Sanat Denilen Önemli Hadise

0
203

Değerli okurlarım, yakından bilip ve takip ettiğiniz gibi, haftada bir sanat ve kültür sayfamı, beş günde spor makalelerimi okuyorsunuz. Bunun için sizlere müteşekkirim. Kırk yıllık daktilomun başına geçtiğimde, bugün okurlarıma neler yazsam neler versem diye bir süre düşünürüm. Spor makalesi için böyle bir düşünce içinde hiç olmadım. Çünkü organize bir atak, teknik bir şut ya da vole benim için dolu-dolu malzeme oluyor.

Ancak, sanat ve kültürden söz ederken oldukça dikkatli, özverili olmak gerekiyor bildiğiniz gibi. Sizlerin ilgisini çekmek, okumasını sağlayacak konuları bulmak da benim görevim. Bu sayfa nasıl dolarsa dolsun, şeklindeki gereksiz düşünceden kendimi hep uzak tutmuşumdur. Öncelikle yazar, yazdığını beğenmeli yani önce kendine saygısı olmalı.

Sanat ve Kültür için yapılan işlemler, hazırlanan sayfalar biraz da “evrensel”olmalı. Daha önceki makalelerimde sanat ve kültürün belli ve çok önemli bir yeri olduğunu, bazı şeylerle karıştırmanın anlamsız olduğunu, bunun altını çizerek söz etmiştim. Şunları söylemiştim…

Meyve-Sebze satanlar esnaftır, Sanatçı değillerdir. Yaptıkları işe de saygı duyuyoruz. Onlara sanatçı dememiz yanlış olur diye düşünüyorum. Sanatçı üretkendir ve yaratıcıdır. Bir şairin şiirini okurken ya da bir romanla iç içeyken, bir heykeli yakından izlerken neler hissediyorsunuz diye sormayacağım. Eğer siz bana sorarsanız, bulutların üzerinde gezdiğimi, oradan inmek istemediğimi kesin olarak söyleyebilirim.

Sanat ve Sanatçı kutsaldır, halka mal olmuştur sonuçta. Sanatçılar eserleri konusunda çok hassastır, ayırım yapamaz. “Onlar benim çocuklarım” ifadesini kullanırlar. Bu konuda daha fazla bir şey söylenemez. Millet olarak okumaya meyyal değiliz. Sanat konusunda da aynı şeyleri söylememiz oldukça doğal.

öcal sanat7

Zaman-zaman bazı sergilerin görüntülerini, bazı sanatçıların görüntüleri ile birlikte yaptığım söyleşileri bu sayfada sizlere sunuyorum. Fakat bazı resim sergilerinde, sergiyi açan kişi ressamım demeye utanıyor. Üstelik çarpıcı tabloları da var. Toplum olarak onları motive edebilmek görevimiz olmalıdır. Sanatçılarda yüksek moral çok önemlidir. Üretkenliği, yaratıcılığı artar, doping etkisi yapar. Onlarla beraber de kazançlı çıkarız.

Sanata ve Sanatçıya değer veren ülkeler Dünya genelinde temayüz etmişlerdir. Üzülerek söylüyorum ki, önem vermekten öte, baltalamaya çalışıyoruz. Bu insanlar ne yapsınlar ki, ayakkabı kutularının üzerine mi resim yapsınlar?

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Yaşam İçinde Kahve

Değerli Okurlarım, biz insanlar, koşullar ne olursa olsun, gözümüz hep yükseklerde, doyumsuz ve bir yerine beş istiyoruz. Oysa, yaşamın içinde tat alınabilecek öylesine güzel şeyler var ki.

Örneğin, çay kahve ya da meşrubat içerken, bardakların güzelini, yemek yerken de tabakların kaliteli olmasını isteriz.

Hiç düşünmeyiz ki… Pişen bir yemek, kaliteli bir tabakta daha da leziz olamaz. İçtiğimiz kahve, hoş görünümlü bir fincanda, burnumuza daha bir kahve gibi kokmaz.

Mütevazı olmayı beceremiyoruz, gözümüz hep yükseklerde, en iyisi olsun isteriz. Aslına bakarsanız, zengini de fakiri de aynı duygular içinde bulunmaktadırlar.

