Seçim Değerlendirmeleri Sürüyor…

0
61

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Seçim bitti yankıları sürüyor. Seçim değerlendirmeleri daha uzun sürecek kuşkusuz. Ve herkesin söyleyeceği bir şeyler var kendince.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)

CHP yönetimi büyük hata yaptı tabi Hatay adaylarını belirlerken. Görüşüme göre. Halkın sesini duymadı ya da duyurmadılar. Bendeniz eminim eğer adaylar gerçekten halkın desteklediği ve istediği adaylar olsaydı kesinlikle CHP 6 milletvekili çıkarırdı. Oylarını ödünç olarak paylaşmazdı. Ve şunu söylemek isterim; çok ama çok üzülerek. Bugün CHP’ye giden oyların çoğu CHP artık eski CHP değil ancak  hala Atatürk’ün kurduğu partinin adı diyerek oy verdi. Ve en azından bu isim için 3 aday çıkar, o halde bizde HDP’yi baraj atlatalım dedi tanıdığım tanımadığım bir çok kökten CHP’li.

& & & & &

Sayın Kırmızıoğlu

Sayın Kırmızıoğlu partinin güneşiydi seçim kampanyalarında.  Bütün adaylardan çok çalıştı… Neden? Çünkü  eşi  ailesi  ile birlikte beşikten  aktif CHP’li o… Bendenizce ona yazık olmadı. O doğru bildiği davada çalıştı amacı  önce partisinin başarısıydı ve uğurda  deyim yerinde ise dişini  tırnağına katarak çalıştı. Bunu ona yaptıran kendi egoları değildi bundan eminim.  Ona tabi ki yazık olmadı, ancak bize yazık oldu diyebilirim. Gerçekten bizi temsil edebileceğine inandığımız biriydi. Ancak olmadı. Olsun bir dahaki sefere olur. Ve o  her zaman ki sakin kibar duruşu ile karşıladı sonuçları. Kimseye kırgın ya da küskün olmadan… En azından öyle sanıyorum onu tanıyorsam.

yase-logolar2

& & & & &

Sayın Refik Eryılmaz Faktörü

Doğrusu oda çok çalıştı çevresi ve destekleyenleri kazanacağına dair ona müthiş güvence verdiler. Ancak HDP faktörünü hiç ciddiye almadılar onlar. Oysa sık-sık uyarıldılar en azından bendeniz çok uyardım. Çünkü halk kararlıydı. HDP’ye barajı atlatacaktı. Bu öyle bir kapris ya da CHP’ye küskünlük değildi.  Ve bu uğurda  ömürlerinde ilk kez belki CHP dışında bir partiye oy verdiler. Keşke Refik Eryılmaz bu gerçeği görebilseydi çevresi gösterebilseydi. Doğrusu en az Kırmızıoğlu kadar, bizleri mecliste temsil edebileceğini düşünüyordum eski çalışmalarını  göz önüne alınca. Yani keşke insanlar her  şerde bir iyilik olabileceğini düşünebilseler

Yani şimdi belki bu dönem Kırmızıoğlu ve Refik Eryılmaz meclise giremedi.  Ancak Eryılmaz’ın aldığı oy sayısı azımsanacak miktarda değildi. Ve dengeleri biraz  bozdu. Ancak bu durumda kendi yandaşlarının sayısını öğrendi. Bir daha bağımsız aday olmaya kalkarsa bunu göz önüne alabilir. Kuşkusuz tamda şimdilerde  iyi olmadı bu oyların boşa gitmesi ancak söylenecek bir şey yok. Ve unutmamalı ki hatalar bazen güzeldir ve onlar düzeltilmek içindir. Ve belki sayın Kımızıoğlu ile aynı kulvarda gelecek seçimler için meclis dışında çalışmak misyonları bu dönem? Olamaz mı?

