Değerli okurlarım, bütün dini kitaplarda, orucun farz oluşundan ve faydalarından söz edilir. Bununla beraber Ramazan orucunun farz olduğunu ve oruçla ilgili temel hükümleri ayet-i kerimeler Bakara süresinin 183-187 ayetleridir.
Bu ayetlerde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: ‘…Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Gerek ki, oruç sayesinde fenalıklardan korunasınız…’
Orucun Arapçası “SAVM”dır. Tutmak anlamı taşır. Öncelikle içimizdeki şeytanı yani nefsi tutmaktır, onun esiri olmamaktır. Yiyecekten, içecekten, şehvetten, nefretten, kinden, gıybetten, öfkeden, sevgisizlikten, seviyesizlikten ve de nahoş hareketlerden kaçınmaktır.
Kuran’ın bildirdiğine göre, oruç Hıristiyanlara da farz kılınmıştır. Hıristiyanlarda oruç ve perhiz eş anlamdadır. Orucun en önemli amacı, dünyada işlenmiş günahların cezasını yine bu dünyada çekmeye başlamaktır. İncil, oruca büyük önem verir ve övgüyle söz eder. Hıristiyanların tuttuğu oruçlar (Şükran ve Kilise orucu) Protestanlar tarafından tutulmaz ama Katolikler tutar.
Hıristiyanlık, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri ile bazı yortuların arife günlerinde oruç tutmayı teşvik eder. Hıristiyanlıkta Hz. İsa’nın öldükten sonra dirildiğine ve göğe çıkarıldığına inanılan Paskalya’da oruç tutulması önemlidir. Paskalya öncesinde iki gün oruç tutmak dindar Hıristiyanlar arasında yaygındır. Cenab-ı Allah’ın; sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de oruç farz kılındı buyruğu oruçlar, sanırım bu oruçlar olmalı.
Oruç, İslam’ın beş temel ibadetinden biridir ve gerçekten çok önemlidir. Mümin’in kişiliğini etkileyen ve Yüce Allah’ın rahmetine, bağışına, affına, sevgisine bağlayan, davranışlarını geliştirip huyunu güzelleştiren bir kulluk halidir.
On bir Ay’ın Sultanı Mübarek Ramazan ayını yaşıyoruz. Bu mübarek günler bütün âlemlere hayırlara vesile olur inşallah. Tutuğunuz oruçları Yüce Yaradan kabul ve makbul kılar. Orucu sadece belli saatlerde aç kalmak olarak değerlendiremeyiz. Böyle düşünenleri de kesinlikle uyarmak isterim. Hele bazı hocaların “Namaz kılmıyorsan oruç tutman boşuna” şeklindeki beyanatları onları tamamen cehennemlik yapmaktadır. İnsanların böyle bir ifade kullanmaları caiz midir? Böyle bir lükse sahip miyiz? Onların dininden şüphe ederim.
Oysa oruç Yaradan’a sığınmak, O’na yaklaşmaktır. Ayrıca Cenab-ı Allah herşeye gözcüdür. Senin kıldığın namaza da, herkesin tuttuğu oruca da… Burada temel amaç, Yüce Allah’ın buyruğunu yerine getirmek, nefsi arındırmak, sakındırmak irade eğitimi ve ahlakı güzelleştirmektir. Aynı zamanda oruç, Allah’la kul arasında bir sırdır. Putperestlerin putlarını teskin etmekle, nefse azap vermekle bir ilgisi yoktur. Kişinin temiz niyetine, kararlı isteğine bağlıdır.
Oruç tutan sevgili dostlarım, oruç tutuyorum diye sakın ola ki havalara girmeyin. Unutmayın ki orucu herkes kendisi için tutuyor. Oruç tutmayanlara fetva vermeye kalkmayın, sizin üzerinize vazife değildir. İnsanların nasıl ve nice olduğunu Yüce Yaradan bilir. Durup dururken günahkâr olmayın. Size hakaret edilse bile “BEN ORUÇLUYUM” deyip oradan uzaklaşın. Bu suretle Allah’a hızla yaklaştığınızın farkında olun.
İftar sofranızda öksüzler, yetimler olsun. Allah indinde zayi olmaz. Gazetemizde bu sanat yazımı yazan arkadaşıma teşekkür ederim. Bu mübarek günde hakkı geçti, helallik istiyorum. Bu mübarek günlerin çalışma arkadaşlarıma da hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tuttuğunuz oruçlar Yüce Yaradan kabul ve makbul eylesin. Amen…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
İnanmanın Fazileti
Değerli okurlarım, inanmak, inanç, iman kavramları, birbirini tamamlayan ve aynı zamanda da, aynı anlama gelen sözcüklerdir.
