Şirketinize ve Geleceğinize Sahip Çıkacağınıza İnanıyorum!

0
101

isdemir açıklamaİSDEMİR Genel Müdürü Recep ÖZHAN’dan Çelik İşçisine Tamim:

Şirketinize ve Geleceğinize Sahip Çıkacağınıza İnanıyorum!

İSDEMİR Genel Müdürü Recep ÖZHAN; 11 Temmuz, 12 Temmuz ve 13 Temmuz 2013 tarihlerinde 3 ayrı tamim yayınlayarak, İsdemir ile Çelik-İş Sendikası arasında yürütülen 25. Dönem Toplu iş Sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanmasını mercek altına aldı. İsdemir işçilerine yönelik yapılan tamimlerde, Genel Müdür Özhan, çelik işçilerinin şirketlerine ve geleceklerine sahip çıkacaklarını, grev uygulama kararına itibar etmeyerek çalışma haklarını kullanacaklarına can-ı gönülden inandığına işaret etti. Özhan’ın açıklamaları şöyle;

TAMİM-1 (11.07.2013)

Şirketimizle Çelik-iş Sendikası arasında yürütülen 25. Dönem Toplu iş Sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanmış ve Çelik-İş Sendikası, 15.07.2013 tarihinde grev uygulamasına başlama kararı almıştır.

10.07.2013 tarihinde yapılan Şirketimiz Yönetim Kurulu Toplantısında alınan kararla; “şirketimizde iş barışı ve karşılıklı iyi ilişkiler çerçevesinde sorunların çözümü için prensip olarak lokavt kararı alınmaması; ancak şartların gerektirmesi halinde lokavt karan alınması hususunda Genel Müdürlük Makamı’nın yetkili kılınmasına” karar verilmiştir.

Şirketimiz Yönetim Kurulu bu kararı alırken; Dünya genelinde ve özellikle çelik sektöründe yaşanan ekonomik durgunluk döneminde grev uygulama kararının Şirketimize, paydaşlarımıza, iş ortaklarımıza, ülke ekonomimize, müşterilerimize, tedarikçilerimize ve her şeyden önemlisi çalışanlarımıza zarar vereceğini düşünerek bu kararı almıştır.

Şirketimizin faaliyetleri, yasaların çizdiği sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla aksamadan yürütülecektir. Siz değerli çalışanlarımızın da dünyada devam eden ekonomik durgunluk ve ülkemizin içerisinde bulunduğu konjonktürde açıklanabilir gerekçesi bulunmayan grev uygulama kararına itibar etmeyeceklerine, büyüyen ve en iyi küresel çelik şirketlerinden biri olmak yolunda ilerleyen Şirketlerine ve geleceklerine sahip çıkacaklarını, grev uygulama kararına itibar etmeyerek çalışma hakkınızı kullanacağınıza can-ı gönülden inanıyorum.

Hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

TAMİM-2 (12.07.2013)

11.07.2013 tarihinde yayımlamış olduğumuz Tamimde; Şirketimizde iş barışı ve karşılıklı iyi ilişkiler çerçevesinde sorunların çözümü için prensip olarak lokavt kararı alınmaması hususunu, siz değerli çalışanlarımızın şirketine sahip çıkacağına yönelik inancımı dile getirmiştim.

25. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri sırasında işveren tarafı olarak; MESS ile Türk Metal Sendikası arasında imzalanan sözleşmede kararlaştırılan miktarda zam teklif edilmiştir. Buna karşılık; Çelik-İş Sendikası ise %78 oranında artış talep etmiştir.

Çelik-İş Sendikası tarafından son teklif olarak %51 oranında artış talep edilmektedir. Bu oranda bir zammın verilmesi, şirketimizin finansal ve mali yapısı dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler ve çelik sektöründeki realiteler göz önüne alındığında, mümkün değildir.

Halen lsdemir’in ödediği ücretler;

-Yörede aynı sektörde faaliyet gösteren şirketlerden % 99,

-MESS’ in zamdan sonraki ücret seviyesinden %85,

-Kardemir’in zamlı ücretlerinden de %55 yüksektir.

Görüleceği üzere, Şirketimiz tarafından verilen mevcut işçi ücretleri emsallerinin çok üzerindedir. Ayrıca aylık ücretli personele 2013 yılı için uygulanan 1 yıllık ortalama ücret zammı ise %5 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan Devlet Memurlarına 2013 yılı 1. Altı ay için yapılan ücret artışı yaklaşık %4 ve 2. Altı ay için yaklaşık %3 oranında gerçekleşmiştir. Çelik- İş Sendikasının 1. Yıl için talep etmiş olduğu %32 oranında ücret artışının kabul edilmesi halinde ise karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır:

Şirketimizde;

-En düşük ücret seviyesinde çalışan hizmet elemanı, kamuda çalışan Araştırma görevlisi, 1/4 derecedeki öğretmen, tekniker, hemşire 5/1 derecedeki memurdan daha yüksek,

-Malzemeci, Kantarcı, Stok Kontrol İşçisi, Refrakter işçisi gibi kadrolarda çalışan bir işçi, devlet memuru olarak çalışan Uzman Doktor, Kaymakam, Baş komiser, Avukat ve Mühendisten daha yüksek,

-Yüksek Fırın Posta başı olarak çalışan bir işçi; devlet memuru olarak çalışan Profesörden daha yüksek ücret alacaktır.

