizyoloji hocası), Suat Hayri Ürgüplü (Başbakanlık yaptı), Vildan Aşir Savaşır (Uzun yıllar Beden Terbiyesi Gen. Md. yaptı). 1924 yılında Türk sporunun temelini oluşturacak olan beden eğitimi ve der spor uzmanlarını yetiştirme sorununu çözmüş ve sıra Olimpiyat oyunlarına katılma işine gelmiştir.

Türkiye savaştan yeni çıkmış ve parasal yönden ciddi bir sıkıntı içinde bulunuyordu. Ancak, emperyalizme karşı zafer kazanmış olan Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyanın en görkemli spor organizasyonuna katılmasının yalnız sportif açıdan değil, politik bakımdan da büyük yararı olacağı muhakkaktı. Ekonomik sıkıntıya rağmen, 16 Ocak 1924 sayılı kararname ile olimpiyat oyunlarına hazırlık için ve “Şimdilik” kaydıyla 17 bin lira (bugünün 6700 Cumhuriyet Altını) ödenek verildi. Daha sonra 67.000 TL.’ye yükseltildi. Alınan bu kararların hepsinin altında Atatürk’ün imzası vardı. Öyle abidik-gubidik ya da kına yakmak yok.

Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar kalması, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşabilmesi için sağlam kafalara ihtiyaç olduğundan; “Sağlam Kafa, Sağlam Vücutta Bulunur…” demişti. Her ne kadar Atatürk’ün spor politikasını anlatabilmek için yola çıktık ama fazla bir şey anlattığımı söyleyemem. Sadece bir giriş yapmış oldum. Fakat zamanımızın ve yerimizin de müsait olduğu bir gün, Atatürk’ün bu önemli spor politikasını ayrıntılı biçimde sizlere sunacağım. Afrika ülkelerinin bile spor ve dışişlerinde politikaları var ama bizim yok. Biz düşman kazanırız ve Atatürk’ü sevenlerle uğraşırız!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here