NEDEN İNANIRIZ? İnanmak çok önemli bir hadise olmakla beraber, kendisinden güçlü bir varlığa inanarak ve de tasavvur ederek ulaşır. Herkesin bir düşünce tarzı vardır ya… Bana göre inanmak ve inanç, evren ve dünyanın varlığına bir anlam verme gayreti dışında, aynı zamanda bir ihtiyaçtır. İnançsız olunmaz, inançsız yaşanmaz. Mutlaka ulaşılmayan bir varlığa inanmamız gerekiyor.
Var oluşumuzu düşünürken, insanlar ölümlü ve geçici bir dünyada kendi varlığına bir anlam vermek istiyor. Kendisini özel ve farklı görmek istiyor.
Şunu aklımızdan çıkarmayacağız. Allah her bir insanı özenerek ve bizzat kendisini onda görmek amacı ile yaratıyor. Burada, temel felsefe bu! İnanç izahatlar getirerek dünyayı açıkladığı gibi, dünyada insana görev vererek de ölümlü dünyayı anlamlı ve cazip kılıyor.
İnancın önemli faydalarından, birisi de, insanın sonsuz yalnızlığına, ebedi korkuluklarına ilaç olmasıdır. İnsan öyle ya da böyle zayıf bir varlıktır, üstesinden gelemeyeceği konularda bir aşkın güce sığınmak ihtiyacındadır. İçimizde en umursamaz, en dini zayıf kişiler bile, zor durumlarında, Yaradan’a sığınırlar. Ancak, inanç bir tercih meselesidir. İsteyen inanır, istemeyen inanmaz.
İnanç bazı ön kabulleri de gerektirir. Her şeyi yaratan Allah’tır der ama Yaradan’ı kim yarattı diye sorabilir. Bunun cevabı çok kolaydı. İnanmak eninde sonunda teslimiyettir. Bazılarına rahat ettirir, kimine huzur sağlık mutluluk getirir, kimine de mantıksız gelir.
Yaradan kendinden önce ve sonra başka hiçbir yaratanın olmadığı, olamayacağı tek varlıktır. O ebediyen vardır ve varlığı sonsuzdur. İman sahibi olarak etik değerlerde yaşayan kişi ise, ister istemez sosyal dünyaya bir düzen getiriyor ama getirdiği bu düzen de Yaradan’ın hoşuna gitmeli. Aksi halde, akıbeti hayrola!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Neden Namaz Kılarız
İslamiyet’te “Dinin Direği” olarak kabul edilen Namazın, Allah’a ibadet için yapıldığını söylememe gerek var mı? Ancak, bu ibadet sadece kişiye mahsus değildir. Allah için yapılan bu ibadet toplum için de gereklidir. Bencil olunursa, bu ibadetten bir fayda sağlanamaz.
Yanımızda birisi can vermek üzere iken, bizler dört rekât namazı bitirmeye çalışırsak ve özellikle o kişi de ilgisizlikten dolayı can vermişse, kıldığımız namaz bizi çarpar, cinayetle eş değerdedir. Yüce Yaradan kâinatı insanlar için yaratmıştır. Demek ki, insan önemli bir unsur! İbadet önemlidir şüphesiz ama insan sağlığı ve yardımlaşma bence daha da önemdir.
Allah’ın sevgisini kazanmak, insanların birbirini sevmesi ve yardımlaşmasıyla mümkün olur. Bu zor bir şey değil, bencilliğe de, estağfurullah demeye hiç gerek yok.
Günün Ayeti
Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, ananıza babanıza iyilikten ayrılmayın, yoksulluk yüzünden çocuklarınızı öldürmeyin; unutmayın ki, onların da sizin de rızkını biz veririz. Allah’ın muhterem kıldığı cana, haksız yere.
Günün Hadisi
Kul; günah işlediğinde, kalbinde siyah nokta belirir. Tövbe ederse kalbi saydamlaşır, parlar. Etmeyip tekrar günaha dönerse bu leke çoğalır. Ve kalbi istila eder. İşte Yüce Allah’ın Kuran’da zikrettiği kalbin pas tutması budur.
Günün Sözü
Gücün Yoksa Oruç Tutma!
Öcal’dan İnciler
Herkesi Kandırsan da O’nu Asla!