Çelik-İş Sendikasının teklifinin kabul edilmesi, mevcut ekonomik konjonktür ve demir çelik sektöründe yaşanan küresel krizin etkilerinin halen bitmediği bir dönemde Şirketimizin rekabet gücünü yitirmesine yol açacak niteliktedir. Nitekim 2012 yılında Dünyada faaliyet gösteren halka açık Şirketlerden 36’sı yılı zararla kapatmışlardır. Bunların arasında bulunan Avrupa’nın en büyük çelik şirketlerinden birisi tarafından son zamanlarda yapılan açıklamada 2000 çalışanın işini kaybedeceği haftalık çalışma sürelerinin 35 saatten 31 saate indirileceği bildirilmiştir.

Şirketimiz üç milyar doları aşan, Türkiye tarihinin en büyük ağır sanayi yatırımını tamamlama safhasında olup önemli bir borç yükünü taşımaktadır. Bu nedenle sektörümüzde benzer faaliyetlerde bulunan ayrı tüzel kişiliği olan şirketlerle şirketimizin mukayese edilmemesi gerekmektedir.

Şirketimizin yönetim stratejileri politikaları arasında işçi sağlığı ve iş güvenliği birinci önceliğe sahiptir. Bu kapsamda yapmış olduğu yatırımlar ile tüm sistemler otomasyana bağlanmış, bunun sonucunda ateşe direkt muhatap olan kişi kalmamıştır. Endirekt olarak ateşe karşı çalışanlar ise tüm fabrikada 250 kişinin altındadır. Görüldüğü gibi şirketimiz gerek maddi olarak gerekse iş ortamı olarak çalışanlarımıza değer vermektedir.

Bu itibarla; tüm çalışanlarımızı da şirketlerine sahip çıkmaya davet ediyor hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

TAMİM-3 (13.07.2013)

6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’ nun; “Grev ve lokavtın uygulanması” başlıklı 64. Maddesinde; “İşçiler greve katılıp katılmamakta serbesttir. Greve katılan işçiler ile lokavta maruz kalan işçiler işyerinden ayrılmak zorundadır. Greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçenlerin işyerinde çalışmaları hiçbir şekilde engellenemez. Ancak, işveren bu işçileri çalıştırıp çalıştırmamakta serbesttir. Greve katılan veya lokavta maruz kalan işçilerin işyerine giriş çıkışı engellemeleri yasaktır”  hükmüne yer verilmiştir.

Bu itibarla; Kanunun size verdiği yetkiyi kullanmak ve çalışma hürriyetini hiçbir kurum veya kuruluş engelleyemez. Bu sizlerin anayasal hakkınızdır. Kendi hür iradeniz ile çalışıp çalışmayacağınıza karar vereceksiniz.

Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’ nun; “Kanuni grev ve lokavtın iş sözleşmelerine etkisi”  başlıklı 67. Maddesinde; “Kanuni greve katılan, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçip de grev nedeniyle çalıştırılamayan ve kanuni lokavta maruz kalan işçilerin iş sözleşmeleri grev ve lokavt süresince askıda kalır. Grev ve lokavt süresince iş sözleşmeleri askıda kalan işçilere bu dönem için işverence ücret ve sosyal yardımlar ödenemez, bu süre kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Toplu iş sözleşmelerine ve iş sözleşmelerine bunların aksine hüküm konulamaz” hükmüne amirdir. Bu itibarla; greve katılanlara grev süresince geçen döneme ait hiçbir ücret ve eklerinin ödenmeyeceğinin bilinmesi önem arz etmektedir.

Yine, aynı Kanunu’nun; “İşçi alma ve başka işe girme yasağı” başlıklı 68. Maddesinde; “Kanuni bir grev ve lokavt dolayısıyla iş sözleşmeleri askıda kalan işçiler, grev veya lokavt süresince başka bir işverenin yanında çalışamaz. Aksi hâlde işçinin iş sözleşmesi işverence haklı nedenle feshedilebilir” denilmektedir.

12.07.2013 günü yayınlamış olduğumuz tamimde, Şirketimizde çalışan işçilerin ücretlerinin bölgemizdeki şirketlerle olan kıyaslaması verilmiş ve en yüksek ücret alan demir çelik işçisinin sizler olduğunu gururla duyurmuştum. Hal böyle iken, en son %51 gibi çok yüksek bir zam talebinde bulunan Çelik-İş Sendikasının, 13.07.2013 tarihli Duyurusunda bu konuları herhangi bir şekilde değinilmemiş olduğu hususunu değerlendirmelerinize bırakıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

Recep ÖZHAN

 

Genel Müdür

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here