Seval Kirmit Yazar’dan ‘Yaşam Parodisi’

0
356

“Biz Birbirimizin Aynasıyız/Aynısıyız”

İskenderun Özel Palmiye Hastanesi Yöneticilerinden Seval Kirmit Yazar, “Yaşam Parodisi” isimli ilk kitabını İskenderun Gazeteciler Cemiyetinde basın mensuplarına tanıttı.

‘Yaşam Parodisi’ isimli ilk kitabında her yaştan, her meslek gurubundan insanların kendilerini bulacağını pek çok kişiye yaşamdan damıtılmış mesajlar verildiğini ifade eden Seval Kirmit Yazar; “Benim kitabımda herkes kendini bulacak. İş adamı da, avukatta, öğrenci de ev hanımı da. Kitabım roman değil ama roman denemesi gibi. Kısa kısa deneme yazıları şeklinde yazdım. Bu kitap benim üçüncü bebeğim. Kitabı okuyan inanıyorum ki kendini sorgulayacak. Bu dünya da neden var olduğunu… Yaşama amacını, yaptıklarını, yapacaklarını düşünecek.

Aslında öğrendiklerimi, hayatta yaptıklarımı, yapacaklarımı anlatıyorum. Bu kitap kendimle ilgili farkındalığımın en üst düzeye çıktığı nokta. Ben bunları kısa kısa yazarak hayatın bana neler kazandırdığını anlatmaya çalıştım, çok emek verdim. Anneliğimi anlatıyorum, iş dünyamı da anlatıyorum. Umarım okuyana faydalı olur” dedi.

İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Cıncık da Seval Kirmit Yazar’ı tebrik ederek; “İş dünyasında çok başarılı olan bir iş kadını olarak yazarlıkta da aynı başarıyı göstereceğinize inanıyoruz. Edebi konularda böyle bir girişimde bulunmak önemli bir cesaret kutluyoruz” dedi.

İGC Başkanı Cıncık kitaplarını imzalaması için Yazar’a bir kalem armağan etti. Eşi Emir Selim Yazar ile İGC’ye gelen Seval Kirmit Yazar salonda bulunan gazetecilere birer kitabını imzalayarak armağan etti.

160 sayfalık “Yaşam Parodisi” kitabının şu an da bazı kitap evlerinde satıldığını ve yakında tüm Türkiye’ye dağıtılacağını ifade eden Seval Kirmit Yazar, çeşitli kitap fuarlarına katılarak kitabını imzalayacağını da kaydetti.

Seval Kirmit Yazar, kitabının arka kapağında yer verdiği özette ise şu bilgilere yer verdi;

“Yargıladığımız ya da algıladığımız her duygu biziz aslında. Bir başkasının bu duyguları özgürce ya da genelin tabiriyle pervasızca adeta gözümüzün içine sokarcasına yaşamasıdır bizi en çok rahatsız eden. Çünkü bir genelde tepki görmemek adına bu duygularımızı her zaman bastırırız yahut bastırmaya çalışırız. Çünkü bize öğretilen davranış modelinde doğru olan budur. Biz bütün bu saydığımız ve yargıladığımız niteliklere sahip olmasaydık onu bir başkasında gördüğümüzde tanıyamazdık. Biz birbirimizin aynasıyız/aynısıyız.

Hani şu benliğimizin en derinlerine gömüp unuttuğumuz yanlarımızı, bizi daha güçlü kılması için gün yüzüne çıkarıp yüzleşmeliyiz onunla. Kabul edilmeye her özelliğimizin yargılandığını fark etmem ile başladı her şey. Ama ben başkaları tarafından kabul görmese dahi bütün olumsuz yanlarımla barıştım. Fakat onları benliğimde asla şımartmadım.” (Haber: Helga TERBİYELİ)