Sayın Orhan Karasayar

Yeniden seçildi. Sevdiğimiz bir isim doğrusu. Bizi temsil edebileceğine de güveniyoruz partili ya da değil düşünmeden. Aslında bütün teşkilatı kutluyoruz. Onlarda çok içten içe savaş verdiler ancak  dağılmadılar. Başarılar diliyorum…

Ve HDP

Onlarda çok çalıştı ancak seçim kampanyalarındaki o son derce itici bulduğum Arapça konuşan hanım olmasaydı. Neden niçin Arapça  anlayamadım. Dilerim verdikleri sözlerin arkasında dururlar ve ödünç aldıkları oyların değerini bilirler. Kuşkusuz başarılarını alkışlıyorum ve seviniyorum bendenizin düşüncesi her zaman çok sesliliktir ayrımsız gayrımsız. Onların da bunu göz önüne alacağını düşünüyorum. Ve başarılar diliyorum.

Ve sevgili okuyucularım sağlık ve sevgiyle kalalım hep birlikte her zaman ayrımsız gayrımsız. Yase

Günün Şiiri

İşaret Ateşi

Burada, adanın denizlerin ortasında çıkıverdiği,

bir kurban taşı gibi birdenbire yükseldiği yerde,

burada, kara göklerin altında tutuşturuyor

Zerdüşt koca ateşini,

yollarını kaybetmiş gemicilere işaret ateşi,

bir cevap verebileceklere soru işareti…

Beyaz-gri karınlı bu alev

-arzulaması yalıyor soğuk uzaklıkları,

hep daha arı yüksekliklere uzatıyor boynunu-

sabırsızlıkla dikelmiş bir yılan:

bu işareti takıyorum kendi kendime.

Benim ruhumdur bu alev:

Kanmazca susuz hep yeni uzaklıklara,

durgun yalazını fırlatıyor, yukarlara.

Ne demeğe kaçtı Zerdüşt hayvandan da insandan da?

Ne demeğe bıraktı sağlam karaları?

altı yalnızlığı tanımıştı bile

ama yetmedi ona denizin yalnızlığı,

ada bıraktı tırmansın, tepe bıraktı yansın, alev olsun,

bir yedinci yalnızlığı, yukarıya,

attı şimdi oltasını arayışla,

Ey yollarını kaybetmiş denizciler! Ey sönmüş yıldızların artıkları!

Siz ey geleceğin denizcileri! Ey keşfedilmemiş gökler!

İşte atıyorum bütün yalnızlara oltamı:

bir cevap verin alevin sabırsızlığına,

yakalayın bana, yüksek dağlarda bekleyen balıkçıya

yedinci, sonuncu yalnızlığımı!

Friedrich NİETZSCHE- Çeviri: Oruç ARIOBA

Günün Fıkrası

Adam karısının kedisinden o kadar nefret ediyormuş ki, ne yapıp yapıp ondan kurtulmanın yollarını düşünüyormuş.. Sonunda bir sabah kediyi arabaya attığı gibi evlerinin 20 blok ötesinde bir sokağa götürmüş, onu orda bırakıp doğru işe gitmiş. Aynı akşam işten eve gelmiş bir bakmış kedi evin bahçesinde karısıyla oynuyor, kadın neşe içinde “Ayy bütün gün onu aradım, ama akşamüstü bir baktım gelivermiş, evin yolunu nasıl da bulurmuş benim akıllı kedim.” Adam tabi çok bozulmuş ama belli etmemiş.. Ertesi sabah yine kediyi arabasına atmış, bu sefer evin 40 blok ötesinde bir sokağa götürüp bırakmış yine işe gitmiş, akşam işten eve gelmiş bir de ne görsün kedi salonda yine karısıyla yerlerde yuvarlanıyor. Ertesi gün adam kediyi 60 blok öteye bırakmış, akşam gelmiş yine kedi evde… Sonraki gün 70 blok öteye bırakmış, akşam kedi yine evde… Adam artık ertesi sabah kediyi arabaya koymuş, 90 blok öteye gitmiş. Oradan köprü yoluna girmiş, ilk çıkıştan sağa dönmüş, oradan tekrar sağa dönmüş, gitmiş gitmiş, bir 20 blok daha uzağa gitmiş, sola dönmüş, biraz daha gitmiş ve kediyi orda arabadan atmış. Saatler sonra evin telefonu çalmış, adam karısını arıyor: “Hayatım, kedi orda mı?” “Evet.. neden sordun?” “Şunu telefona bir çağırsana… Kayboldum!”

Günün Sözü

Düşmanınızın neden korktuğunu anlamak için, sizi ne ile korkuttuğuna bakın.

Eric Hoffer

Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir.

Oscar Wilde

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here