Selin Sayek Böke; “Vicdani Özgürlükle Verilen Oy ‘Hayır’ Çıkacaktır”

0
154

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke Arsuzlulara Seslendi: “Vicdani Özgürlükle Verilen Oy ‘Hayır’ Çıkacaktır”

Geçtiğimiz günlerde Belediyesi ve Mimarlar Odası İskenderun Temsilciliği işbirliğiyle düzenlenen panele katılmak üzere bölgeye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Arsuz’da mahalle ziyaretlerinde de bulundu.

Uluçınar ve Avcılarsuyu Mahallelerinde halkla bir araya gelen Böke, 16 Nisan’da yapılacak referandum ve anayasa değişikliği hakkında görüşlerini anlattı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’ye ziyaretlerinde Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, CHP Arsuz İlçe Başkanı Faik Çekin ve ilçe yönetimi ile bazı partililerde eşlik etti.

16 Nisan referandumunun çok büyük önem taşıdığını bu nedenle herkesin sandığa gitmesi gerektiğini vurgulayan Böke; “Karşımıza bir sandık geldi. Bu sandık bir iktidar sandığı değil. Bu sandık bir siyasi partinin geleceğe dair öngörüsünden ziyade farklı siyasi görüşlerin birlikte yaşayıp yaşayamayacağına dair bir sandık. Bu sandık hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun, neye inanırsanız inanın, hangi etnik kimlikten olursanız olun ve bu coğrafyanın hangi cennet köşesinde olursanız olun, 16 Nisan’dan sonra birlikte yaşayıp yaşayamayacağımıza dair bir sandık. Çünkü bu sandığı karşımıza getirmiş olanlar toplumun siyasi görüşleri, inançları, kimlikleri üzerinden ayrıştıran, ötekileştiren, kutuplaştıran bir yaklaşımla siyasetlerini bir onaya sunuyorlar.

Biz eğer bu kutuplaşmadan yıldıysak, biz ötekileştirilen bir Türkiye’de değil, birlik olan bir Türkiye’de gelecekle tarih yazmak istiyorsak, o zaman bu sandıkta 80 milyonun ortaklığı için, bu sandıkta Türkiye Cumhuriyeti’nin birliği için, daha da önemlisi ötekileştirmeyen, bu farklılıklardan bir zenginlik yaratmış olan bin yıllık tarihi geleceğe taşımamız için hayır dememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

16 Nisan’da önümüze konacak olan sandığın anayasa değişikliğinden öte, bir anayasa değişikliğinden ortaya çıkacak toplumsal sözleşmeye dair bir sandık olduğunu öne süren Böke, bu sandığın bir rejim değişikliği önerdiğini söyledi.

Rejim’in, gücün kimde olduğunu ve gücü elinde tutanın o gücü nasıl kullanacağını tarif ettiğini kaydeden Böke; “Biz yaklaşık 100 yıl önce ortak bir mücadele verdik bu ülkede. Bu toprakların insanları olarak ve bu mücadelede gücü elinde tutan saraydan, gücü millete aldık. Demokratik Cumhuriyeti kurduk. Hep beraber, omuz omuza. Güç millette ve o gücü kullanma yetkisi de milletin seçtiği mecliste ve milletin denetlediği mecliste. Yani esasında meclis sizin adınıza, millet adına bir yetki kullanıyor. Ve o meclis içerisinden size karşı sorumlu olan hükümet ve bakanlar size karşı sorumlu oldukları bir alanda yetki kullanıyor. Yani millette olan gücü, devletin kurumları ve kuralları nasıl kullanacağını tarif ediyor. Oysa getirilen bu anayasa değişikliği paketinde güç tek bir kişide toplanıyor. Tek kişinin gücü şahsi ve keyfi kullanmasına imkan veren yeni bir rejim öneriliyor. Güç artık millette olmayacak. Güç tek kişide olacak. Bu rejimin adı Cumhuriyet olabilir, ama güç tek kişide olduğunda, sorumluluklar tek kişiye karşı geliştirildiğinde, keyfi yönetim hukukun yerini aldığında bu artık demokratik bir Cumhuriyet olmaktan çıkıyor.

Geçecek olan yasalarda söz hakkının millette olmasını istiyorsanız o zaman hayır demeniz gerekiyor. Eğer söz hakkı tek kişide kalmasını istiyorsanız, o zaman bu anayasa değişikliği teklifi ile demokrasiyi öldürmeniz gerekiyor. Biz söz hakkının millette olduğu bir gelecek istiyoruz” dedi.

Evet’in hayır kadar, hayırın evet kadar demokratik hak olduğunu ifade eden Böke; “Herkesi vicdanıyla oy kullanmaya davet edin. Ama önemli olan partizanca değil, Cumhuriyetin demokratik değerlerinde buluşan vicdani özgürlükle oy vermektir. Ben biliyorum ki bu vicdani özgürlükle verilen oy hayır çıkacak. Ama önemli olan bu özgürlüğü hepimizin hissetmesi..  Sandığa gitmemeyi düşünenler var. Demokrasiyi canlandırmak için herkesi sandığa davet edin ve oylar sayılırken o sandıkların başında bekleyin. Demokrasi siyasi partilere teslim edilmeyecek kadar kıymetli” diye konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here