Seçim Öncesi Evet mi Hayır mı? Benim Oyum Evet!!..

0
177

16 Nisan 2017’de yapılacak olan “EVET-HAYIR referandumu” öncesi, yurt genelinde geçmiş referandumlara göre çok sessiz bekleyiş hüküm sürüyor. Hayır diyenleri şöyle bir yokladığımızda; gönlü vatan için atanların azınlıkta kaldığı bunun yanında ise devletimize karşı baş kaldırış yapanların yoğun şekilde “HAYIR” tezahüratlarıyla karşılaşıyoruz. Bu işin boyut kantarını tamamen kaçırdılar.

15 Temmuz FETÖ Kalkışmasını yapanlar inanın bir an dahi boş durmuyor. Geçmişte hükümetleri tayin edenler, bu sefer darbede başarıyı yakalayamayınca, bırakın yurt genelini, yurt dışında hâkimiyet yaptığı yandaşlarıyla birlikte HAYIR kampanyasındalar. Yalnız HAYIR kampanyası sürdürdüklerine amenna şu an Türkiye’nin hassas noktalarına dağınık vaziyette yaklaşık %50 FETÖ’cülerin olduğundan bahsediliyor.

Gerçi bu FETÖ’cü grubun kendi başlarına bu kalkışmayı yürütmediği ayan beyan ortada. Geçtiğimiz hafta beş gün süresince ‘İngiliz Belgeleri’ arşivlerini yayınladım. Türkiye’nin ortadan kaybolması için yapılan ayak oyunlarını gözler önüne sermiştim. Dünyanın en etkin devleti olmaya kendini her daim baş yapıda gören İngiltere ve onun uzantıları olan Amerika, Hollanda, Almanya, Avusturya, İsviçre ve diğerleri, İngiltere’nin vazgeçilmez oymağı durumundalar.

Darbenin yani kalkışmanın Türkiye’deki baş mimarı Adil Öksüz’ün, 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra Amerika Konsolosluğundan arandığı ortaya çıktı. Çünkü FETÖ bir maşa ve maşayı tutanlar ise bizleri ana yurdumuzdan kovmaya yeltenen yukarıda bahsettiğim devletlerdir.

Bana kurşun sıkan bu darbecilerin bazılarının tutuklanmaları sona ermiş ve dışarı salınmış ve sonra geri içeri alınmış. Derken, savcı ve hâkimlere soruşturma açılmış. Kardeşim bunlar ağaç kurdu gibi gövdeye girmiş ve hala kemirmeye devam ediyorlar. Birde en önemlisi şu kendini bayağı bilgiç sanan yerli-yabancı kalemşorlar var ki ellerine alıyor ritmi bozulmuş sazlarını çaldıkça çalıyorlar. Davulun sesi uzaktan iyi gelir misali tepindikçe tepiniyorlar. Az kaldı referanduma.

Çıkmış bir meşhur siyasi partinin eski genel başkanı, efendim neymiş, ‘Evet çıkarsa Evet’çileri Yunanlılar gibi Ege’de denize dökeceklermiş…’ Bu ayrışım şimdi odlumu ya..!! Çok dikkat edilmesi konularda, siyasiler ne söyleneceğini çok inceleyip çok ince dokumaları gerek.

Şimdi buraya çok dikkat edin. Bunları dışarı salan savcı ve hâkimler kim veya kimlerdir. Halen bunca tutuklanmalara rağmen çıbanın kurutulmadığı anlaşılıyor. Beni mahvetmeye kalkışanların yanında hala duranlar dün gibi görevlerinin başında… Referandum kendilerine döndüğü hayalleriyle yaşayan bu ihanet şebekeleri, başkaldırıştan sonra sinsi bekleyişteler. Durdukları yerden yeniden ortaya çıkacaklar. Bu sinsi bekleyişlerini tüm vatandaşlar bilmektedir. Her şey tüm açıklığıyla ortada ve devletimiz tarafından da biliniyor ve yakın takipteler. Bunların şeytani fikirleri bilindiği halde, bazı sağduyulu vatandaşlarımız onların yaptıkları karşı propagandalar ile şer güçlerin bayrağını sallar durumda!

