Sevgi Evleri Davası-Avukat Ermisket; “Bu Dosyada Sınıfta Kaldık”

0
510

sevgi-evleri1Sevgi Evlerindeki Suçlulara Yaklaşık 4 Yıl Sonra Ceza Geldi. Mahkeme, Dosyayı ‘İşkence’ Olarak Nitelendirmedi…

Yaklaşık 4 yıl önce İskenderun Hacı Pervin Tosyalı Sevgi Evleri ve Çocuk Yuvası’nda yaşanan olayda, çocuklara fiziksel şiddet ve psikolojik baskı uyguladıkları iddia edilen kişiler hakkında yapılan karar duruşmasında, şahıslara hapis cezaları verilirken, hükmün açıklamasının ise geri bırakılmasına karar verildi.

İskenderun Hacı Pervin Tosyalı Sevgi Evleri ve Çocuk Yuvası’nda kalan 7 çocuğa yönelik 2013 yılında yaşanan fiziksel şiddet ve psikolojik baskı uyguladıkları iddia edilen 3 kişi, 2 bakıcı anne ve suçu zamanında bildirmediği öne sürülen 1 kişi (N.A, N.Ç, E.T) hakkında İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar duruşması yapıldı. Görülen dava sonunda, sanık N.Ç’nin TCK’nın 62. Maddesi gereğince 1/6 oranında indirilmesine ve bu suçtan 7 kez 2 Ay 15 Gün hapis cezası, sanık N.A’nın 4 kez 2 Ay 15 Gün hapis cezası, sanık E.T’nin 5 Ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hükmün açıklamasının ise geri bırakılmasına karar verildi.

Kararı şaşkınlıkla karşılayan, mağdur çocukların avukatlarından Av. Alper Ermisket; “7 ayrı çocuğa yönelik şiddetin bizim iddiamıza göre işkence, iddia makamının iddiasına göre eziyet suçunu oluşturmaları açısından bir takım olaylar vardır. Dosya kapsamına baktığınızda işkenceler çok sabitti. İşkence yerleri çok sabitti. Çocuklarımız altlarına kaçırdıkları için, öğretmenleri tarafından karanlık odalarda bekletiliyorlardı. İşkenceyi sadece fiziki olarak düşünmeyin. Sistematik işkence de söz konusu idi. Sistematik olarak bu çocuklar sürekli olarak her gün bir tanesi olmak üzere, karanlık odalarda bekletildi. Fakat mahkeme dosyayı işkence suçu olarak nitelendirmedi. Ceza olarak da bu sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Yani 5 yıl boyunca bir suç işlemezler ise bu sanıklar hakkında bu dosya ortadan kalkacaktır.

Baktığınız zaman bizim devletimiz bu çocukları korumak zorundaydı. Fakat biz bu dosya da sınıfta kaldığımızı düşünüyoruz. Hem devlet olarak ve hem de vatandaşlık görevi olarak. Bu çocuklar dayak yediler, şiddete maruz kaldılar. Bu çocukların öğretmenlerine iftira atmaları gibi bir durumda söz konusu değildi. Bu çocukların her biri küçük ufak-ufak çocuklardı. Yani ilköğretim yaşlarında bile değildiler. Bu çocuklar anne ve babasız olarak bu yurtta kaldılar. Annesiz ve babasız olarak devlete bırakıldılar. Fakat eğitim yurtlarındaki kurumlardaki çalışanlara biz kendimiz yeterli eğitimi veremediğimizden dolayı bir takım sıkıntılar oldu. Bundan sonra yapabileceğimiz bir şey kalmadı. Bir üst mahkemeye müracaatımızı yapacağız. Ama artık bu dosya kapanacak” dedi.

Bu davanın yıllardan beri devam ettiğini, bu zamana kadar gerekli bilgiler ve belgeler toplandığını söyleyen Av. Ufuk Nural; “Olay yerinde keşif yapılmış, çocukların pedagog huzurunda defalarca ifadeleri alınmıştır.  Çocukların işkenceye, hakarete uğradıkları, karanlık odaya kilitlendikleri, ifadelerinde yer almıştır. Bizler, sanıkların, işkenceden, hakaretten, tehditten, hürriyeti alıkoymadan, cezalandırılmasıyla ilgili talepte bulunduk” dedi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here