On Ocak, Çalışan Gazeteciler Bayramı

0
59

Türkiye’de olduğu gibi şehrimizde de Çalışan Gazetecilerin bu anlamlı günü, bugün kutlanılacak ve yarın yine UNUTULACAKLAR!

10 Ocak 1961’de yürürlüğe giren 212 sayılı yasayla, gazeteciler birçok konularda sosyal güvenceye kavuştular. Fakat günümüz koşullarında iş güvenliği ve can güvenliği sosyal güvenliğin çok daha önüne geçmiş bulunuyor. Basın mensuplarının en önde gelen görevi kamuoyunu bilgilendirmek ve yaptığı haberlerle yetkililerin dikkatini çekmektir. Bölgemizde görev yapan basın mensupları genelde haber uğruna canlarını dişine takarak koşturmakta, haberlerini, TV veya Gazetesinde kamuoyumuzun önüne bir an evvel sunmak için görevini başarıyla sürdürmekteler.

Bunca özverili çalışmaları ne yazık cebine yansımadığından dolayı, başarılı olarak görmeye alıştığımız çok sayıda pırlanta gibi geleceği olan arkadaşlarımızı, hızlı geçen zaman dilimleri içinde değişik iş kollarında onları çalışırken gördüğümüzde; onlar adına üzülmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.

Yakın zamanda çevremde gezindiğim zaman, basın bayramını çoğu kişiler hatırlıyor ve bu günü kutlamak isteyenlerin çokluğu ile hatırlanmaktan dolayı da hoşnut oluyorum. On yıl boyunca basın ile ilişkide olan arkadaşlarımızın içinde bulundukları maddi imkânsızlıkları biliyorum. Onların iş memnuniyetleri dışında, hiçbir geleceklerinin garanti altında olmadığına şahit olmamın üzüntüsünü hepten yaşıyorum.

Aslında bu gün çok anlamlı ve imtiyaz taşıyan bir gün! Arkadaşlarımın geleceği garanti altına alınmadığı güne kadar, bence basın bayramı hiçbir şekilde anlam ve önem taşımıyor. Ne zaman iş ve sosyal güvenceleri yeniden yasal düzenlemelerle yerine getirilir ve gelecekleri teminat altına alınır, işte o zaman kutlanan Basın Bayramını kalben kutlayanlardan olacağım.

Bu günlerde kutlanmaya çalışılan bu günün, diğer günlerden hiçbir farkı yok. Habere çıkarak derlediği konuları ya da toplumun çıkarlarını gözeterek yazdığı yorumlarla, mahkeme köşelerinde tazminat ödemeye ve hapishane köşelerinde sürünerek mahkûm edildikleri bir ortamda, basın arkadaşlarım nasıl rahat ve sağlıklı çalışmalar yapar sorarım sizlere?

TÜRK CEZA KANUNU’nun başta 288 ve 301. maddeleri olmak üzere bazı hükümleri basın özgürlüğü için pek de iç açıcı değildir. Kanunların bentlerindeki maddelere göre birçok yerel gazete televizyon ve radyo kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Duyduğumuz ve takip ettiğimize göre gazete televizyon ve radyolarda çalışan çok sayıdaki basın çalışan arkadaşlarımız de şu içinde bulunduğumuz günlerde halen para ve hapis cezası verilmesinin tehdidi altında!

Halkımız okuduğu yerel gazete ve TV’lerine sahip çıkarak, ilkeli ve yurdumuzu rencide etmeyen yazar ve gazetecilerine sahip çıkması ve desteklemeleri asli görevimiz olmalıdır. Tüm bu verilen desteklerin sonucunda ise boğaz tokluğuna canını dişe takarak mücadele eden arkadaşlarımızı canı gönülden kutluyorum. Şerefli ve haysiyetli şekilde mesleğine gönül veren ve toplumun gözü kulağı olan gazeteci arkadaşlarımın; bir an önce çağdaş ülkelerde uygulanan sosyal güvencelerinin, ülkemizde de uygulanması ve basın çalışanlarının özgür bir ortamda yansız haber yapma ortamlarının sağlanması, çalışma koşullarını iyileştirecek sendikal haklara kavuşmalarını canı gönülden istiyor ve şehrimde bulunan basın arkadaşlarımın bir an evvel sahiplenmeleri konusunda göstermelik değil aslı şekilde sahiplenmelerini arzu ediyorum.

Geleceği garanti altında olmayan gazetecilik mesleği halen toplama paralarla bir yerlere gelmeye çalışıyor. Şehrimizde hakkıyla görev yapan gazetecilerin bu anlamlı günlerini bir kez daha canı gönülden kutlarım.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here