Suriye kaynadıkça kaynıyor. Hemen yanı başımızda İdlip şehrine klor gazı attılar ve binlerce kişi etkilendi. Ayrıca yüzlerce ölü ve yaralı var. Türkiye, yanı başında oluşan bu hunharca cinayetler karşısında eli kolu bağlı mı duracak? Dünya seyrediyor, kınamalarla işi geçiştiriyor.

Şunun şurasında EVET-HAYIR dememize az bir zaman kaldı. Bu ayın ortalarında yani 16 Nisan akşamında dananın kuyruğu kopacak. Yazımın başında belirttiğim gibi memlekette sessiz bekleyişin ardından bir tufan kopacak. Devletine, milletine ve vatanına hainlik yapanlar böylelikle yüce adalet önünde hesap verecek. Bu vatan kolayına bu günlere gelmedi.

Oy verme işlemi başladığı an, Allah ile kul arasına kimse giremez. Vicdan işte o an öne çıkar. Geçmiş ile geleceğimizi, yaşadıklarımızla birlikte en ince detayına kadar tahlil edeceğiz ve sonra kendi kalbimizin sesini dinleyerek istediğimiz kartı sandığa atacağız.

Şu günlerde bizi sevmeyen tüm devletler, onlara bağlı taşeronlar, bizi içeriden vurmak isteyen terör örgütleri… Kendi vatandaşını gözünü kırpmadan vurarak öldüren FETÖ ve uzantıları… Yan ve yön komşularımız topyekûn ayağa kalkmış ve HAYIR kampanyalarıyla bizleri tamamen şaşırtmaya devam ediyorlar.

Yanarım da yanarım! Bunca ihanetler karşısında demokrasi var diye koskoca Türkiye Cumhuriyetini hedef alanlara yanarım. Anlatılanları kulak arkasına atanlar ve bir türlü olayın gerçek akışını anlamayanlara yanarım. Cumhurbaşkanı çıkıyor diyor ki ‘…Bu mesele dost ve düşman meselesi halinde oluşturulmaya çalışılıyor. Ben her an gidiciyim. Benden sonra gelecek olan nesiller yeni bir Türkiye sayfasıyla karşılaşsın…’

Senlik benlik davasına kadar bu işleri getirenlere yanarım. Türkiye’nin üstünde yaşayan her kişi; şeref ve şan dolu bir geçmişin bugünlere kadar gelmiş doru bir kalıntının esintileridir. Burası bizim vatanımızdır. Buradan başka yerde bizi yaşatmazlar. Ellerine geçen en ufak bir fırsatta bizi bir kaşık suda boğarlar.

Etrafıma hayretle bakıyor ve terör örgütlerine çanak tutan bazı kişilerin ise geçmişte MHP kökenli gibi gözüktüklerine şaşırıp kalıyorum. Bazılarını da çok iyi tanırım. Her devrin meşalecileridir onlar. Kimin ateşi eksik kalırsa meşaleyi yakar ben yaktım edasıyla ortalıkta dolaşır, Vatan, Millet, Sakaryacı gibi kendilerini bir şey zanneder dururlar. Onların siyasi partileri olmaz. Her siyasi partinin tabanı gibi ortaya çıkar ve kendilerini akil adamlar gibi göstermeye kalkışırlar. Aslında onlar diğerleri gibi bizi tuzağa düşürmeye çalışan bir avuç azınlıktan öteye geçemezler.

MHP bu vatanın ayrılmaz ülkü taşıdır. Vatan toprakları tehlikeye düştüğünde, yoktan var olur ortaya çıkarlar. Bugün olduğu gibi! Sessiz ve sakin görevlerinin başındalar. Yalnız onlar değil. Bu kutsal vatana karşı hainlik yapanların karşısında duran her kimse vatanı uğruna yeri geldiğinde canını ortaya koyar. Geçmişte de öyle şimdi de öyle gelecekte de öyle olacak.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here