İçtiğimiz kahvenin fincanı, kahvenin kalitesine uzaktan yakından bir etkisi yoktur. Olması da zaten mümkün değildir.  Olsa olsa, kendimiz için en iyi olanı istememiz, seçmemiz, böyle seçimlerde bulunmamız da, stresimize, problemlerimize kaynak olmaktadır.

Önce kendimizi tanımalıyız, bizlere bel bağlayanlar olduğunu idrak etmeliyiz. Ne yaparsak yapalım, hayat ya da yaşam içindeki kahvenin tadına varmayı bilmeliyiz.

öcal sanat8

Dünyadaki en mutlu insanlar, her şeyin en iyisine sahip değillerdir. Sadece her şeyin en iyi şekilde tadını çıkartırlar. Kem gözlere hedef olmadan, insanları kıskandırmadan, hatta dikkat çekmeden mutlu bir yaşam sürerler.

Oysa, insanlar basit yaşayıp, cömertçe sevmeyi bilmelidirler. Fincanların güzelini düşününceye kadar, birbirimize olabildiğince saygılı ve de olabildiğince nazik olmalıyız. O zaman en ucuz fincan, dünyada eşi olmayan ya da altından yapılmış fincan gibi gözükür.

Burada, şunları anlatmaya çalışıyorum… Hepimizin istediği mutlu olmak… Yani yaşam kahvesini afiyetle içebilmek. Kaliteli bardak fincan, mutluluğumuza artılar ilave etmez. Yaşam sadece bir kahvedir…

İşimiz, maddiyat, toplumdaki konumumuz da, en iyisi olsun dediğimiz bardaklar ya da fincanlardır. Onlar yaşamı tutmak için sadece araçlardır. Seçtiğimiz kaliteli fincanlar, yaşadığımız hayatın kalitesini belirlemediği gibi, değiştirmez de. Bazen sadece fincana odaklanarak Tanrı’nın sunduğu kahvenin tadını çıkarmayı unuturuz.

Yaşam kahvesini bir tarafa bırakalım da, bir de gerçek kahveye bakalım. Burada kahvenin lezzetinden, fincanın kalitesinden söz etmeyeceğim. Kahveyi ikram eden çok önemli… Size kahve ikram eden güzel, boyunduruk takmışsa, fincandaki zehir olsa, en lezzetli kahve diye içersiniz. Ne içtiğinizi fark etmez, fincanın rengini bile hatırlamazsınız.

Yaşam kahvesini içerken, yanlışa düşmemenizi öneririm…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Terbiyeli Olmanın Fazileti…

Şu terbiye ve nezaket var ya dostlarım. Emin olun bedavadan gelir ama çok şeyleri anında halleder. Sanırım okulu olmadığı için… Koşullar ne olursa olsun, terbiyesizlik işin içine girdiğinde, dereceniz, kademeniz, prestijiniz hangi noktada olursa olsun yerle bir oluyor.

Urfa sıra gecelerindeki gençlere sormuşlar; Buradan neler kazanıyorsunuz? Neler öğreniyorsunuz?

Çok şey öğreniyoruz… Oturmayı kalkmayı öğreniyoruz…

Oturmanın kalkmanın terbiyeyle ne ilgisi var demeyin. Bunu anlamak için şöyle bir çevremize bakalım. Terbiyeden nasibini almamış o kadar çok insan var ki. Bilindiği gibi, hak yememenin, muhatabına eşit şans tanımanın, yaşamımızda adalet kavramına daha yakın ve daha önemli olması gibi. Bunların hepsi de terbiye ve nezaketle dirsek temasında olan özelliklerdir.

Bildiğimiz o gösterişli, adı büyük değerler baskı altına girdiğinde, türlü mantık oyunlarıyla çözülüverirler. Ancak, alınmış iyi bir terbiye, sonuna kadar devam eder ve onun adı yine terbiyedir. Nereden aklıma geldi bilmiyorum ama terbiyeli olmak en büyük zenginliktir. Oturmayı kalkmayı bilmek de bunun içindedir. Nedense Allah bu terbiyeyi durup dururken kimseye nasip etmiyor…

Günün Sözü

Kara bulutlar, üfürmeyle dağılmaz…

Öcal’dan İnciler

Gerçekten suçluysan, o ölene kadar içindedir.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here